Gelecek mi? Gidecek mi?

Muhalif bir siyasi parti genel başkanı, çıkıp da açık yüreklilikle şöyle derse;

"Ruh bakımından AK Parti'den hiç kopmadım. Sayın Cumhurbaşkanı çağırırsa giderim, elimden gelen her desteği veririm!"

Kendi partisine mensup insanlar bu açıklamayı duyduklarında nasıl tepki gösterirler?

"E hani biz bu partiyi iktidara en çok da AK Parti'ye muhalefet olmak, seçimlerde yara açmak için kurmuştuk?"

"E hani, milletin geleceği, umudu bizdik? Boşuna mı seçimlerde altılı masalar kurup sandıkta ampulü çizdik?"

"Seçim meydanlarında, TV programlarında iktidara Cumhurbaşkanına yönelik yaptığın onca eleştiriler, suçlamalar, tepkiler hepsi birer takıyye miydi?"

"Madem ki, ruhun AK Parti'deydi, Cumhurbaşkanını da bu kadar çok seviyordun, niye ayrılıp da bir parti kurdun? Bizleri de inandırıp peşinden maddi manevi neden boşuna koşturdun?"

Derler mi?

Derler...

Bu sözler az bile daha ağır eleştiride bulunabilirler...

Çünkü ne deseler haklarıdır...

Fakat şu ana kadar tek laf etmemeleri, istifayı düşünmemeleri, partinin tabelasını söküp, ışıklarını söndürerek dönmemek üzere kapıyı çarpıp gitmemeleri takdire şayan bir davranıştır...

Acı ama gerçek...

Gelecek Partisi prematüre doğmuş, kuvözde ittifak hortumlarıyla yaşamaya çalışıyordu.

Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu baktı geleceğe dair pek yaşam umudu yok o açıklamasıyla çekti fişini bitirdi işini!

Bu saatten sonra partililere düşen görev de daha fazla kokmadan cenazeyi bir an önce defnetmektir...

Cenaze törenine, altılı masayı oluşturan siyasi partilerin liderlerini özellikle de CHP eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu çağırmayı unutmasınlar!

Kemal Bey, Cumhurbaşkanı olma hayaliyle, milletvekili seçimlerinde Gelecek Partili isimleri CHP'den milletvekili seçtirmeyi başarmıştı...

Cenaze töreninden sonra topluca AK Parti Genel Merkezi'ne giderek helvayı da orada yerler artık...

Davutoğlu'nun parti kurması, iktidara ve kendisini siyasette rüyasında bile göremeyeceği makamlara getiren Tayyip Bey'e yönelik söylemleri, demeçleri hiçbir zaman bana hiçbir zaman inandırıcı ve samimi gelmemişti...

O yüzden son yaptığı bu itiraf niteliğindeki açıklamasına da doğrusu ben hiç şaşırmadım...

Ona inanıp da birlikte siyaset yapanlara, seçimlerde kapı kapı dolaşıp oy isteyenlere ve oy verenlere üzülüyorum sadece...

Yalnız Gelecek Partisi olsa iyi...

Ruhu ve gönlü başka, aklı ve gözü başka yerde olan öyle çok parti var ki TBMM ve siyaset sahnesinde!

Bu arada...

Başbakanken Davutoğlu Hoca'nın en büyük arzusu Şam'daki Emevi camisinde namaz kılmaktı...

Tehlike geçti. Şimdi rahatça gidebilir, bol bol şükür ve kaza namazı kılabilir!

Umutlarını boşa çıkardığı partililer ve seçmenleri için de tövbe etmeyi unutmasın!