Adı aşk bu rekorun!

Günler öncesinden tükenmişti bütün biletler...

Taraftar iple çekiyordu maç gününü...

Nihayet o gün geldi...

Giydiler yeşil-beyaz formalarını, taktılar atkılarını...

Kimi eşiyle, çocuğuyla el ele tutuşup, kimi arkadaşlarıyla kolkola girerek, düştüler yola...

İstikamet, Yüzüncü Yıl Atatürk Stadyumu...

O yolları, hele stadyum çevresini görmeliydiniz, yok böyle bir sevda...

Dörtbir yandan bir sevgi seli akıyordu adeta...

Aynı coşkuya, heyecana ve duyguya Bursaspor'un Süper Lig şampiyonu olduğu 2010-11 sezonunda ve Şampiyonlar Ligi ile Avrupa Kupası maçlarının oynandığı dönemlerde de tanık olmuştum...

Oysa takımı şimdi 3. Ligdeydi ve rakibi Tokat Belediye Plevnespor'du...

Peki, dün tam 43 bin biletli taraftar, o stada niye koştu?

Şampiyonluk maçı izlercesine 90 dakika neden coştu?

Nedeni açık...

"Sen bulunduğun yeri hak etmiyorsun... Senin yerin Süper Lig! Hak ettiğin lige çıkman için her zaman yanındayım" demek için doldurdu tribünleri...

Bursaspor'un 3-0 galibiyetiyle sonuçlanan dünkü maç, 3. lig tarihi kurulduğu günden bugüne en çok izlenen maç olarak tarihe geçmiş...

Eminim, her iki takımda oynayan futbolcuların büyük çoğunluğu da kariyerlerinde bu kadar çok taraftar önünde oynamamışlardır...

Dünkü rekorda, Bursaspor Yönetimine de bir teşekkür vardı taraftarın...

Enes Çelik başkanlığındaki yönetim gerçekten göreve geldikleri günden bugüne akıllı bir yönetim sergiledi... (Özlüce Tesislerinin bir bölümüne ticaret alanı, benzin istasyonu yapma girişimini saymazsak!)

Bağış kampanyası ve sponsorluklarla Kulübü mali yönden rahatlatarak transfer yasağını kaldırmaları...

Takımın başına Pablo Martin Batalla gibi heykeli dikelecek kadar çok sevilen, sayılan kredisi sonsuz bir ismi getirmeleri...

Gelecek vadeden gençlerin yanına daha önce üst liglerde oynamış tecrübeli futbolcuları transfer etmeleri, bunlar önemli bir başarıdır...

İşte yapılan bu güzel çalışmalar, taraftarın geleceğe dair umudunu, inancını artırdı, şehirde uzun zamandır görmeye hasret kaldığımız kenetlenmeyi de sağladı.

Dünkü maçta, protokol tribünündeki siyasilerin kulüp ve kent yöneticileriyle birlikte el ele tribünleri selamlaması, alınan galibiyet kadar değerliydi!

Bursaspor'un ilk maçını ekrandan ikinci maçını stadyumda izledim...

2.lig kapasitesinde bir takım oluşturulmuş...

Futbolcular, taraftar, yönetim ve medya olarak erken havaya girmezsek, bu ligden kazasız belasız çıkarız!

Bursasporlu futbolcular sahada, taraftarları da tribünde daha çok rekorlar kırar!

Unutmadan...

TFF ile deplasmanlarda taraftarımıza orantısız güç kullanan güvenlik güçlerine de bir mesaj vardı, kırılan o rekorda!

Umarım, mesaj alınmıştır!

O dolu tribünleri görünce, Bursaspor'un alt liglere düşmesinde katkısı olanların içi acımış mıdır acaba?