Damacanalı tasarruf!

Hükümetin başlattığı kamuda tasarruf tedbirlerine bir büyük destek de TBMM'den geldi...

Haksızlık etmeyelim, bir yıl önce Numan Kurtulmuş TBMM Başkanlığına geldiğinde, bir dizi tasarruf uygulamasını zaten başlatmıştı...

İşte bu tasarruf tedbirlerine yeni kararlar eklenecekmiş önümüzdeki günlerde...

Onlardan en dikkat çekeni de, Meclis'teki mutfak ve çay ocaklarında damacana su yerine normal şebeke suyu arıtılarak kullanılması kararı görünüyor...

Damacana su deyip küçümsemeyin, gelen sürekli zamlardan sonra fiyatını gören, kutsal damacana muamelesi yapıyor!

Bursa'da vatandaşın damacana suya verdiği para, BUSKİ'nin gönderdiği şebeke suyu faturasını katlıyor...

Üstelik de bizim damacana su yanı başımızdaki Uludağ'dan geliyor, kim bilir Ankara ve diğer büyükşehirlerde ne kadardır?

Keşke emeklinin yıllık zam oranını damacana suya yapılan zamla eşitleseler!

Endişem şu...

Milletvekilleri şebeke suyundan yapılan çayı, kahveyi beğenmeyip damacana yasağı konusunda inşallah su koymazlar!

"Ayda yılda bir memleketten seçmenimiz geliyor ziyaretimize, onlara şebeke sulu çay kahve mi ikram edeceğiz? Memlekete döndüğünde ya dedikodumuzu yaparlarsa? Bir daha oy verirler mi bize? Alın damacana suyu, kesin bizim maaştan" diye sitem edebilirler...

Bizim milletvekillerimizden de, Uludağ yolundaki çeşmelerden boş damacanaları gizlice doldurup, makam araçlarının bagajlarında Ankara'ya götürmeye çalışanlar çıkabilir!

Övünmek gibi olmasın...

Ben uzun zamandır şebeke suyu kullanıyorum hem de arıtmasız, çay kahve gayet de güzel oluyor...

Mis gibi klor kokuyor çayım, kahvem inanılmaz köpürüyor!

Tek sıkıntı, çaydanlıkların içinin sıkça kireç bağlaması!

Olsun, bütçeyi kireç bağlamasından iyidir!

Şakası bir yana...

TBMM'deki damacana sulu tasarruf tedbirleri haberini görünce, aklıma Bursa eski milletvekili M. Altan Karapaşaoğlu'nun geçmişte çalıştığım medyayı ziyareti sırasında anlattığı unutamadığım bir anısı geldi...

İlk milletvekili olduğunda bir gün Meclis'teki odasının penceresinden dışarıya bakıyormuş...

Gözüne bahçede çalışan bahçıvanlar çarpmış...

Bahçıvanın biri toprağı kazıyor, diğeri fidanı dikiyor, bir diğeri de toprağı kapatıyor, sonuncusu da su döküyormuş!

Merak edip, Meclis'teki bahçıvan kadrosunu sormuş, o günkü milletvekili sayısından fazla olduğunu duyunca, kulaklarına inanamamış!

Bu sayıyı indirmek için çok uğraştığını söylemişti kulakları çınlasın Altan Bey ama sayının azalacağına daha çok arttığını görünce pes edip o da vazgeçmiş!

Diyeceğim o ki;

Kamuda tasarrufta önceliği olan öyle kalemler var ki...

İnanın, damacana su içlerinde en masumu ve en sona yazılacak maddedir!

Vekillerimizin çayına, çorbasına dokunmayın efendiler!