
Yaman Kaya
[email protected]Bursa'da işgal var!
16 Mayıs 2025 Cuma, 11:06Geçen salı düzenlenen Uludağ Çevre Forumu'nda konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum "Yeşil Bursa ile uyumlu bir dönüşüm gerçekleştirmek zorundayız" demişti.
Bursa'nın sanayi dönüşümüne öncelik vereceklerini şu sözlerle ifade etmişti:
"Yeşil Bursa'ya yakışır şekilde çevreye duyarlı, sıfır atık uyumlu, enerji verimli konut ve sanayi alanları inşa edeceğiz. Şehrin merkezinden başlayarak öncelikli sanayi alanlarını dönüştüreceğiz.
Bursa'nın yeşil dönüşümünü tamamlayıncaya kadar hep birlikte var gücümüzle çalışacağız."
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de forumda yeşil dönüşümün önemine değindi.
Bozbey zaten pek çok konuşmasında Bursa'da sanayi dönüşümünün mutlaka gerçekleşmesi gerektiğine vurgu yapıyor.
Büyük deprem tehdidi kapıdayken...
İklim krizi sadece geleceği değil bugünü de tehdit ederken...
Bursa'nın kronikleşen hava, su, ulaşım gibi problemlerinin kenti sürüklediği durum ortadayken...
Kentsel dönüşümle eş zamanlı olarak yeşil sanayi dönüşümünü de bir an önce gerçekleştirmek artık sahiden de bir seçenek değil zorunluluk.
Yerel dinamikler ve Ankara aynı yönde refleks gösterirse ki, Uludağ Çevre Forumu söylemlerin Yeşil Bursa özelinde ortaklaştığını gösteriyor, hızlı bir eylemsellik süreci başlatılabilir.
Suçu hep geçmişe atan, sorumluluk üstlenmekten kaçınan, mevcuda teslimiyeti daha kârlı bulan, popülizm kolaycılığına kaçan iradeden kurtulan Bursa, ortak akılla hareket edilirse hem bugününü kurtarabilir hem de yeşil bir gelecek inşa edebilir.
Yeşil dönüşümün neden zorunlu olduğuna, Bursa Su Kolektifi'nin penceresinden de bakalım şimdi yazının devamında...
Bursa Su Kolektifi'nin tespitlerine göre Deliçay, Kaplıkaya, Gökdere, Demirtaş dereleri ve sulama kanalı çevresinde tarım yapılan ova alanında 2006 yılına kadar 117 kaçak tesis varken son 18 yılda bu tesislerin sayısı yaklaşık dört kat artarak 432'ye ulaşmış...
Bu kaçak üretim ve depolama merkezlerinin birçoğunda tabela bile olmaması Bursa'nın geçmiş yıllarda ne kadar sahipsiz bırakıldığının da çarpıcı bir yansıması.
Kentin genelini düşündüğünüzde sadece çok küçük bir bölümü gösteren bu manzara şehrin diğer noktalarında da çok farklı değil ne yazık ki...
Nilüfer Çayı'nda canlı yaşamı senelerdir göz yumulan bu hoyratlık nedeniyle sona erdi.
Kent içinde organize sanayi bölgeleri dışında sanayi faaliyeti yürüten binlerce tesis var.
Çok sayıda rapor bu tesislerin varlığını ve zararlarını somut şekilde ortaya koydu.
Kaçak tesisler Bursa'nın havasını, suyunu, toprağını, ulaşımını her geçen gün biraz daha yok etmeye devam ediyor.
Bursa'nın havasını, suyunu, toprağını yok etmek demek insan dahil tüm canlıların yaşamından da çalmak demek.
Üstelik sadece bugünü değil geleceği de yok etmek demek.
Kaçak tesislerin bir an evvel ortadan kaldırılmaları gerekirken Bursa'da işgal bazı ilçe belediyeleri göz yumduğu için hız kesmeden sürüyor.
Yeşil dönüşüm elbette bir süreçtir ancak yerel ve genel idare kararlılık gösterirse yani söylemler eyleme dönüşürse en azından bu tesislerin faaliyetleri kısa sürede sona erdirilebilir.
Büyükşehir meclisinde verilen bir önerge dikkatimi çekmişti.
Önergede kaçak yer altı suyu kullanımı ve kirli su deşarjı yapan işletmelerin belirlenmesi, caydırıcı cezalar kesilmesi, periyodik denetim ve izlemeler yapılması ve Tekstil Boyahane OSB dışında bulunan tüm tekstil boyahanelerinin OSB'ye taşınması, bu karara uymayanların ruhsatlarının iptaline gidilmesi, yeni ruhsat başvurusu yapanlara izin verilmemesi istenmişti.
Büyükşehir'in yeni Çevre Düzeni Planı çalışmaları kapsamında şehir içindeki kaçak üretim tesislerinin planlı alanlara taşınması ele alınacaktır şüphesiz ancak çalışmalar sürerken yeni kent suçlarına izin verilmemelidir.
Yeşil Bursa için ilk adım neden yukarıda değindiğimiz önergenin derhâl hayata geçirilmesi olmasın?
Şehrin bugün karşı karşıya olduğu tehditlerin yalnızca bürokratik çözüm önerileriyle değil, toplumsal sahiplenmeyle aşılabileceği de unutulmamalıdır. Toplumun tüm kesimleri süreci takip etmeli ve baskı mekanizmalarını devreye sokmalıdır.
Doğanın, emeğin yağmalanmasına karşı gerçek bir dönüşüm ancak ekolojik adalet ve kamusal denetim ilkeleriyle mümkün olabilir.
Bu saldırı sahiplenilecek mi?
Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi'nin dün gerçekleştirilen Mayıs ayı birinci toplantısında Başkan Mustafa Bozbey'e küfür ve hakaret edilmesi kamuoyunda büyük tepki çekti.
CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Makamı'na yöneltilen sözlü saldırılar sadece şahsı değil, yaklaşık 4 milyon nüfusa sahip kadim şehrimiz Bursa'ya yapılmış ağır bir hakarettir.
Meclisin çalışma düzenini altüst ederek, hakaret yağdırarak, belediyenin yasama faaliyetini sabote etmek siyaset değil, vandallıktır.
Meclis çatısı altında sergilenmesi gereken saygı, nezaket ve ciddiyet anlayışı açıkça çiğnenmiş; kurumlarımızın itibarı hedef alınmıştır.
Bursa'nın seçilmiş başkanı Mustafa Bozbey'e karşı talihsiz ve yakışıksız ifadeleri kullanan AK Parti Meclis Üyesi şahsın tutumunu en sert biçimde kınıyorum."
Başkan Bozbey de Büyükşehir Meclisi'ndeki hakaret ve saldırıyı kınadı.
Bozbey, şunları söyledi:
"AK Parti'den kendi içinde de bu yakışıksız ifadeler nedeniyle, gerekli işlemleri yapmasını bekliyorum. Aksi takdirde, bu çirkin saldırıyı sahiplenmiş olacaklardır. Bursa halkının iradesini temsil eden bu makamın onuru, hiçbir kişi ya da grubun siyasi hırslarına malzeme edilemez.
Bursa, ahlaklı insanların şehridir.
Ağza alınmayacak küfürler ile Bursa'da siyasetin kirletilmesini asla kabul etmiyoruz. Siyasi ahlakı ve Bursa'nın huzurunu korumak için her platformda bu davranışların karşısında olacağımızın altını çiziyoruz.
Benim şahsıma hakaret ettiğini zannedenler, aslında tüm Bursalılara hakaret etmiştir. Bursalılar, bizi ve meclis üyelerini, sorunlarının çözülmesi, Bursa'da huzurla, güvenle yaşayacağı alanların inşa etmemiz için seçti.
Bu nedenle de en büyük üzüntüm, yaşananların meclis toplantımızı yapılamaz hale getirmesi ve Bursalılar için alacağımız kararları ertelemek zorunda kalmamız oldu. Ancak güneş balçıkla sıvanmaz. Tüm bu yapılanlara rağmen biz Bursalıların sorunlarını çözmeye, Bursalıları gülümsetmeye devam edeceğiz."
Mecliste bir Başkan'a küfür ve hakaretler savurmak şüphesiz kabul edilebilir değildir.
Bu çirkinliğe kim sahip çıkarsa toplum vicdanında kaybedeceğini bilmelidir.
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
-
Bozbey'den Aktaş'a yanıt geldi! Operasyon spekülasyonlarına ne dedi?
03 Temmuz 2025 Perşembe, 11:39 -
Bursa'da dengeleri bozacak o planlar suya düştü!
02 Temmuz 2025 Çarşamba, 08:11 -
Kurultay davası, Bursa'da tutmayan hesaplar ve daha fazlası...
01 Temmuz 2025 Salı, 10:42 -
Bursa Büyükşehir'de bekletilen dosyalar!
30 Haziran 2025 Pazartesi, 11:04 -
CHP'deki tarifsiz büyük ihanet ve Bursa...
27 Haziran 2025 Cuma, 12:26 -
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları, Bursa hesapları!
26 Haziran 2025 Perşembe, 12:16 -
Bursa ağır cezada 200 kişi neden hakim karşısına çıktı?
25 Haziran 2025 Çarşamba, 13:06 -
Bursa'nın süper talanları!
24 Haziran 2025 Salı, 11:41 -
Nilüfer'de 590 hektar imara açılıyor!
23 Haziran 2025 Pazartesi, 11:33 -
Bursa'dan bir 'bu ne yaman çelişki' hikayesi!
20 Haziran 2025 Cuma, 12:20