Kaderimizin haritası!

Geçtiğimiz günlerde, bir inşaat mühendisi dostumu ziyareti sırasında, masasının hemen arkasındaki duvarda asılı ilginç bir harita dikkatimi çekmişti...

Kıpkırmızı renkli bir Türkiye haritasıydı...

Merakla baktığımı görünce, "Bak o gördüğün kaderimizin yani ülkemizin güncellenmiş son fay haritası! Kırmızı çizgili olanlar da aktif olanlar!" demişti.

Ürkmemek elde değildi!

Sohbet sırasında deprem gerçeğini unutmamak, unutturmamak adına o haritanın hemen her yere asılmasını önerisinde de bulunmuştu inşaat mühendisi dostum...

Bence de güzel fikirdi!

Öneriyi hala destekliyorum...

Önce, TBMM'den başlamalı asmaya...

Olur da yine torba yasalara imar aflarıyla, barışlarıyla ilgili maddeler gelirse, oylamadan önce o haritaya baksın sevgili milletvekillerimiz...

Bütün bakanlıklara, bakanlıklara bağlı kurum ve kuruluşlara da asmalı, çalışmalarında, projelerinde, ihalelerinde bir gözü haritada olmalı...

Belediyelerimize de daha büyüğünü asmalı...

Yalnız belediye başkanlarının makam odasına değil, meclis toplantılarının yapıldığı salona da asmalı, o şehrin, ilçenin imarla ilgili kararlar alınırken gözlerinin önüne gelsin...

Ayrıca;

Belediyelerde inşaat-yapı ruhsat, denetim işlerine, imar mevzuatlarına bakan birimlere de asmalı ki, mevzuatlara, yönetmeliklere aykırı işlemlerden, yapı denetimlerinden sorumlu olanlar konuya duygusal(!) yaklaşmaktan kaçınsınlar...

Ünlü-ünsüz en büyük inşaat firmalarından en küçük 'yap-sat'çı müteahhitlere kadar hepsi mümkünse ofislerinin girişine, prestijli projelerinin maketlerinin hemen yanına bu haritayı asmalı...

Asmalı ki, insanlara beton tabut değil konut yaptıkları akıllarından hiç çıkmasın!

Hatta inşaatlara da asmalı haritayı ki; çalışanlar da nasıl bir ülkede inşaat yaptıklarını görsünler.

Bilinçli veya bilinçsizce malzemeden ve mesaiden çalmanın, çalana göz yummanın olası bir depremde nelere mal olacağını bilsinler!

Keşke konut alırken, konumuna, manzarasına, metrekaresine, fayansına, balkonuna öncelik verenlere de birer adet dağıtılsa o haritadan...

Bak o zaman nasıl balkondan anında bodrumuna inip, alacağı konutun kolonlarına, kirişlerine, temelinde kullanılan malzemelerin kalitesine öncelik veriyorlar!

Aslında, depreme dayanıksız binalarda oturmakta ısrar edip ekonomik kaygılardan dolayı kentsel dönüşüme bir türlü yanaşmayan vatandaşlara da vermeli o haritadan... Başka türlü vazgeçmeyecekler yoksa bedeli ağır bu inatlarından...

Devlet, millet hepimiz o kan kırmızı renkli haritayı görebileceğimiz öyle bir yere asalım ki, her deprem sonrası "Fay canına!" diyerek artık avutmayalım kendimizi...

Yaşadığımız coğrafya kader olabilir ama kedere dönüşmemesi elimizde!