Kalabalık yalnızlığa dikkat!

Oxford İngilizce Sözlüğü (OED) 2024 yılının kelimesi olarak brain rot'u seçmişti...

Türkçesi;

"Beyin çürümesi veya erimesi!"

Benim bildiğim kullanılmayan ya da faydasız boş işlerle meşgul olan beyin çürür!

Demek ki bu yıl beynini kullanmayanlar epey çok olmuş dünyada!

Bizim Türk Dil Kurumu da (TDK) Ankara Üniversitesi İletişim Araştırmaları ve Uygulama Merkezi (İLAUM) işbirliğiyle, ülkemizdeki 2024 yılının kelimesine belirlemiş...

Yaklaşık bir milyon kişinin katıldığı oylama sonucunda belirlenen 2024 yılının kelimesi ve kavramına bakar mısınız?

"Kalabalık yalnızlık"

Kalabalıklar içinde insanın kendisini yalnız hissetmesi...

Acı olduğu kadar düşündürücü bir duygu...

Uzmanlar, bu gerçeğin sosyolojik, psikolojik ve iletişimsel gerekçelerini özetle şöyle açıklıyorlar:

"Sosyal medya ortamında takipçi, beğeni sayılarının önem kazanması, sözde 'kalabalık' bir ortam oluşturulması yalnız hissine çözüm gibi algılansa da yalnızlık hissini artıran bir sonuç ortaya çıkarmaktadır..."

Meali şu;

"Güvenme sanal âlemde seni beğenen binlerce takipçine... Onların takip mesafesi olmaz yalnızlığınızın çaresi... Paylaşımlarını tıklayanı değil öldüğünde tabutunu omuzlayacak gerçek dostları al takibine..."

"Kalabalık yalnızlık" kavramını sevdim ama TDK bana "Senin önerin nedir?" diye sorsaydı, şu kelime ve kavramları önerirdim:

"U dönüşü"...

"Yusuf Yusuf"...

"Enerciii!"...

"Troll"...

Ve "aynen yani"...

Neyse daha fazla kelime ve kavram karmaşası yaratmadan, beyinleri eritmeden, kalabalıklar içinde kendisini yalnız hissedenler için yıllar önce çıkardığım, "Bursa'nın Ufak Tefek Aşkları" adlı kitabımda da yer alan "Yalnız Değilsin" başlıklı yazımdan bir bölümle bağlayalım konuyu...

"Yalnız değilsin...

O kahredici duyguya kapıldığında, adını ve sonunun nereye çıktığını bilmediğin kalabalık sokaklarda yürüyorsan, o an aklına gelen tüm şarkıları söyle, yüksek sesle...

Ya da...

En sevdiğin şiirleri mırıldan...

Beni, şarkıların inleyen nağmelerinde, şiirlerin kafiyelerinde göreceksin...

Gördükçe, artacak şarkıların nakaratı, şiirlerin edebi tadı...

Ayrılığı, aşkı anlatsa da o şarkılar, şiirler, yılma söyle...

Söylediğin her nakarat, mırıldandığın her mısra, seni yalnızlığınla barıştıracak, kalabalığa karıştıracak...

Kalabalıklar yalnızlaşacak senin yanında...

Yalnız değilsin...

Söküp at o korkuyu, dostlarının görebileceği en yüksek yerlere...

Gücüm yok deme, var!

Hatıraların ne güne duruyor?

Anılar en büyük silahın haydi sarıl!

Bir soluk fotoğrafa baksan yeter...

İsimler unutulsa da resimler unutulmuyor...

Bazı fotoğraflarda gülecek bazılarında hüzünleneceksin belki...

Her baktığın fotoğraf karesi yalnızlığını kadrajlayacak...

Yalnız değilsin...

Diyorsam var bir bildiğim...

Öyle olsan, sana yalnızlık kokan bu satırları yazar mıyım?"