Selahattin Adıgüzeller
[email protected]Ben öğretmen olsaydım...
23 Kasım 2024 Cumartesi, 08:59Öğrencilerime alfabeden önce sevginin ilk harflerini öğretirdim...
Bilirim ki;
Büyüyünce hep sevgiyi konuşacak, anlatacak, yaşayacak çocuklar...
Ben öğretmen olsaydım...
Resimler yaptırırdım...
Çiçekleri, kuşları, kelebekleri, güneşi, pamuk bulutları, gülen oynayan mutlu, özgüvenli başarıdan başarıya koşan çocuk resimlerini yapmalarını isterdim...
Sadece ama sadece mavi ve yeşil renkli boyaları kullanmaları şartıyla...
Bilirim ki;
Büyüyünce mavi ve yeşile hasret kalacak çocuklar.
Ben öğretmen olsaydım...
Matematik dersinde önce büyükleri saymayı sonra rakamları öğretirdim. Kin ve nefreti hoşgörüyle çarparak, çıkan sonucu kardeşlikle toplayın, topladığınızı mutluluklara bölün derdim öğrencilerime...
İşlemi yaparken abaküse değil umutlarına, yüreklerine güvenmelerini söylerdim.
Bilirim ki;
Hayatları boyunca bu denklemi çözecek çocuklar...
Ben öğretmen olsaydım...
Barış sözcüğünü yazdırırdım sayfalar dolusu bembeyaz minik yüreklerine... Kompozisyon ödevinde savaşların kötülüğünü en iyi anlatan öğrencilerimin karnelerini yıldızlı pekiyilerle doldururdum.
Bilirim ki;
Büyüyünce barışı korumanın yollarını arayacak çocuklar. Çünkü savaşlar en çok çocukları vurur, korkutur, sevdiklerinden koparır, yarınlarını ve hayallerini düşürür pusuya...
Ben öğretmen olsaydım...
Yalan, hain, ihanet, riyakârlık, vefasızlık, nankörlük sözcüklerini yırtar atardım sözlüklerden...
Nasılsa büyüdüklerinde hiç ummadığı kişilerden hiç ummadıkları anlarda o sözcüklerin anlamlarını öğrenecekler yaşayarak!
Ben öğretmen olsaydım...
Aşkın güzelliğini ve yüceliğini öğretirdim onlara... Oksuz kalpler çizdirirdim resim defterlerine sayfalar dolusu, sınıf tahtasına bir baştan bir başa...
Ve her çizdikleri kalbin içini, dışını "seni seviyorum" sözcükleriyle süslemelerini öğütlerdim.
Bilirim ki;
Aşık oldukça yaşama daha sıkı sıkıya bağlanacak, mutlulukta bir üst sınıfa geçecek, takdirle mezun olacaktır çocuklar...
Ben öğretmen olsaydım...
İlk ve son dersimizde bunları öğretirdim öğrencilerime, sözlü ve yazılı sınavlarda en kazık sorum hayat bilgisinden çıkardı...
Fakat neyse ki ben öğretmen değil, hayat okulunun kaderden kadrolu, talihten torpilli bir garip müstahdemiyim sadece...
Okuldaki görevim, çocuklar derse girmeden önce, sınıflardaki hayal kırıklarını usulca süpürmek, umutlara sabırla paspas çekmek kötüleri ve kötülükleri silip temizlemektir benim...
Okulumuzdaki öğrenciler mezun olur ben emekli olmam!
************************
Eğitim camiasının, çalışan-emekli ve atanmayı sabırla, umutla bekleyen tüm idealist öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutluyorum!
Hayatını kaybeden öğretmenlerimi de rahmetle, minnetle anıyorum...
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
-
Yıldızlar da kayar durmaz yerinde
04 Ocak 2025 Cumartesi, 09:09 -
Gülme Vergisi gelir mi?
03 Ocak 2025 Cuma, 09:28 -
Sosyal medyada pusuya yatanlar
02 Ocak 2025 Perşembe, 09:21 -
İşte Bursa'da Yılın Kişisi
01 Ocak 2025 Çarşamba, 09:32 -
Nasıl geçti habersiz o güzelim emekliler yılı!
31 Aralık 2024 Salı, 09:19 -
Aynadaki ben...
30 Aralık 2024 Pazartesi, 09:09 -
AK Parti İl kongresinden notlar...
29 Aralık 2024 Pazar, 08:57 -
Kongrede dikkat edilecek yasaklar!
28 Aralık 2024 Cumartesi, 09:20 -
Erdoğan o müjdeyi verir mi Bursa'dan?
27 Aralık 2024 Cuma, 09:17 -
Gelecek mi? Gidecek mi?
26 Aralık 2024 Perşembe, 09:04