Papa bizi İznik'e götür!

Geçmiş zaman...

Bir grup paralı Japon yatırımcı, Türkiye'ye geliyorlar...

Amaçları, bizim memlekette turistik bir bölgeye, depremlerde sallanmaktan huzuru kaçan yaşlı ve zengin Japon hemşehrileri için huzurevi formatında bir tatil köyü kurmak.

Dönemin İznik Belediye Başkanı Zeynel Abidin Turan'a, Ankara ziyareti sırasında bir bürokrat hemşerisi, Japon heyetinin bu çılgın projesinden söz eder:

"Al sana ilçeni çağ attıracak, ekonomisini ve turizmini zıplatacak altın bir fırsat!"

Turan'ın da aklına yatar proje...

Japon yatırımcılarla tanışır. Onlara ilçesinin tarihi ve doğal güzelliklerinden söz eder.

İznik'e gelmeleri konusunda ikna etmeyi başarır.

Japon heyeti İznik'e gelir...

Zeynel Bey, onları önce ilçedeki tarihi yerleri gezdirir, göl kenarında balık ziyafeti çeker, sonra kurmayı düşündükleri huzurevi için uygun arazi bakmaya çıkarlar.

Güneşin doğuşu ve batışını rahatça izlendiği muhteşem göl manzaralı, insana huzur veren sakinliğe ve doğal güzelliğe sahip bir yer bulurlar.

Japonlar, tek kelimeyle bu yere biterler. Hemen, elini sıkarlar Turan'ın:

"Tamamdır. İşte biz böyle doğa harikası bir yer arıyorduk aylardır. Yatırım için gerekli işlemlere başlayalım..."

Zeynel Bey de ilçesine böylesi önemli bir yatırım getirmekten gayet mutlu...

Ne yazık ki, bu mutluluk çok kısa sürer...

Artık, Zeynel Bey'in şanssızlığı mı yoksa Japonların şansı mı dersiniz bilemiyorum...

Huzurevi yeri için söz kesildiği günün gecesinde, o büyük 1999 Marmara Depremi meydana gelir.

Ve, o Japon heyeti, projeyi planı hepsini İznik'te bırakıp ülkelerine döner.

Gidiş o gidiş!

Zeynel Bey'den sonra kaç belediye başkanı değişti, hala ne gelen var ne giden Japonya'dan!

Beğendikleri o bölge hala aynı şekilde duruyor mu bilmiyorum...

Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis'in, önümüzdeki yıl Hristiyan Kilisesi'nin ilk konsilinin yıldönümü dolayısıyla İznik'i ziyaret etmeyi planladığına dair dün medyada çıkan haberleri görünce, yine aklıma geldi bu anekdot...

Papa sayesinde inşallah İznik bu defa yerli yabancı yatırımcı şanssızlığını kırar...

Tarihsel özelliğinin nimetlerinden yararlanır, inanç turizminden hak ettiği payı Bursa ile birlikte alır...

Su yüzeyine çıkan İznik Gölü'nün altındaki 1500 yıllık Bazilika, altın yumurtlayan bir tavuk aslında...

Fakat tavukların yumurtalarını bırakacakları folluk konusunda hala yetersiziz maalesef!

Acı ama gerçek...

O Bazilika, başka bir ülkede keşfedilmiş olsa, dünyanın dört bir yanından turist çeker, para basar, ekonomisi ihya olurdu...

Biz hala İznik'in hemen yanı başındaki Yenişehir Havaalanı'nı bile nasıl ayakta tutarız diye 'papa'raya devam ediyoruz!