Bele dikkat!

Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptığı bir araştırmada, Türk halkının en çok 'bel ağrısı' çektiği ortaya çıkmış.

Sizi bilemem ama ben şaşırmadım, bu sonuca...

Yıllardır yediği zamlardan, ödediği katmerli vergilerden belini bir türlü doğrultamayan vatandaşın, bel ağrılarına tutulması gayet normal.

Elektriğe zam, suya zam, ulaşıma, doğalgaza, akaryakıta, yediğine, içtiğine, giydiğine zam...

Bel mi kalır insanda omurga mı?

Bunların üstüne bir de çifte kavrulmuş yeni yeni vergiler ve işsizlikten kaynaklanan çaresizlik eklenince, beldeki ağrı ister istemez ta kuyruk sokumuna kadar inebiliyor!

Yine Dünya Sağlık Örgütü'nün aynı sağlık araştırmasında, bel ağrısından sonra ikinci sırada migren ve baş ağrısı gelmiş ülkemizde...

Bu sonuca da hiç şaşırmadım!

Asgari ücretli çalışanlarla ve emekli vatandaşlarımız aldığı maaşla ay sonunu çıkmanın hesabını yaparken...

Üretici, esnaf, işadamı, sanayici ise vergi üstüne vergi ödemenin yollarını ararken, ne baş kalır ağrımadık insanda ne kulak arkası!

DSÖ, üçüncü sırada çıkan rahatsızlığımızı açıklamamış...

Muhtemelen Türk halkının bel ve baş ağrısından sonra en çok çektiği böbrek taşı veya hemoroit olabilir!

Keşke bir de ülkeyi yönetenlerle ilgili sağlık araştırması yapılsa...

Kim bilir onlarda hangi hastalıklar çıkar!

Kolay mı, yıllardır belini doğrultamayan bir ülkeyi yönetmek?

BURSASPOR MARŞI

Geçtiğimiz günlerde köşemde bende değinmiş, tribünlerin bestelediği şarkıları güzel ama şampiyon Bursaspor'a güzel marş yakışır demiştim...

Meğer Başkan Enes Çelik'in de gündemindeymiş konu...

Müjdeyi, hafta içinde sosyal medya hesabından paylaştı...

Sanatçı Kıraç'la Bursaspor marşı bestelemesi için anlaşmışlar...

Kıraç'ın bu konudaki yeteneği tartışılmaz...

Beste kadar sözleri de önemli tabii...

Söylerken de dinlerken de yalnız tribünleri değil yediden yetmişe tüm Bursa'yı coşturmalı ve gururlandırmalı...

Taraftarların içine sinmeli, diline dolanmalı yüreğine dokunmalı...

Bursasporluluk ruhunu iliklerimize kadar hissettirmeli!

Şampiyonlar Ligi müziği kadar heyecanlandırmalı, çaldığında!

Diğer futbol kulüplerinin taraftarlarını da kıskandırmalı, özendirmeli!

Bir de kalıcı olmalı!

Çünkü geçmişte de yapılmıştı, kopyala-yapıştır formatında ve mani tadında bazı marşlar ama bir "şapkam düştü alayım mı?" repliği kadar tutmadı...

Kıraç'ın şampiyon Bursaspor'a yakışır marşına ilham için maçlarını canlı olarak hatta Teksas tribününde izlemesi şart!

Bu arada...

Maşallah, takım da iyi gidiyor, ligde puan farkını giderek açıyor...

Bu hafta oynanacak Karşıyaka maçında da yeni bir tribün rekoru bekliyorum...

Enes Başkan, Karşıyaka maçında taraftarlara bir sürprizinin olacağını söyledi...

Bu sürpriz, çilek transfer desem, çileğin mevsimi değil!

Başka ne olabilir?