Yaman Kaya

[email protected]

Nilüfer'de tehlikeli hareketlilik!

21 Mayıs 2025 Çarşamba, 07:46

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre Bursa, Türkiye'nin en kirli havaya sahip kentlerinden biri.

Merkezdeki kaçak sanayi tesislerinin yanı sıra denetimsizlik de bu durumun şüphesiz en önemli sebebi.

Örneğin kentin doğusundaki çimento fabrikasının bacalarından çıkan gri dumanlar vatandaşların uzun süredir korkulu rüyası hâline geldi.

Bugünlerde kapasite artışıyla gündemde olan tesisin yol açtığı çevre felaketleriyle ilgili sayısız haber de yapılsa, yurttaşlar protesto için sokağa da çıksa şu ana kadar ne yazık ki göstermelik cezalarla yetinildi.

Üstelik Kestel Belediye Başkanı bölgedeki kanser vakalarında yaşanan artışın ciddi boyuta ulaştığını kaydetmesine rağmen fabrikaya Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in dışında herhangi bir kent yöneticisi çıkıp da artık yeter, durun dahi demedi.

Fabrika sadece havayı mahvetmedi, verimli topraklar da gitti!

Bursa'nın doğusundaki manzara hayli vahimken, İnegöl'de insanların maske takarak dolaşması gerekirken şehrin batısı da senelerdir ciddi bir tehdit altında.

Nilüfer'deki İnegazi Mahallesi'ne de bir çimento fabrikası kurulmak isteniyor zira.

Bölge sakinleri ve yaşam savunucuları senelerdir bu tesisin kurulmasına karşı mücadele ediyor.

Merkezi beton talanına uğrayan Nilüfer'in çilek, fasulye üretiminin yanı sıra hayvancılık yaparak geçimini sağlayan mahallelerinden İnegazi zaten maden ocaklarından yeterince çekti.

Ancak bu birilerine yetmemiş olacak ki Bursa'nın en büyük ilçelerinden Nilüfer'in merkezine kuş uçuşu 5 kilometre uzaklıktaki mahalleye çimento fabrikası kurma hevesi yeniden alevlendi!

Bakın kısa süre önce de kaçak yapı cennetine dönen Nilüfer'deki Tahtalı Mahallesi sakinleri de ayaktaydı.

Tahtalı'da da binlerce canlı türüne ev sahipliği yapan dev devlet ormanının hemen dibine beton santrali inşa edilmek isteniyor.

Nilüfer'in merkezi fahiş emsalli inşaatlarla yaşanmaz vaziyete sürüklenirken köy hayatının devam ettiği mahallelerinin de beton santralleri ve çimento fabrikalarıyla yağmalanmasına izin vermek Bursa'ya ölümcül bir darbe vurmak değil midir?

Bu pervasızlığa asla geçit verilmemelidir.

Artık yeşilliği sözde kalan Bursa'nın son yeşil varlığının ortasında çimento fabrikası açmak nasıl bir rant hırsının eseri olabilir?

Konuyla ilgili yaşanan yeni gelişmeyle devam edelim şimdi:

Önceki gün İnegazi'de çimento fabrikası için hafriyat çalışması yapıldığına yönelik ihbarlar geldi bölge sakinlerinden.

İnegazi'de bir plan olsa da Nilüfer Belediyesi tarafından verilmiş bir ruhsat yok.

Hâliyle kaçak olarak başlamış çalışma.

İhbar üzerine hemen bölgeye giden belediye ekipleri kaçak çalışan araçların faaliyetlerini sonlandırmış.

Bu tehlikeli hareketliliğe karşı tüm yaşam savunucuları gerekli duyarlılığı göstermelidir.

Nilüfer'de de hava kirliliğinin zaman zaman yüksek seviyelere ulaştığı gerçeği ortadayken koca ilçe daha fazla ranta kurban edilmemelidir.

Bursa'da başarılı kriz yönetimi

Demiryol-İş Sendikası'nın Bursa'da aldığı grev kararı dün akşam saatlerinde toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanmasının ardından sonlandırıldı.

Konunun siyasi yanını, sendikanın sergilediği tutuma toplumun gösterdiği tepki ortaya koydu bir anlamda.

Nihayetinde anlaşma da sağlandığı için bugün itibarıyla fazla detaya girmeye de gerek yok sanki.

Sadece kısaca şunu ifade etmemiz gerekli:

Çözüm için sabaha kadar büyük bir efor sarf eden Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey kelimenin tam anlamıyla müthiş bir kriz yönetimi performansı sergiledi.

Sürecin kamuoyuna doğru aktarılması önemliydi.

Bozbey'in şeffaflık ilkesi doğrultusunda yaptığı net bilgilendirmelerle bu neredeyse kusursuz şekilde gerçekleştirildi.

Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ergül Halisçelik ve BURULAŞ Genel Müdürü Fahrettin Beşli'nin de Bursalıların mağdur olmaması adına kriz yönetiminde sergilediği performans önemliydi.

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar