Selahattin Adıgüzeller

[email protected]

Medyanın Narin sınavı!

12 Eylül 2024 Perşembe, 09:26

Diyarbakırlı küçük Narin'in katledilmesi olayını aydınlatmak için polisi jandarması, savcısı günlerdir büyük bir titizlik içinde çalışıyorlar.

Yine medya da öyle...

Onlar da cinayetin çözülmesi, katil veya katillerin bulunup adalete teslim edilmesi için en özel haberlerle, canlı yayınlarla olayı gündemde tutuyorlar...

Bazıları 5N1K kuralını teatral şova döküp dedektifliğe soyunsa da çoğu gerçek gazetecilik sınavı verdi, veriyor...

Mesleğe Adliye-polis muhabiri olarak başlamış ve geçmişte benzeri sayısız olayları haber yapmış bir gazeteci olarak, bölgenin feodal şartlarına rağmen çekinmeden habercilik yapanları takdir ediyor, emeklerine saygı duyuyorum...

Medya bu kadar üzerine gitmeseydi belki bu olayın üstü kapatılacak, ölen öldüğüyle kalacaktı yine!

Haber yasağına rağmen susmadılar, helal olsun!

Henüz 8 yaşındaki kadersiz Narin'e, kim veya kimler kıydı?

Narin ne yaptı, ne gördü, duydu, neye tanık oldu ki, yaşına başına bakmadan onu ortadan kaldıracak kadar gözleri karardı bu vahşi cinayeti işleyenlerin?

Görünen o ki, cinayeti işleyen ya da birilerine havale eden yakın akrabalarından biri...

Suçu kabul etmese de, itirafçılar, tanıklar, deliller hepsi tutuklu muhtar amcayı işaret ediyor!

Eski bir adliye-polis muhabiri olarak benim de tecrübe ve sezilerim olayın kilit isminin amcası olduğunu söylüyor...

Cinayeti o işledi veya yaptırdı diyemem ama cinayetle ilgili herkesten çok şey bildiğine eminim...

Konuşursa hem kendi vicdanını rahatlatır hem kamuoyunun!

Narin kızımız da çiçeklerle bezenmiş telli duvaklı küçük kabrinde huzur bulur!

BİR CİNAYET HABERİ ANISI

Adliye-polis muhabirliği döneminde, birçok meslektaşımın gibi benim de unutamadığım, etkilendiğim çok cinayet haberleri oldu...

Hele bir tanesi var ki...

Dağ yolunda, genç bir adam, silahla vurulmuş yerde yatıyor cansız bir şekilde...

Olay yeri ekibi incelemelerde bulunurken biz gazeteciler de görüntü alıyoruz...

O sırada meraklı ve heyecanlı bir genç, bizim ve polislerin yanına kadar gelip, "kolay gelsin abiler" diyerek, durmadan sigara uzatıyor...

Bu jestini çok tekrarlayınca, Cinayet Bürosu'nun tecrübeli başkomiseri yanındaki memurlara dönerek, "alın şu bonkör delikanlıyı merkeze" emrini verdi.

Katil, polise ve gazetecilere sürekli sigara uzatan gençmiş meğer!

Nitekim cebindeki sigara paketi bitmeden, itiraf etmişti cinayeti!

Başkomisere, olayı nasıl çözdüğünü sorduğumuzda gülümseyerek şunu demişti:

"Çok basit! Bize ikram ettiği sigaranın markasıyla, cinayet mahallinde görülen çok miktardaki sigara izmaritleri aynıydı... Bir de şu gerçeği unutmayın, katilleri kan tutar, mutlaka olay yerine gelirler!"

Zanlıya da, cinayeti neden işlediğini sormuştuk, onun cevabı da manşetlikti:

"Sigara sağlığa zararlı, içmeyin abiler!"


Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar