Eskiden İnstagram mı vardı?

Evet, eskiden İnstagram mı vardı?

Facebook, Twitter (X), Tik Tok mu vardı?

Sosyal medya diye bir şey yoktu ortalıkta!

Ne güzel, cep telefonumuz sadece "alo" diyordu!

Yine de herkes memnundu hayatından...

Çünkü, yediğini, içtiğini, giydiğini, yaşadığı, gezdiği yerleri, bindiği otomobilleri, sevgililerini paylaşanlar yoktu ortalıkta!

Mutluluğunun, zenginliğinin, vatanseverliğinin ve hayırseverliğinin reklamını yapanlar da...

Sağ eliyle verdiğini sol eliyle videoya çekip, yaptığı iyiliği cümle aleme duyurmak da yoktu...

İbadetin gizlisi makbuldü...

Kutsal topraklarda tavaf, camilerde ibadet ederken canlı yayınlar, görüntüler paylaşmak, "hayırlı cumalar" mesajları göndermek de yoktu...

Yatak odasından canlı yayınlar, kırmızı noktalı sohbetler yapacak kadar ar damarı çatlayanlar da...

Fast food aşklar, günübirlik sevdalar...

Gençleri, telafisi mümkün olmayan kötü alışkanlıklara, hatalara özendirenler de...

Tam teçhizatlı Kameraman Cevat Kelle'ye özenip, tanık olduğu kavgayı ayırmak, yangını söndürmek, kazaya karışanlara yardım etmek yerine telefonuyla görüntülerini telefonla çekmek de yoktu...

Tıklanma, beğenilme (like almak), takipçi sayısını artırmak gibi hastalık derecesinde hırslar, fenomen arzular yoktu...

Bir aradayken sarmaş dolaş olduğumuz insanlara sosyal medyadan laf çakmalar, gıcık olduklarımıza özlü sözlerle adrese teslim göndermeler yoktu...

Beğendiğimiz siyasetçilere yalakalık beğenmediklerimize de kabadayılık yapmak da...

Evlerde, iş yerlerinde telefonla muhabbete fırsat ve tolerans yoktu...

Sevdiklerimizin bayramlarını, özel günlerini sosyal medyadan kutlayıp tatile kaçmak da yoktu...

Yolda, toplu ulaşım araçlarında, AVM ve kapalı-açık mekanlarda telefona bakıyormuş gibi yapıp, tanıdık insanlarla göz göze gelmekten kaçınmak da...

Okunmayı bekleyen kitapları sadece selfie çektirirken kullanmak da...

Peki, İnstagram, Facebook, Tik Tok, Twitter (X) yokken neler mi vardı, bu ülkede?

Samimiyet vardı...

Utanma duygusu, mahcubiyet vardı...

Sevgi, saygı, tevazu vardı...

Sohbet, muhabbet vardı...

Yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, merhamet vardı...

Dostluk, arkadaşlık, hoşgörü vardı...

Ne zaman ki, sosyal medya icat oldu, özgürlük adına bu saydığım güzelliklerin hepsi sanal oldu!

İnsanlığımız, bu duygularımızın kapsama alanı dışında kaldı!

Bereketi kaçtı zamanın...

Bu saatten sonra İnstagram'ı kapatsanız ne olur ya da Tik Tok'u, Twitter'i (X), Facebook'u...

Olmuşuz bilişim teknolojisinin elinde, cep telefonuyla kumanda edilen ve tıklandıkça şarj olan birer gösteriş robotu!

Sakın yanlış anlaşılmasın sözlerim bu sosyal medya platformlarını kuruluş amacı dışında kullananlara...

Amacına uygun kullananlara her zaman saygım sonsuz...

Yoksa yazılarım nasıl okunur pardon tıklanır onsuz!