Yazılı basının kaderi!

Birkaç gündür kamuoyunda Bursa Hakimiyet Gazetesi'nin kağıt baskısını sonlandırıp tamamen dijitale geçeceğine dair, haberler vardı...

Önümüzdeki günlerde 50. Yılını kutlamaya hazırlanan, basında yeniliklerin öncüsü, gazetecilerin okulu olan yarım asırlık gazetenin kapatılma kararı, okurlarını da bu sektörde çalışanları da üzdü haliyle...

Üzülmemek elde değil...

Çünkü, birçok meslektaşım gibi benim de on yılım geçti o gazetede...

Bugün bu meslekten hala ekmeğimi kazanıyorsam bunda Bursa Hakimiyet Gazetesi'nin payı büyüktür...

Mesleğimde ilkleri o gazetede yaşadım ben...

212'li sözleşmeyle gazetecilikte profesyonelliğe ilk orada geçtim...

Muhabirlikten, sektörel ekler ve ilçe haberler müdürlüğüne, köşe yazarlığına o gazetede terfi ettim...

Eşimle tanışıp evlenme şansını, genç yaşta ev sahibi olma fırsatını, ilk mesleki ödüllerimi alma gururunu yaşattı bana...

Daktilodan bilgisayara geçme korkusunu da Bursa Hakimiyet'te yaşamıştım...

Saruhan Ayber, Aykan Uzoğuz, Yılmaz Akkılıç, Necati Akgün, Niyazi Menteş, Sedat Öztürk, Erdal Özdür, Erol Nural, Arzu Yılmaz, Murat Kuter gibi mesleğimizin duayen isimleriyle aynı sayfalarda yer almanın, köşeleri paylaşmanın onurunu da...

İmzalı haberlerim, köşe yazılarım kadar ciltlenecek boyutta acı tatlı anılarım da var...

Ekspres adlı akşam gazetesi macerasını...

Fomara'dan AS Merkez'deki plazaya taşınma telaşını...

Rahmetli Aykan Hocam'ın 'Yarı Şaka-Yarı Ciddi' adlı köşesine yazdığım fıkraları, Erol Nural abimin köşesinde paylaştığı duvar yazılarımı...

İlk köşe yazımın yayınladığı günün heyecanını...

Milenyum yılında adını Bursa 2000 olarak değiştirilmesi fikrine karşı verdiğimiz mücadeleyi...

1997'de Olay Gazetesi'ne ilk gidişim ve 3 ay sonra Yüksel Baysal'la birlikte geriye muhteşem dönüşümüzü!

Zam dönemleri yaşadığımız tenkisat streslerini...

Sayfalar hazırlandıktan sonra çaylı simitli mesleğin geleceğine dair sıcak sohbetleri, unutmak mümkün mü?

Tam bu anılar üzerine yazmayı düşünüyordum ki, sevindirici haber geldi...

Gazetenin patronu Celal Sönmez, son bir sabır kredisi daha açarak gazetenin yazılı basımına son verme kararını ötelemiş...

Celal Bey'i gazetesinin yaşatılması için gösterdiği ekonomik özveriden dolayı kutluyorum.

En çok çalışan meslektaşlarımız adına sevindim alınan karara...

Bursa Hakimiyet'in yayınına son vermesi aportta bekleyen diğer yerel gazetelerin patronlarını da cesaretlendirebilirdi!

Çoğu, Basın İlan Kurumu ve belediyelerin hatırına çıkıyor zaten!

Okur ve reklam verenleri yazılı basını çoktan terk edip dijitale geçti!

Haber gündeminin ve ilan-reklam pastasının en büyük dilimini sosyal medya platformları yiyor...

Acı ama gerçek!

Ülke genelinde bayiden, marketten gazete alanlara nostalji sevenler gözüyle bakılıyor artık!

Yoğun bakımdaki ve çoğu entübe olan yazılı basını yaşatmak öyle zor ki!

Yaptığı tiraja değmeyen kağıt ve baskı maliyetlerini geçtim, haber yarışında internet medyasıyla mücadele etmesi imkansız!

Dijital çağda haber balıktan önce bayatlıyor!

Bayat haberi kim okur?