Yaman Kaya

[email protected]

Bursa'da algılar ve gerçekler! Bozbey'den flaş sözler...

15 Temmuz 2025 Salı, 11:19

Pazar günü Mudanya'da buluşmuşlardı.

Dün de bir araya geldiler.

'Biriz', 'beraberiz' mesajı verdiler.

Malum CHP'li 17 belediye başkanı tutuklu.

Operasyonlar başladığından beri bilhassa sosyal medyada sırada Bursa'daki belediyeler var, aralarında çatışıyorlar şeklinde yapılan algı operasyonları da söz konusu.

İftiraların hız kesmediği bir süreçten geçerken Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde CHP'li ilçe belediye başkanları, İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve milletvekilleri kamuoyunun karşısında çıktı.

Partinin haricî bedhahlar kadar dâhilî bedhahlarla da uğraştığını göz önüne alırsak açıkçası buna ihtiyaç da vardı.

Bursa'nın 'devlet aklı', Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik de toplantıdaydı.

Bursa'nın kamucu Milletvekili Kayıhan Pala, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve PM Üyesi Canan Taşer ise şehir dışındaki programları nedeniyle dünkü basın açıklamasına katılmadı.

İlk sözü Nihat Başkan aldı.

Sözleri çarpıcıydı:

"Büyükşehir Belediyesi'ni 31.8 milyar lira gibi akla mantığa sığmayacak bir borçla devraldık.

Belediyenin tertemiz parasını Bursaspor'a veremeyiz diyenlere, şehrin markasını kirli göstermeye çalışanlara inat, şehrin göz bebeği Bursaspor'umuzu hep birlikte ayağa kaldırdık.

Halkın bize güvenini kırmak için aylardır türlü kumpaslar kuranlara sesleniyorum: Ne yaparsanız yapın Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin umududur, Bursa'nın, Türkiye'nin birinci partisidir."

Başkan Yeşiltaş'ın ardından Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ve milletvekilleri belediyelerdeki son durumun yanı sıra yaşanan süreçle ilgili değerlendirmeler yaptı.

Şükrü Deviren ilçenin deprem gerçeğini çarpıcı verilerle aktardı.

"Yapılarımızın yüzde 48'i dayanıksız, yapay zekada simule ettiğinizde acı sonuçlar çıkıyor" açıklamasını yaptı.

Deniz Dalgıç da iyi hazırlanmıştı.

Dalgıç'ın 'rağmen belediyeciliği' vurgusu notlarımızın arasında yer aldı:

"Yaşadığımız olağan dışı dönem bir yerel yöneticinin yalnızca hizmet üretmesiyle değil aynı zamanda direnç göstermesiyle tanımlanıyor. Ekonomik krize rağmen, kaynak kesintilerine rağmen, siyasi baskılara rağmen halk için halka birlikte hizmet üretiyoruz."

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ise konuşmasında 3 ana konuya değindi.

Son dönemde artan yangınlardaki insan sorumluluğuna dikkat çekerek artık anız yakılmamalı dedi.

İkinci başlığı geçen dönemde batırılan ve milyonlarca liralık vurguna imza atılan BUSKİ'ydi.

Bursa'nın Başkanı barajlardaki doluluk oranının yüzde 43'e indiğini, su kuyularıyla birlikte kentin yaklaşık 50 günlük suyunun kaldığını hatırlattı.

Tasarruf çağrısı yaptı.

Su fiyatlarında neden düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu da açıkladı:

"36.5 milyar lira civarında bütçe belirlemiştik. Altıncı ayın sonu itibarıyla toplam gelirimiz 13 milyar lira. Yıl sonunda 27 milyar olabilir. 10 milyar lira daha düşük gelir anlamına geliyor."

Bu durumun sebebi derin ekonomik buhran.

BUSKİ'de bir metreküp suyun maliyeti 72 lira.

Bursalılardan şu anda alınan ücret ise 22-23 lira.

"Maliyetin altında ücret alamazsınız" şeklinde bir Cumhurbaşkanlığı Genelgesi de var.

Bozbey, "Tamamını alalım diye bir düşüncemiz yok. BUSKİ'nin durumu vahim. Yıllarca yapılan yanlışların sonucu bugün karşımıza geldi. BUSKİ, Büyükşehir'den para alarak hizmetlerini sürdürüyor" dedi.

Cumhur İttifakı'na mensup bazı meclis üyelerinin BUSKİ'nin sürdürülebilir hâle gelmesi için düzenlemenin şart olduğunu kendisine söylemesine rağmen birilerinin konuya dâhil olduğunu da belirtti ve ekledi:

"Bursalılar bunları tanıyor, tanıyacak da!"

Gelelim çok konuşulan ulaşım zammına...

Türkiye'de iğneden ipliğe neredeyse her şey her gün zamlanırken...

Yurttaşların neredeyse tamamı fiyat algısını yitirmişken...

Ulaşım dedik, ulaşımdan örnek verelim:

Son bir yılda Osmangazi Köprüsü'ne yüzde 431, 1915 Çanakkale Köprüsü'ne yüzde 385, 15 Temmuz ve FSM köprülerine yüzde 569 düzeyinde zam yapılmasını bir kez dahi ağızlarına alamayanlar gerçek dışı oranlarla karalama kampanyası başlattılar.

Üstelik ortada 2018'den itibaren dengesini kaybetmiş bir BURULAŞ varken...

Önce şu sorulara yanıt verilmeli:

BURULAŞ kendi kendine yeten bir şirketken ne oldu da her ay Büyükşehir'in 350 milyon lirasına mahkûm hâle getirildi?

Neden SGK ve vergi borçları ödenmedi de 2 milyar liralık borçla şirket terk edildi?

Bozbey, şunları da ekledi:

"Bizleri eleştirenlerin, önce kentleri ve ülkeyi içine sürükledikleri duruma bakmaları, sonra söz söylemeleri gerekir."

Bozbey, iptal edildiği açıklanan abonman kart uygulamasının 'Kişiselleştirilmiş BursaKart Abonmanı' sistemi şeklinde devam edeceğini de kaydetti.

Yeni sistemde 100 biniş hakkı 2.900 lira olacak.

Yeni abonman öğrencilere ise yine 100 biniş hakkı ile 790 liradan sunulacak.

0-4 yaş arası çocuğa sahip ihtiyaç sahibi annelerin toplu taşımadan ücretsiz yararlanacağı Anne Kart uygulamasının başlayacağını da ekleyeyim.

BURULAŞ'ın kaçınılmaz olan fiyat artışıyla ilgili süreci iyi yönetemediği ise bir gerçek.

Günler önce alınan UKOME kararının doğru şekilde aktarılmasına neden odaklanılmadı?

Aynı toplantıda alınan kararlar farklı tarihlerde açıklanarak neden sanki Büyükşehir her gün zam yapıyor algısına katkı sağlandı?

Başkan Bozbey manipülasyonlara zemin hazırlayan BURULAŞ'taki yönetimsel zaafı detaylıca sorgulayacak ve gerekli adımları atacak mı?

Büyükşehir'in yönetim kadrosunda değişimin başladığını daha önce bu köşede okumuştunuz.

Toplantıda Bozbey'e bu değişimin üst yönetim kadrosunda devam edip etmeyeceğini sordum yine.

Başkan, "Ben 31 Mart 2029'a kadar görevdeyim. Benim altımdaki arkadaşlar her an değişebilir ya da o güne kadar görevde kalabilir" dedi.

Kamuoyundaki talep doğrultusunda gerçekleştirilen değişimin süreceği ifade ediliyor.

Bu arada Hikmet Şahin, Recep Altepe, Alinur Aktaş döneminde Büyükşehir'de görev alan Fehim Ferik'in Bozbey'in basın ekibine dâhil olması bekleniyor.

Dün kent içindeki tekstil boyahanelerinin taşınması amacıyla kurulan TOSAB'ın karma OSB olmak için heyet kararı aldığını aktarmıştık.

Başkan'a hem yeni Çevre Düzeni Planı'ndaki son durumu hem de TOSAB'la ilgili düşüncesini de sordum.

Yeni plan kentin geleceğine yön verecek.

Tarım kimliğinden giderek uzaklaşan, turizmin ise esamesi okunmayan Bursa'da ne yazık ki plansız sanayinin önüne geçilemiyor.

Ova kaçak fabrikalar ve depolama tesisleriyle talan ediliyor.

Yeni planda sanayiye yer ayrılacak ayrılırsa hangi koşullarda ne kadar yer ayrılacak sorularının yanıtı merak ediliyor.

Bozbey, planın Bursa'nın tüm katmanlarıyla bir bütün olarak tartışıldığını ve yavaş yavaş karara yaklaşıldığını belirtti.

TOSAB'daki gelişmeyle ilgili ise şunları söyledi:

"Tekstil boya sanayi Bursa ve Türkiye'yi yavaş yavaş terk ediyor. Boş kalacak yerlerde katma değeri yüksek, çevreyi kirletmeyecek, suya da az ihtiyaç duyacak sanayiye yönelik bir karar olduğunu düşünüyorum."

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın'a da bir soru yönelttim.

CHP'nin kurultay davasıyla ilgili iddianamenin kamuoyuna yansımasından sonra Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ile Başkan Aydın arasında gerginlik olduğu yansımıştı kulislere.

Son Büyükşehir meclisinde ikili arasında bir gerginlik olduğu gözlenmişti de.

Başkan Aydın, soruma siyaseten yanıt verirken önemli bir noktaya da dikkat çekti:

"Şadi Başkan'ımızla bir sorunumuz yok. Bazen internet sitesi açıp kendisini basın mensubu gibi gösteren kişiler haber ya da basınla ilgisi olmayan dedikodular yazınca, maalesef buna itibar edenler de olunca sanki bir sorun varmış gibi algılanıyor. Şadi Başkan'ımızla konuşuyoruz, burada olsaydı daha da iyi olurdu."

Ne yazık ki Bursa'da sabıka dosyası kabarık algı aparatlarının da onlarla iş tutanların da sayısı hayli fazla.

O algı aparatlarıyla belediye başkanlarına ve değişimden yana irade sergileyen, ranta karşı duran siyasilere karşı düzenlenen sistematik saldırıları organize eden kimi isimler de hâlâ CHP çatısı altında!

Popülist söylemlerle köylünün, emekçinin, gençlerin sırtından prim devşirip kürsüden iner inmez şahsî ikbali uğruna iktidarla iş tutan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından 'ihanet' gerekçesiyle son olağanüstü kurultayda üzeri çizilen 3 isimden biri olan özde rantçı sözde sosyal demokrat tüccar milletvekili faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor mesela.

Dünkü birlik görüntüsü önemliydi belki ancak CHP'nin iktidarla iş tutan rantçıları partiden atmadığı takdirde daha çok iç çatışma yaşayacağı artık idrak edilmeli.

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar