Yaman Kaya

[email protected]

Nilüfer'de tartışılan sözler! Şadi Başkan'dan mesaj var...

10 Haziran 2025 Salı, 10:25

"Söz ağızdan çıkana kadar senin esirindir. Ağızdan çıktıktan sonra sen onun esiri olursun."

Nihayetinde bir sözü nasıl dillendireceğiniz elinizdedir.

Kendinizi ifade etmeden önce kelimelerinizi ölçüp tartabilirsiniz, hatta bir şeyi söylemekten vazgeçebilirsiniz de ancak sözü ağzınızdan çıkardıktan sonra kontrolü kelimelere verirsiniz.

Üstelik siyasetteyseniz...

Üstelik Türkiye'nin en çok göz önünde olan ilçelerinden Nilüfer'de başkanlık görevini icra etmekteyseniz...

Üstelik meclis kürsüsündeyseniz söylediğiniz her sözün olumlu ya da olumsuz etki yaratması, yorumlanması, kısacası bazı sonuçlar doğurması normaldir.

Nilüfer Belediye Meclisi'nin bayramdan önce gerçekleştirilen oturumunda AK Parti'li meclis üyeleri, Çalı Mahallesi Muhtarlığı'nın kadın derneğine ait yapıdan ek yer talebini dile getirdi.

Başkan Şadi Özdemir'in bu taleple ilgili görüşünü ifade ederken kullandığı cümleler büyük tepki çekti.

Şadi Başkan, şunları söyledi

"Çalı muhtarından ve Çalı kadın derneğinden yorulduk gerçekten.

Ben onların hepsini oradan çıkarıyorum.

Bizim düğün salonumuz gibi bir yer vardı. Çelik konstrüksiyon ile toparlayıp oraya alıp istedikleri mekanları hem muhtarlığı hem kadın derneğini oradan çıkarıp oraya alıp orayı da kiraya vereceğim, kocaman çok güzel bir bina.

Tabii muhtar şurayı da ver, fırını yık falan filan diyor. Baktım orada bunlarla uğraşmak hakikaten yorucu. Defalarca görüştüm. Bir de Çalı'nın genel bir özelliği var hiçbir zaman istekleri bitmiyor. Biz her mahalleye bütçemizden belli oranda bir şey yapmak istiyoruz. İç mücadeleler, muhtarlık seçimleri, kadın dernekleri bilmem neler doğrusu bizi yoruyor, yıpratıyor."

Bu sözlerin ardından bilhassa iki tepki dikkat çekiciydi.

Şadi Başkan'ın sözlerini sosyal medyada paylaşan Çalı Mahallesi Muhtarı Kaan Doğan şunları kaydetti:

"Çalı halkının takdirine bırakıyorum. Bayramdan sonra detaylı bir şekilde sizlere basın açıklaması yapacağım. Sandıktan istedikleri sonucu alamayanlar baskı ile istediklerini almaya çalışıyorlar. Çalı Muhtarlığı devlet kurumudur. Mahalledeki en üst makamdır. Çalı halkının iradesi ile seçilmiş bir Muhtar olarak mücadeleden asla vazgeçmem. Canım pahasına Çalı halkının hakkını savunurum. Çalı halkının iradesi dışında hiçbir fani güç beni muhtarlıktan çıkaramaz. Evvel Allah'a sonra Çalı halkına sığınıyorum."

Nilüfer'i özgürleştiren CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin'in de meclisin ardından yaptığı paylaşım kayda değerdi:

"Çalı, Hasanağa, Kayapa, Görükle, Gölyazı, Akçalar, eskiden köy olan İhsaniye, Fethiye, Karaman, Beşevler, İğnesi, Dansara, Anafor, Göbelle, Armutalan, Balyaz, Kite, Fodra, Misi, Zırafta, Ermiye daha sayamadığım birçok yer Nilüfer'in kökleridir.

Bu kökler Nilüfer'in modern, planlı, kentli yüzü kadar; yerli, üretken, kültürel belleğini de temsil eder.

Bu iki yapı arasında denge kurulmadığında Nilüfer köksüzleşir. Nilüfer suyun üzerinde yaşayan, yaşadığı suyu temizleyen, bir çamur lekesini dahi üzerinde bulundurmayan ve suda yüzüyor gibi görünse de köklerinden beslenen bir çiçektir.

Bizim görevimiz hem kökleri hem de Nilüfer çiçeğini yaşatmaktır.

Nilüferli hem kökleri hem de çiçeği için her şeyi isteme hakkına sahiptir.

Biz, halkı "çok şey isteyen" değil, hakkını arayan, kentini sahiplenen, onurlu yurttaşlar olarak görürüz. Bunun dışındaki bakış açıları Nilüferlilerin görüş alanında olmaz."

Şadi Başkan'ın bu tepkilere nasıl reaksiyon göstereceği merak ediliyordu kuşkusuz.

Dün konuştuk.

Şadi Başkan, "Sözlerim kastı aşmış olabilir, yanlış anlaşıldığım için üzgünüm" dedi.

Şöyle devam etti:

"Çalı bizim için kıymetli bir yerdir. Şu anda da yatırımlarımız var. Birçok yerde yapamazken park yapıyoruz. Yazlık düğün salonu yapıyoruz. Kışlık düğün salonunu da çok fonksiyonlu olarak yeniden hizmete açacağız. Yağlı güreşler, sinema günleri de yapıyoruz.

Çalı da diğer tüm mahalleler de bizim için değerlidir, destek olmaya devam edeceğiz.

Daha yeni Çalı gastronomisini tanıtmak için ulusal basını da mahalleye getirmiştik. Ben her yerde Çalı'yı örnek veriyorum. Çalı'da çekilen 'Aysel Bataklı Damın Kızı'nı Nazım'ın anmasında da anlattım. Siyasette bazen söylemek istediğinizin dışında anlamlar çıkabiliyor."

Sadece Çalı'da değil Nilüfer'in farklı yerlerinde de meclisteki sözlerin eleştirildiğini duymuştuk.

Şadi Başkan'ın son açıklamaları tansiyonu düşürecek mi göreceğiz.

Bakın...

Turgay Erdem döneminde işlenen sayısız kent suçuyla Nilüfer'in toplumdaki algısı zaten ağır yara almış durumdadır.

Yapılanlar ortadadır.

Hâliyle Nilüfer'i Nilüfer yapan değerlerden daha fazla uzaklaşılmamalıdır.

Çalı meselesinden bağımsız olarak ifade etmek gerekirse bazı konular önemliyse saatlerce hatta günlerce tartışılmalı ilçenin bugününü ve yarınını etkileyebilecek kararlar alınırken mutlaka ortak akıl devreye alınmalıdır.

Artık kimsenin hata yapma lüksü kalmamıştır.

Bu arada akademik kurul da çalışmalarına bir an evvel başlamalıdır.

Zira Nilüfer'in gerçekten de herkesin Nilüfer'i olmaya ihtiyacı vardır.

Nilüfer'de yeni bir dönem başladıysa bunun baş mimarının CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin olduğu da unutulmamalıdır.

CHP örgütünde de büyük tepki çeken ayyuka çıkan rant iddialarının ardından yola çıkarsak başarırız diyen Başkan Şahin'in, "Nilüfer delegasyonu doğru kararı verecektir. Akçeli işlere karışan anlayışla mücadele edeceğiz" sözleriyle girdiği ilçe kongresinde, Nilüfer delegasyonunun verdiği tarihî kararla başkanlığa nasıl seçildiği hatırlanmalıdır.

Büyük rant çetesiyle hangi mücadeleler verilerek malum dönemin nasıl sonlandırıldığı iyi okunmalıdır.

Bu, örgütün hassasiyetlerini anlayabilmeye de fayda sağlayacaktır.

Ferdi Zeyrek'in ardından...

Dün ne yazık ki acı haber geldi.

Elektrik akımına kapıldıktan sonra yoğun bakıma kaldırılan 48 yaşındaki Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek hayatını kaybetti.

Zeyrek, Bursa Uludağ Üniversitesi'nden mezun bir mimardı.

İyi bir belediye başkanı, iyi bir insandı.

Manisa'da kısa sürede fark yaratan önemli işlere imza atmıştı.

Rantla mücadele ettiği için tehditler aldığını da açıklamıştı.

"Bu koltukların böyle bedelleri olabiliyor. Ben buraya geldikten sonra rantın önüne geçtim. Haksız ihale alanlarının hepsinin önüne geçtim. Haksız alacak olanlarının hepsinin önüne geçtim. Bununla ilgili de insanı yalan yanlış iftiralarla, ailesiyle tehdit ediyorlar. Ben ne istedikleri ihaleleri vereceğim ne tehditlerle benden istenen paraları vereceğim" sözleri çarpıcıydı.

Zeyrek'in hayatını kaybettiği hadise tüm ayrıntılarıyla aydınlatılmalıdır.

Olayla ilgileri olsun ya da olmasın rant çetelerinden tehditlerinin hesabı mutlaka sorulmalıdır!

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar