Bozbey'den manda yoğurtlu kestane ballı tanıtım

Tam bir saray sofrasıydı...

Sadece manda yoğurdu, kestane balı olsa iyi, domates, salatalık, biberi ve böreğinden reçeline, peynirinden zeytinine, cevizli lokumundan tahinlisine tam 37 çeşit ikram vardı masalarda...

Köy kahvaltısı dediğin böyle olur!

Hepsi de Bursa'ya özgü, yerli ve milli üretim...

Kahvaltılıklar güzel, toplantının yapıldığı yer özeldi...

Bitmeyen esnaf sanayi sitesi projesiyle gündeme sıkça gelen Kestel Çataltepe'deki kara incir ağaçlarının altındaydı toplantı...

Seçilen mekan doğa harikasıydı, tören yolu ise trekkinge uygundu...

Nitekim, özel aracı olmayan medya mensupları, tören alanına ulaşmak için iki kilometre kadar yeni ıslatılmış ve genişletilmiş toprak yolda, "incirler olana kadar gelseydin bari" şarkısını toplu halde söyleyerek, yürümek zorunda kaldı...

Sabah sporu, plazalarda oturmaktan göbek bağlayan meslektaşlarımıza iyi geldi, harcadıkları enerjiyi, kahvaltı sofrasında telafi ettiler.

Toplantının konusu da iştah açıcıydı...

Bursa Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde 13-14-15 Eylül tarihlerinde Merinos Park'ta gerçekleşecek 3. Bursa Gastronomi Festivali'nin tanıtımı ve içeriği hakkında bilgilendirdi Başkan Mustafa Bozbey...

"Gelenekten Geleceğe Bursa Lezzetleri" ana teması ve "Damağımdaki Bursa" sloganıyla düzenlenen festivale Bursa ağırlıklı 52 firma katılıyor...

Bu yıl uluslarası boyut da kazandırılmış, 7 ülkeden 10 şehir de yöresel lezzetleriyle tat katacak...

Festivali bir panayır, kermes ve kebap şenliği görüntüsünden arındırmak isteyen Başkan Bozbey, Bursa'nın gastronomi kültürüne, turizmine yakışır zenginlikte bir programı hazırlatmış...

3 gün sürecek bu lezzet şölenini kaçırmayın derim...

Başkan, sonradan gurme(!) yazar olarak benim de sahanda yumurta tarifiyle festivale lezzet katmamı istedi...

Tam kabul edecektim, yumurtaya gelen son zamdan sonra vazgeçtim...

Ne olur ne olmaz, yiyen var yiyemeyen var!

Kuru fasulyenin faydalarını anlatayım dedim onu da, festivalin geleceği açısından Bozbey tehlikeli buldu!

Toplantıda, tarımda yaşanan sorunlara da değinmeyi ihmal etmedi Mustafa Başkan...

"Çiftçimizin feryadını duymazdan gelemeyiz. Eğer hemen harekete geçip tarımı çiftçi için tatmin edici hale getiremezsek sofralarımızdaki ürünler her geçen gün azalacak. Atalarımızın bin bir emekle işledikleri tohumlarla bize miras kalan bu tarımsal zenginliğimiz. Bu zenginliği koruyacak olan yine çiftçilerimizdir. Bu ancak onlara verilecek destekle mümkündür. Köylü milletin efendisi sözünü lafta bırakmamalıyız" dedi...

Toplantının bitiminde, tepemizdeki Eylül güneşinin tahriklerine kapılıp, hep birlikte çıktık incir ağaçlarına, topladık hamını hamını...

Yerken de mırıldandık...

Koruyamazsak bu güzel verimli toprakları, görürüz gelecekte doğamızın namını!