Yaren Leylek sinemada neden uçamadı?

Karacabey'in leylek köyü Eskikaraağaçlı balıkçı Adem amca ile Yaren leyleğin dostluklarını bilmeyen, duymayan yoktur herhalde...

Tam 12 yıldır, her baharda geldiğinde sadece Adem amcanın kayığına binen ve onunla birlikte balığa çıkan Yaren leyleği ilk kamuoyuna duyuran da Karacabeyli doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş'tir...

Aralarındaki bu Lafonten masallarını aratmayan dostlukları öyle ilgi gördü ve sevildi ki, yurt içinden ve dışından sırf onları görmek için turistik geziler düzenlenmeye başlandı...

Hikayesi defalarca yabancı basında yayınlandı...

Çekilen belgesel filmi, yurtdışında ödüller aldı...

Heykeli yapılıp köyün girişine kondu...

Adına hediyelik objeler yapıldı...

Resimli hikaye kitapları yazıldı...

Yine adına sosyal medyadan siteler açıldı ve yuvasına konulan kameralarla dünyanın dörtbir yanından internet üzerinden 7/24 izlendi...

Özel hayatı gözler önünde olmasına rağmen Yaren leylek her köye gelişinde ailesine yeni yavrular kazandırmaya çekinmedi.

Başta balıkçı Adem amca olmak üzere bütün sevenleri her baharda gelişine sevindiği kadar sonbaharda da gidişine üzülüyor, tekrar kavuşmak için dua ediyor...

Bugüne kadar Yaren leylekle ilgili bir tek sinema filmi yapılmamıştı...

Geçtiğimiz aylarda onun da yapıldığını duyunca çok sevinmiştik...

Yakın zamanda da vizyona girmişti...

Ne var ki, filmi beklenen ilgiyi görmeyince yapımcısı tarafından vizyondan ve sinemalardan kaldırılmış...

6 bin kişi izlemiş ülke genelinde...

Buğra Gülsoy, Hande Doğandemir, Seçkin Özdemir gibi iyi oyuncuların rol almasına rağmen izleyicinin ilgi göstermemesine üzüldük haliyle...

Ben Altın Portakal Yarışması'nda ödül bile alır diyordum...

Yaren Leylek filmi sinemalarda acaba neden gişe yapmadı?

İzleyemeden vizyondan kalktığı için yorum yapamıyorum ama sorunun cevabı galiba filmin hikayesinde saklı...

Yapımcı demiş ki;

"Bu filmde aile sevgisini, vefayı, kardeşlik duygusunu ve hayvan dostluğunu ön plana çıkarmıştık ama nedense ilgi görmedi!"

Görmez tabii!

İçinde, mafya, çete, aşiret, kin, kan, barut, gözyaşı, nefret ve şiddetin olmadığı filmler, diziler günümüzde iş yapar mı?

Sinema filmleri şöyle dursun, bunların olmadığı çizgi filmler bile izlenmiyor artık!

Ben olsaydım, o filmin senaryosunu bu gerçeklere göre yazardım...

Yaren leyleği kaçırıp, fidye olarak balıkçı teknesini isteyen mafyaya savaş açan bir balıkçı Adem amca hikayesi izleyiciyi daha çok sarardı!

Şaka bir yana...

Kültür Bakanlığı veya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bu filmin haklarını satın alıp, okullarımızda ve belediyelerin festivallerinde izlettirebilir...

Toplum olarak unutturulmaya çalışılan aile sevgisi, vefa, kardeşlik duygusu, hayvan dostluğu gibi kavramlara öyle ihtiyacımız var ki...

En çok da çocuklarımızın ve gençlerimizin...