Bekârların korkulu rüyası!

İklim değişikliği riski ve çevresel tehditler her geçen gün artıyor...

Peki çevreye duyarlılık ne kadar önemseniyor?

Bu küresel sorun insanlarda ikili ilişkileri nasıl etkiliyor?

En çok kimleri etkiliyor?

İşte bu konuda dünya genelinde kapsamlı bir araştırma yapılmış...

Sonuç bir hayli ilginç!

Araştırmaya katılanlara, "Sizce dünyanın en önemli sorunu ne?" diye sormuşlar...

Büyük çoğunluğu iklim değişikliği ve çevre sağlığı demiş.

Bir diğer soru, "Tek kullanımlık plastik ürünlerin yasaklanmasını istiyor musunuz?" şeklinde...

"Evet" diyenlerin oranı Almanya'da yüzde 85, İngiltere'de yüzde 83 çıkarken, ülkemizde de halkımızın 4'te üçü bu ürünlerin yasaklanmasını istemiş.

Karbon ayak izini azaltmak için çaba gösteriyor musunuz?

Bu soruya da "evet" diyenlerin oranı çok yüksek...

Gelelim iklim değişikliği riski ve çevre kirliliğinin ikili ilişkilere yansımasına...

Küresel ısınma tehlikesinden en çok endişelenen, çevresel sorunlara karşı duyarlı olan ve bu sorunların çözümü için çaba gösterenlerin çoğu bekârlardan çıkmış!

Haberin başlığında araştırmanın ana sonucunu vermişler:

"Bekârlar dünyanın geleceği konusunda endişeli!"

Bence o endişenin kaynağı, küresel ısınma, iklim değişikliği, karbon ayak izi, çevre kirliliği filan değil, evde kalma, içini ısıtacak bir sevgili, eş bulup çoluk çocuğa karışamadan dünyanın sonunun gelme korkusu!

Neden mi bu kanıya kapıldım?

Çünkü aynı araştırmaya katılanların yüzde 90'nın yaşadığı gezegeni önemseyen biriyle birlikte olmak istediğini söylemiş...

Haber, "Doğayı seven aşkı da buluyor!" cümlesiyle bitiyordu...

Muhtemelen gençler bu gerçeği bildiklerinden, karşı cinslerine doğadan yürüyerek bekârlığa veda etme hayaliyle verdiler o yanıtları...

Bıraksınlar bu karbon ayakları!

Plastik kokuyor!

OLİMPİYATTA DİKEÇ ATIŞI!

Avrupa Futbol Şampiyonasına A Milli Futbol Takımımızın başarılı futbolcusu Merih Demiral'ın attığı gol sonrasını sevincini Bozkurt selamıyla göstermesi olay olmuştu...

Fransa'daki olimpiyatlarda da, milli atıcımız Jandarma Astsubay Yusuf Dikeç'in karizmatik yarışı olay oldu...

Dikeç, atış sırasında korunma amaçlı ne bir kulaklık ne gözlük ne özel lens hiçbir aparat kullanmadan bir eli cebinde yaptığı atışla, gümüş madalya kazanmayı başardı.

Demek tam teçhizatla yarışsa altını alacaktı.

Astsubay Dikeç'le gurur duyduk ama bir Allah'ın kulu da merak edip sormuyor neden öyle yarıştığını?

Olimpiyat kafilesini dünya paralar vererek palyaço gibi giydiren Spor Bakanlığı, atıcılarını teknolojik malzemeden yoksun mu gönderdi?

O malzemeler vardı da Dikeç bilerek dünyaya "Biz Türk'üz arkadaş, attığımızı vururuz" mesajı vermek için tek tabanca çıkmak istediyse, helal olsun!