Ağla gözlerim ağla!

Şu Japonlar çok alem bir millet...

Çalışmayı, üretmeyi seviyorlar.

Gezmeye de bayılıyorlar...

İyi de geziyorlar.

Covid-19 pandemisinden önce dünyanın neresine giderseniz gidin, oldukça sade giysiler içinde, kafasında şapkası, boynunda fotoğraf makinesiyle mutlaka japon turiste rastlarsınız...

Bizim emeklimiz mahallesindeki BESAŞ bayisinden ekmek almaya bile bedava otobüs kartıyla gider, aynı yaşlardaki elin japonu ülke ülke dağ bayır dolaşır.

Bursa'yı da severler, tarihi yerlerini bizden iyi bilirler!

Japonların bir özelliği de ilginç buluşlara, projelere imza atmaları...

İşte son haber...

Gözyaşı öğretmenliği uygulaması başlatmışlar ülkede!

O da ne mi?

Japonya'daki okul ve işyerlerinde, öğrencilerin, çalışanların psikolojik sağlıklarını korumaları ve stresten kurtulmaları için ağlama dersleri veriliyormuş.

Mutluluk veya üzüntü kaynaklı gözyaşlarının, insanlardaki sinir sistemini rahatlattığını, gülmekten ve uyumaktan daha etkili olduğunu belirtiyor japon uzmanlar...

E atalarımız boşuna dememiş, "Ağla ağla açılırsın" diye...

Diyelim ki, öğrencileri sınav stresine girdi, okul yönetimi hemen davet ediyormuş gözyaşı öğretmenini...

Ağlaya ağlaya stresten hep birlikte kurtuluyorlar...

Ya da;

Ekonomik kriz yüzünden, fabrikasındaki çalışanlarının işsiz kalma endişesiyle strese girdiğini görüyor patron...

Çağırıyor gözyaşı öğretmenini...

Patronu, çalışanı hepsi başlıyorlar dizlerini döverek ağlanmaya...

Ağladıkça açılıyorlar, ne ekonomik krize girme stresi kalıyor ne kovulma...

Gözyaşı öğretmenliği Japonya'da çok tutmuş, bu işi yapanlar ağlamaktan parayı sayamaz haldelermiş!

Bizim ülkemizde de uygulansa bir faydası olur mu acaba?

Biz de ağlamaktan daha ziyade ağlanmayı seven bir milletiz!

Zengini-fakiri, işçisi-işvereni, siyasetçisi-seçmeni, topçusu-popçusu, alacaklısı-borçlusu, doktoru-hastası, başkanı-müdürü, iktidarı-muhalefeti, medyası kime dokunsanız ağlayan ağlayana...

Laf aramızda;

Gözyaşı öğretmenlerinin ağlatmak için özel çaba sarf etmelerine de gerek yok, mendil satsalar dönerler köşeyi!

Peki neden ağlamayı, ağlanmayı seviyoruz?

Çünkü, ağlayan insan daha sağlıklı oluyormuş da ondan!

Daha dün bu konuda haber vardı...

Uzmanlar, kadın-erkek herkese bol bol ağlamayı öneriyordu.

Gözyaşı, göz sağlığımızı, görme yeteneğimizi koruyan, kollayan bulunmaz bir nimetmiş, kıymetini bilelim.

Gözyaşı sadece göz sağlığımızı koruyan bir sıvı değil bana göre aynı zamanda insanlığın ortak vicdan dili!

Manevi açıdan da en etkili dua!

29 harfe bedeldir, bir damlası...

O bir damlayla, hüznünüzü, acınızı, sevincinizi, mutluluğunuzu, çaresizliğinizi, yazıp da söyleyemediğiniz tüm duygularınızı anlatırsınız...

Hem kendinize hem sizi anlamakta zorlananlara!

Ağlayanlardan değil anamızı ağlatanlardan korkun!