Yaman Kaya

[email protected]

Bozbey'den flaş mesajlar: Göz yumanlar da var, provokasyona tetikleyen unsurlar...

28 Mart 2025 Cuma, 10:56

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey mart ayı değerlendirme toplantısını dün gerçekleştirdi.

Toplantının ana gündemi aslında BUSKİ'ydi.

Ancak sabahın ilk saatlerinde Uludağ'daki Kervansaray Oteli'nde çıkan yangında ne yazık ki iki kişi can verdi.

Milli Kayakçı Berkin Usta ve babası Yahya Usta vefat etti.

Otelde toplam 12 kişi vardı!

Bursa Valiliği, 02.01.2025 tarihinde işletmenin konaklama izninin iptal edildiğini açıkladı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, toplantıda, Uludağ'da yanan oteli denetlediklerini, eksikliklerle ilgili raporu yetkililere ilettiklerini söyledi ve ekledi:

"Otelin kapatıldığına dair bilgiler var. 12 kişinin neden orada kaldığı araştırma konusudur. Yaşanan olay ve 2 kişinin hayatını kaybetmesi hepimizi derinden üzdü."

Başkan Bozbey'in de ifade ettiği gibi kapatma olacaksa bu karar tam kapatma şeklinde uygulanmalıydı.

İşletmenin kapısına kilit vurulmalıydı.

İçeride kimse de olmamalıydı.

Madem kapatma kararı alındı, 12 kişinin içeride ne işi vardı?

Bozbey, "Sezon kapandıktan sonra böyle bir olayın olması aslında bir faciayı önlemiş oldu. Sezonda o otelde toplam 400 kişinin bulunduğunu düşünün. Bir facia olurdu" dedi.

Haksız değildi.

Kapatma kararı denetlenmiş olsaydı belki de bir aile yok olmayacaktı.

Sezon boyu otelin açık olduğuna yönelik sosyal medyaya yansıyan iddialar muhakkak araştırılmalı.

Başkan Bozbey; canlı yaşamının sona erdiği, zehir akan, Bursa'nın kanayan yarası Nilüfer Çayı'na kaçak deşarj yapılan 155 noktanın tespit edildiğini, bunların betonla kapatıldığını da söyledi.

Bursa'nın havasını, suyunu mahveden tesisler kapatılacaksa kapatılacak dedi.

Büyükşehir'in güncel borç durumunu kamuoyuyla paylaşan Bozbey'in BUSKİ'nin borcunun kurdan dolayı katlandığına dikkat çekerken söyledikleri kayda değerdi:

"Doların her bir lira artışında BUSKİ'nin borcu 350 milyon lira civarında yükseliyor. Son dönemde 2 lira artınca 700 milyon lira BUSKİ'nin borcu arttı."

Tıpkı stadyum gibi normalde Ankara tarafından gerçekleştirilmesi gereken Çınarcık Barajı projesini geçen dönem 130 milyon EURO+KDV bedelle BUSKİ üstlenmişti.

DSİ'nin protokolü doğrultusunda Çınarcık'tan 60 milyon metreküp civarında sanayiye su aktarılacağını da belirteyim.

Mevcut mali koşullar göz önüne alındığında BUSKİ'nin kendi ayakları üzerinde durması artık zorunluluk hâline geldi.

Önümüzdeki günlerde alınacak kararlar değerlendirilirken bu gerçeklik asla göz ardı edilmemeli.

Toplantıda Başkan Bozbey'e iki soru sordum.

İlki, bugün yargılaması başlayacak, dün bu köşede değindiğimiz BUSKİ'de geçen dönem ortaya çıkan milyonlarca liralık vurgunla ilgiliydi.

Bozbey, şunları söyledi:

"BUSKİ'deki seçim öncesinde ortaya çıkan ve seçime kadar üstüne yatılan, maalesef duyarsız kalınan o yolsuzluk olayıyla ilgili göreve gelir gelmez üzerine gittik.

Neticede çözülebileceğini gördük, bu konuda hukukçularla görüştük ve adımları başlattık. 600 civarında insandan bahsedebiliriz bu işin içine karışan. Farklı kentlerden insanlar var. Hukukçular o kentlere gidip oralarda da suç duyurusunda bulundular. Belki Bursa'nın son yıllardaki en kapsamlı davası olacak. Sonuçta hak yerini bulacak.

Bursalıların hakkı olan kör kuruşlar hepsi tek tek BUSKİ'nin kasasına bugünün paralarıyla, faiziyle birlikte girecek.

Ne olursa olsun, bunun takipçisiyiz.

Cezaevinde olanlar var bunun yanında bu işe göz yumanlar da var. Onlarla ilgili de gereğini yapıyoruz."

Bozbey'e diğer sorum, gözaltılar ve tutuklamaların da olduğu Bursa'daki protestoları nasıl değerlendirdiğine ilişkindi.

İlk günden itibaren güvenlik güçlerine de protestoculara da sağduyu çağrısı yapan Bozbey, şunları söyledi:

"Silahsız ve saldırısız olarak bir yerde toplanarak protesto hakkınızı kullanabilirsiniz diyor anayasa. Kent Meydanı'nda İl Başkanı'mızın daveti, bizlerin duyurularının ardından toplantılar yapıldı ve bunların son derece kapsamlı, etkili olduğunu düşünüyoruz.

Ancak gördük ki maalesef içeride provokasyona tetikleyen unsurların da olduğu ortaya çıktı.

Biz bunların hiçbirini tasvip etmiyoruz, çok net söylüyorum.

Tepkimizi dile getirelim, protesto edeceksek edelim ancak polisle karşı karşıya gelmek, bunlar doğru şey değil.

Polis de bizim insanımız. Bizim güvenliğimiz için orada. Eğer orada bir hat oluşturuyorsa aslında dışarıdan o topluluğa herhangi bir saldırı olmasın diye oradalar. Bunu biliyoruz hepimiz ama toplantı sonucunda maalesef istemediğimiz bazı durumlar oldu. Gözaltına alınanlar oldu. Arkadaşlarımız, kardeşlerimiz belki heyecana kapılanlar oldu. Adı üstünde delikanlı diyoruz."

Yargı süreçlerini takip ettiklerini de ekledi.

CHP, protestoları büyük mitinglerle devam ettirme kararı aldı.

Kent Meydanı buluşmaları şu an için sonlandırıldı.

Bursa Uludağ Üniversitesi öğrencilerine ayrı bir parantez açarak yazıyı sonlandıralım.

Protestolarını 'barışçıl' şekilde sürdürüyorlar.

Dün de 'Termosunu kap gel' çağrısıyla buluştular.

CHP'nin boykot listesindeki Espressolab'in yanındaki çardakta toplanarak kahvelerini içtiler, protestolarını şarkılar söyleyerek gerçekleştirdiler.

Üniversitede şu ana kadar hiçbir provokasyona izin verilmedi.

Bu bağlamda Nilüfer İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün duyarlı tavrının da hakkını teslim etmek gerekli.

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar