Yaman Kaya

[email protected]

Bozbey'den çok konuşulacak mesajlar: Ben de duyuyorum, asla izin vermeyiz!

08 Mayıs 2024 Çarşamba, 08:03

Dün Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yeni döneme dair ilk medya buluşmasını gerçekleştirdi.

Herkesin merak ettiği konuya konuşmasının başında açıklık getirdi.

Yeğeni; İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu Mimar Furkan Bozbey'in, Burkent AŞ'nin Yönetim Kurulu Başkanlığı'na atanacağına yönelik haberlere gelen tepkilere şu yanıtı verdi:

"Halkımızın hassasiyetlerini anlıyorum. Daha netleşmemiş, süreci tamamlanmamış bir konunun bu kadar kamuoyunun gündemine gelmesini de önemsiyorum. Bu konuyla alakalı gereğini yaptığımızı da kamuoyunun bilmesini istiyorum."

Bozbey gereğini yaptıklarını söyledi, yani atama kararından vazgeçti.

Ardından Alinur Aktaş döneminde Bursa'nın nasıl batırıldığını çarpıcı verilerle gözler önüne serdi.

Hatırlarsanız Aktaş belediyenin toplam borcunun 7,1 milyar lira olduğunu belirtmişti.

Ancak şu ana kadar yaklaşık yüzde 70'ine erişilen tabloya göre Büyükşehir'in toplam borcu 25 milyarı geçti!

Bozbey, "Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin toplam borcunu 10 milyar 309 milyon civarında tespit ettik. BUSKİ'nin toplam borcunu ise 10 milyar 132 milyon civarında tespit ettik. Bağlı şirketlere baktığımızda toplam olarak değerlendirildiğinde yaklaşık 4 milyar 635 milyon civarında bir borç tespit ettik" dedi.

Şöyle devam etti:

"7.1 milyar ile başlayan ve 20 milyar ile devam eden sürecin şu an 25 milyarı aştığını görüyoruz. Borçlar biner biner değil, milyon milyon değil, milyar milyar artıyor. Peki, bu para nerede harcandı? Bir karış metro mu yapıldı? Trafik sorunu çözüldü de bu para mı harcandı? Sahillerimiz mi güzelleşti? Büyük ölçekte kentsel dönüşüm yapıldı da oraya mı harcandı? Bursa'nın planlama sorunu mu çözüldü?"

Bozbey'in de ifade ettiği gibi 25 milyar lira ile 19 kilometre metro hattı, 110 kilometre hafif raylı sistem, 155 kilometre metrobüs hattı, 2100 adet bin metrekareden kreş, 21 bin adet 60 metrekareden sosyal konut yapılabilirdi.

Hangisi gerçekleşti?

Hiçbiri...

Peki, bu paralar nereye gitti?

Bozbey, şunları söyledi:

"Keşke borç, yatırımlar sonucunda olsaydı. O zaman Bursalılar ve bizler bu tabloya daha yapıcı bakabilirdik. Ancak önümüzde belediyeye bağlı şirketlerin ihale ve satın almalarındaki usulsüzlükler ile belediyeye 5 buçuk milyar lira gibi büyük borç yükleyen yeni stat örneği var. Kamuoyunda çok tartışılan T2 hattı var. Eğer metrobüs yapılsaydı şehrin 3 milyar gibi bir avantajı olacaktı. Bunların finansman maliyetlerini de daha konuşmuyoruz. Her geçen gün bunların faiz yükleri üzerine biniyor. Bunun gibi yanlış projelerle Bursa bu bedelleri ödemeye mahkûm edildi."

Bozbey, iştiraklerden örnekler verdi.

Bilhassa Tarım Peyzaj AŞ ile ilgili söyledikleri kayda değerdi:

"10 tır çekicisi aylık 2.2 milyon artı KDV bedelle getirilmiş. Ödemesi yapılmış. Ancak bu çekicilerden sadece dört tanesi depoya geliyor. Hiç kullanılmıyor. Kilometre işlenmiyor. 6 tanesi ortada bile yok. Bununla birlikte 28 tane farklı binek aracı Tarım AŞ'ye getiriliyor. 28 aracın aylık maliyeti ise araç başına 80 bin liraya yakın. Gerçekten akıl alacak gibi değil. Sadece Tarım AŞ'de fazladan ödenen aylık 5.8 milyon artı KDV bir rakam var."

Gerçekten de akıl alır gibi değil!

Bozbey'e toplantıda iki soru yönelttim.

İlki borç batağındaki BUSKİ'de yapılan, seçimden önce kamuoyuna da yansıyan vurgunla ilgili soruşturmanın ne aşamada olduğu ile ilgiliydi.

Bozbey, "Biz şu anda belediye ve şirketler tarafında ağırlıklı çalışıyoruz. BUSKİ tarafına henüz geçmedik. Onun da önümüzdeki ay raporunu size sunacağız. Daha önce gündeme gelen konuyu takip ediyoruz" dedi.

Sözde kırsal turizm adı altında Bursa'da sayısı giderek azalan tarım alanlarında hızla devam eden Tiny House işgali ve kenti perişan hâle sürükleyen müteahhitlerin hormonlu projeleriyle ilgili soruma ise şu yanıtı verdi:

"Bir kere 1/100.000'lik planı yaparken bunların hepsini düşüneceğiz. Kentin yağmalanmasına asla izin vermeyeceğiz. Çok net söylüyorum... Tiny House vs. bunlar doğru işler değil. Plan dışında mevzi olarak yapılan bu uygulamaların yarın kente başka sorunlar yükleyeceğini hepimizin bilmesi lazım.

Onun için bunları doğru bulmuyoruz. Ben de duyuyorum falan yerde yine birileri bir şey yapacakmış buna asla izin vermeyiz arkadaşlar. Yarın bunlar yerleşik düzene geçecek demektir. Bu kentin eğer konut ihtiyacı varsa onlar 1/100.000'lik planda değerlendirilecek ve planda olan yerler imar anlamında gündeme gelecek. Aksi mümkün değil! Çok net söylüyorum bunu."

Bozbey, Kestel'deki Soğuksu'da yapılması planlanan OSB'ye itiraz edeceklerini de kaydetti.

Bilim insanlarının rehberliğinde yeni bir Çevre Düzeni Planı hazırlanmadan gerçekleştirilecek Ankara merkezli tüm düzenlemelere karşı çıkmak gerekli!

Bursa, Bursa'dan yönetilmeli!

Şunu da belirtmemiz gerekli:

Büyükşehir'in 7. katını mesken tutan, bolca bağışlanmada zirveye ulaşan, yüzdelerle anılan eski üst düzey bürokratın hangi planların, ne karşılığında onaylanmasına izin verdiği de deşifre edilmeli.

Seçim gecesi dosya temizleme paniğine kapılan, valilik hayalleri kuran ancak Bursa'dan kırmızı kartla uğurlanan, herkese hep üst perdeden yaklaşan, müteahhit burslusu şahsın yaptıklarını tüm kamuoyu öğrenmeli!

Bozbey, toplantıda kendisini duygusal olarak etkileyen çok önemli bir hususu daha paylaşmak istediğini kaydetti ve Alinur Aktaş döneminde Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal medya hesaplarında 'Atatürk', '30 Ağustos' kelimelerinin kısıtlandığını ve yurttaşların '30 Ağustos' ve 'Atatürk' hakkında belediye hesaplarına yorum yapamadığını gördüklerini ekledi.

Geçmişte; CHP'nin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda toplu taşımanın ücretsiz olmasını önerisine, halkın genelini ilgilendiren bir bayram değil diyerek karşı çıkan Alinur Aktaş; Türkan Saylan, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok ve Nazım Hikmet için de 'devlet ve bayrak düşmanları' ifadesini kullanmıştı.

Bozbey, "Kurucumuz Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk hakkında bu kadar ileri gidilebileceğini ummuyorduk" dedi.

30 Ağustos'la ilgili düşüncesi belli olan; Türkan Saylan, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok ve Nazım Hikmet'e devlet ve bayrak düşmanı diyen bir zihniyetin Atatürk'le ilgili sergilediği tutum açıkçası şaşırtmadı bizi!

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar