Yaman Kaya

[email protected]

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir: Artık o kadar cesur değilim!

10 Nisan 2025 Perşembe, 12:57

Turgay Erdem döneminde ayyuka çıkan rant iddialarıyla gündemden hiç düşmeyen...

'Tek imza' ile sayısız kent suçu işlenen...

Fahiş emsalli inşaatlarla neredeyse her mahallesi talan edilen...

Yerelde kurulan ittifaklarla mafyalaşmış gruplara peşkeş çekilen...

Pervasızca yağmalandığı için kaybedilme tehlikesi baş gösteren Nilüfer'de, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) yereldeki ilçe kongresiyle başlayıp kurultayla devam eden değişim sürecinin ardından gerçek sosyal demokratların tarihî mücadelesi neticesinde son seçimde Turgay Erdem'in yerine başkanlığa Şadi Özdemir aday gösterilmişti.

CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, Bursa milletvekilleri Kayıhan Pala ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş bu aday değişiminde önemli rol üstlenmişti.

'Ortak akıl' söylemiyle yola çıkan Özdemir'in adaylığından sonra Nilüfer'de zafer rekor oyla gelmişti.

Şadi Başkan dün akşam düzenlediği toplantıda 1 yıllık görev süresini değerlendirdi.

Açıkçası ilk senesi sancılıydı.

Geçen dönemde kentin rantını yiyen dâhilî ve haricî bedhahların çok sayıda saldırısıyla karşılaştı.

Ölüm tehditleri aldı.

Milyonlarca metrekare fazlalık ile milyarlarca liralık vurgun yaptığı iddia edilen malum yapı ardında aynı zamanda kadrosu şişirilerek borca batırılmış bir belediye de bırakmıştı!

Ekonomik zorluklar yaşasa da imar özelinde yoldan sapmadı.

Hormonlu yeni bir ruhsat imzalamadı.

Nilüfer'deki bir yıl değerlendirilirken bunlar da muhakkak hesaba katılmalı.

Toplantıda Şadi Başkan'a 3 soru sordum...

İlki Turgay Erdem döneminin eseri mevcut usulsüz yapıların iskan meselesiyle ilgiliydi.

Şadi Başkan'ın "Nilüfer'de çok büyük bir problem mevcut. Âdeta obezleşmiş yapılaşmalar, bunların getirdiği büyük sorunlar var. Yeşil alan, sosyal donatı azaltmaları... Yaşam standardını düşüren bir yapılaşma stoğu oluşmuş durumda. Bunları yapmaya çalışan, yapanlar da kamuya bunun bedelini ödeyecek" perspektifi doğrultusunda çözüm için yol haritası şekillendirilmişti.

Nilüfer'de bilindiği üzere son 5 senede yapılan inşaatların yaklaşık yüzde 90'ında usulsüzlük tespit edilmişti.

Durum korkunç derecede vahimdi:

Usulsüz binaların çoğunda yüzde 150'nin üzerinde fazlalık ortaya çıkmış, fahiş emsalli inşaatların yanı sıra ruhsatsız siteler dahi dikilmişti!

Peki, son durum neydi?

Çözülebilmiş miydi iskan meselesi?

Şadi Başkan'ın yanıtı sarsıcıydı:

"İnşaat meselesi hepimizin malumu problemli bir alan.

Yalnız çözülmesi çok kolay bir alan değil.

Doğrusu bu işi çözmek için başladığımda çok cesurdum.

Yani gözüm karaydı, ben bunu çözeceğim diye öyle de çözerim böyle de diyordum. Artık o kadar cesur değilim!

İstanbul'daki olaylardan sonra doğrusu hani çözmüş değiliz.

Çözülen birkaç tane var ama ufak tefek şeyler bunlar.

Esas ana şeyler çözülmüş değil. Hani burada temel sorun da şu biz onlara bir bütçe koyuyoruz, kamu harcı diye. O parayı buraya yatırmaları bile sorun oluyor bize. Başka türlü de biz hikayenin içinde olamayız!

Dolayısıyla hâlâ sorunlu olarak devam ediyor.

Doğrusu ben o problemlerin çözülmesi gerektiğine inanıyorum.

Bak orada herkes hatalı...

Belediye hatalı, mimari büro hatalı, yapı denetimci hatalı, aracı kimse hatalı. Herkes hatalı. Müteahhit hatalı. Arsa sahibi hatalı.

Hatasız bir tek kişi var. O da oradan belediyenin ruhsatına güvenerek daire satın almış vatandaş.

Ben aslında daire satın almışların burunlarının kanamaması gerektiğine inandığım için çözebilir miyiz diye uğraştım ama giderek Türkiye'nin iklimi ve yaşanan olayları vesaire bu konudaki cesaretimi azalttığını söyleyebilirim. Çözülmüş henüz bir şey yok."

Şadi Başkan'a ikinci sorum Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Makina Mühendisleri Odası'ndan (MMO) gelen tepkiye dairdi.

Kısaca hatırlatmak gerekirse MMO, asansör denetimlerinin CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in talimatına rağmen kendilerine değil Netas Mühendislik isimli özel bir firmaya verilmesine tepki göstermişti.

Şadi Başkan, şunları kaydetti:

"MMO konusu aslında bence biraz abartılan tartışma.

Hayata bakışınızla da alakalı biraz.

Mesela Elektrik Mühendisleri Odası lisans almadı bu konuda, ben elektrik mühendisleriyle, kendi üyelerimle rekabet mi edeceğim dedi. Burada ben yeni bir şey vermedim. Zaten var olan bir işletme var. Orada da mühendisler var. Ortağı da makina mühendisi. Onlarla devam ettik. Burada biz bir fiyat da belirlemiyoruz. Bence MMO üyeleriyle rekabet eden pozisyonda olmamalı."

Şadi Başkan'a özelleştirileceği söylenen belediyeye ait Nilüfer Bostan'larla ilgili nasıl bir yol izleneceğini de sordum.

Sosyal demokrat bir 'franchise modeli' mümkün olabilir mi?

Şadi Başkan, "23 Nisan Mahallesi'nde bir deneme yapıyoruz" dedi ve ekledi:

"Biz köylüye bir vaatte bulunduk. Dedik ki ne üretirseniz alacağız ve satacağız.

Biz bunu alacağız diyoruz. Şimdi alıp vatandaşa dağıtamayız dolayısıyla sağlıklı satış kanalları oluşturmamız lazım. Hatta bazı yerel marketlerle görüşmelerimiz de oldu.

Burada önemli olan şu. Bunun satışını güvence altına alamazsanız satın almayı sürdürülebilir kılamayız.

Satış mekanizmaları sağlıklı oluşturulmalı.

Bizim şu ana kadar gördüğümüz deneyimlere göre bu satış mekanizmaları çok sağlıklı çalışmıyor bu konuda.

Çünkü işte bayram oluyor dokuz gün tatil. Burası bir market. Market 9 gün kapalı olmaz.

Çok vardiyalı sisteme dönmek lazım bu maliyet düzeyleriyle çok vardiyalı sistemin sürdürülebilirliği yok. Dolayısıyla biraz daha büyüterek başka bir yapı kurmaya çalışıyoruz."

Şadi Başkan, Aydın'da süren hakkındaki davaya da değindi toplantıda.

"Belediye başkanı değilken yapmış olduğumuz bir alışverişle ilgili bir dava var.

Aslında Özlem Çerçioğlu üzerinden yürüyen çok sayıda dava var onlardan biri.

Burada asıl amaç dava değil.

Şu anda belediye başkanlığı yapan Türkiye'deki birçok kişi hakkında yüzlerce dava var benim bir tane davam var.

Orada 900 bin lira civarında yaptığımız bir ticaret var ama arkadaşlar yazıyor diyor ki 3 milyon rüşvet verilmiş. Ticaret 900 bin lira, 3 milyon rüşvet verilir mi böyle bir şeyde! Bu dava normal şekilde sürerse 7 yıl kadar sürebilecek bir dava."

Şadi Başkan'a Aydın'daki dava üzerinden yöneltilen saldırıların neyi amaçladığı açık aslında.

Kendisinin de ifade ettiği gibi rantı yiyenlerin önünü kestiği için sürdürülen bir kampanya...

Ne CHP örgütünde ne de kamuoyunda bir karşılığı olmadığı da ortada!

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar