Gel de sinirlenme!

Dünyanın en sinirli ülkeleri araştırmasında Türkiye, ikinci sırada çıkmış!

Birinciliği Lübnan'a kaptırmışız!

Hemen bizim ardımızdan gelen şu ülkelere bakar mısınız?

Ermenistan, Irak, Afganistan, Ürdün, Mali ve Sierra Leone...

Bizim sinir üst sınırımızı ölçmek ve test etmek için bu araştırmayı da kesin dış güçler yaptırmış olabilir, çünkü biliyorlar millet olarak sinirlenince daha güzel oluyoruz!

Ama araştırmada unuttukları bir gerçek var...

Biz sinirli değil aksine sinirleri alınmış çok sakin bir ülkeyiz aslında!

Düşünsenize...

Öyle olmasa, siyasi parti liderlerinin grup toplantılarında ülke gündemine dair siyaseten yaptıkları konuşmaları, ekran karşısında çekirdek çıtlatarak izler miydik?

Milyonlarca mültecinin han kapısı yaptıkları sınırlarımızdan elini kolunu sallayarak ülkemize geliş gidişlerine alışır mıydık?

Yıllardır süren bölücü teröre karşı mücadelede binlerce şehit ve gazimizi kaybeder miydik? Eğitime, sağlığa, üretime, güvenliğe ayrılması gereken bütçeleri terörle mücadeleye harcar mıydık?

FETÖ'nün devletin en kılcal damarlarına kadar yerleşmesine seyirci kalır mıydık?

Başımıza gelen afet ve felaketler canımızı maddi manevi acıtmasına rağmen önlemler konusunda hala havanda su dövüp, yaşanan ihmalleri kadere, fıtrata bağlar mıydık?

Yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot gibi emeklilerimiz ve asgari ücretlilerimiz de yüksek enflasyona meydan okuyabilir miydi?

TÜİK'in ekonomik verilerini takmayan ev sahiplerinin vicdanlarını, Allah'a havale eder miydi kiracılar?

Ürettiğinin karşılığını alamayan çiftçimiz, acil servisleri boks ringini arattırmayan hastanelerde kelle koltukta görev yapan doktorlarımız, emekleri sömürülen öğretmenlerimiz, bin bir güçlükle okuduğu üniversiteden mezun olup da liyakat ve mülakata takılan işsiz gençlerimiz, ülkenin geleceğine dair umutlarını korur muydu?

Kadınlarımızı, çocuklarımızı hatta kundaktaki bebeklerimizi öldüren, taciz ve tecavüz eden katillerin, sapıkların, sokak hayvanlarına işkence edenlerin, rant uğruna çevreyi, doğayı katledenlerin, trafik magandalarının, mahkemede emanet kravat taktıkları için iyi hal indirimi almalarına gülüp geçer miydik?

Af umuduyla kazancının vergisini ödemeyip, ballı ihalelerle lüks yaşantısını sürdürenlere hoşgörüyle bakar mıydık?

Çete, mafya görünümlü organize suç örgütlerine karşı güvenlik güçlerimiz operasyon üstüne operasyon yapmaktan bu kadar çok yorulur muydu?

Söyleyin haksız mıyım, biz sinirli bir ülke olsak, bütün bu saydıklarım yaşanabilir mi?

Biz aslında dünyanın en saf ve sabırlı ülkesiyiz! (Saf derken, yanlış anlaşılmasın kalbi temiz anlamında!)

Bu konuda bir araştırma yapılsın kesin açık ara birinci çıkarız...

İkinciyi bilemem!