Yaman Kaya

[email protected]

Faruk Çelik kime meydan okudu?

26 Aralık 2025 Cuma, 07:22

Uzun süre kabinede görev yapan, bu dönem AK Parti Artvin Milletvekili olarak mecliste yer alan Bursa siyasetinin en önemli isimlerinden Faruk Çelik'in hakkındaki iddialarla ilgili dün takip ettiğim basın toplantısı bir 'meydan okuma' niteliğindeydi.

"Bu toplantıda mütevazılık görmeyeceksiniz" diyerek 'biz' dilinden 'ben' diline geçti.

"Bugüne kadar hep yapıldı diyorduk. Başarıyı kendimize değil, kolektif akla havale ediyorduk. Bazı şeyler var ki bunları saklamanın anlamı yok. Çünkü acımasız, haksız eleştirilerle karşı karşıya kalıyorsunuz" dedi ve ekledi:

"2021-2022'de hiçbir görevim yokken toplu sözleşme yapan arkadaşınızım. Ne bakandım, ne sendika başkanıydım ama o dönemde toplu sözleşmeyi bizzat gerçekleştirdim."

'Ben' dili, AK Parti'deki Erdoğan merkezli hiyerarşi kültüründe farklı okumalara açık olsa da Çelik aslında, riskli ama bilinçli bir tercihle, liderin kurduğu sistemde 'ben hâlâ iş çözen, kriz bitiren bir aktörüm' mesajı verdi.

Çelik'in asıl hamlesi ise "Birileri hizmet anlayışıma yetişemeyince paçadan aşağıya çekmeye çalışıyorlar. Dedikodu, iftira kampanyalara sığınıyorlar" ifadeleriyle doğrudan isim vermek yerine, o 'birileri' tarafından kendisine karşı kullanıldığını söylediği üçlü bir mekanizmayı tarif etmesiydi:

"Birincisi kadrolu iftiracılar var, böyle bir insanlık olabilir mi? Adamsan, yüreğin yetiyorsa gel karşıma otur, şunları yaptın de, benim yüzümü kızart.

İkinci kesim mevsimlik iftiracılar. Bakanlar kurulu değişecekse, Faruk Çelik bakan olabilir diye ortaya çıkıyorlar.

Üçüncüsü ithal iftiracılar. 5 aydır konuşturuyorlar. Gelseydin buraya, kapı kapı gezdin. Bu saha bu kadar boş değil, herkesin haysiyeti var."

Söylemleri gördüğünüz üzere sertti.

Bugüne kadar partisinin zarar görmemesi için sustuğunu, taş atanlara gül attığını kaydeden Çelik, "Bugünden sonra taş atan taşı, gül atan gülü görür herkes cevabını alacak, öyle yağma yok. Madem bize dün ve bugünle ilgili bu kadar iftira atıyorsunuz dün ve bugün bu şehirde sorumluluk alan herkes günahıyla, sevabıyla milletin terazisine çıkacak. Kaçmak yok. Ne biliyorsak söyleyeceğiz. Suçlu kimse, yanlış yapan kimse, hırsız kimse çıksın" dedi.

Devamında dozu daha da yükseltti:

"Şahsıma iftiralar atılırken sessizliği tercih edenler, ölü taklidi yapanlar var. Sustuğunuz için bundan sonra konuşuyorum, bakalım kimin yüreği yetecek, kiminki yetmeyecek göreceğiz."

Faruk Çelik, abisinin inşaatlarıyla ilgili konuşulanlara ayrı bir parantez açtı:

"Tek abim var, o da 75 yaşında. Vatandaşın arsası üzerine yaptığı inşaatlar var. Orada da Faruk Çelik kaynaklı bir kayırmacılık varsa bulmanızı istiyorum. Yıllardır benden ötürü birileri vurup, duruyor. Böyle bir zulüm olabilir mi? Çıkın varsa söyleyin, Özlüce'de bir kat fazla almışsın deyin, diyemiyorsanız susun."

Çelik, hakkında 'ortaklık' üzerinden yayılan söylentilere de tek tek isimlerden bahsederek değindi.

"Bitmedi benim ortaklarım. Dedikodular önce Cavit Çağlar'la başladı. Ben Cavit Bey'in varlık dönemine denk gelmedim, zorluk dönemine denk geldim. Zorluğa ortak diyorlarsa, vallahi doğru. Adamın zorluğuna ortak oldum. Yaptığımız ortaklık da belli. Bütün mal varlıklarını aldık devlete. Herhangi bir sorunu çözmeye çalışınca ortaksınız deniyor" dedi.

Şunları da kaydetti:

"Yıllarca uluslararası kuruluşa satılan Erikli Su'ya ortak olduğumuz konuşuldu.

Faik Çelik'le soyadımız uyduğu için onunla da ortak olduk!

Son dönemde Gıyasettin Bingöl'le ilgili söylendi. Bursa, özel üniversiteye arkadaşımız sayesinde kavuştu, oraya da kılçık atılıyor, kirli ilişkiler diye."

Sözü Bursa'da on binlerce kişiyi mağdur eden Atış Yapı'ya da getirdi:

"Atış Yapı ile iki kez görüştüm. Birincisinde Bursaspor'a sponsor olmak istediğini söyledi. İkincisi ben çok zor durumdayım, yardımcı ol imdadı son gece. İlgili bankayla Bursa milletvekilleriyle birlikte görüştürdük. Arkadaşın durumu bizi ilgilendirmez ama mağdur olacak Bursalılar açısından bu işe ne yapacaksanız yapın demekten başka bir ilişkimiz olmadı ama bizim gücümüzü arkadaş çıktı arkamda filanlar var havasıyla kendini kurtarmak için kullandı. Kiminle oturup, kalktıysa onları konuşsunlar bizim gücümüzü sürekli bir yerlere transfer etme uğraşı var."

Ardından, "Mustafa Bozbey'le de ortaklığımız varmış" diyerek devam etti:

"Sayın Bozbey ile Bursa'da en az görüşen siyasetçi benim. Bozbey'i makamında hâlâ tebrik etmiş değilim. Herkes koşa koşa gitti, tebrik ettiler. En çok görüştüğümüz yerler maçlardır. Sayın Bozbey'den benim hayatımda bir talebim olmamıştır. Olursa da millet için olur. Yoksa ben şahsımla ilgili Bozbey'den ne isteyebilirim? Böyle bir şey olabilir mi? Dert o değil, bugün sportif bir başarı var. Onu bozmanın hesabındalar."

Çelik, yerel seçimden sonra Bozbey'in kendisini aradığını, "Bursaspor'un bu badireden çıkması sizlerle mümkün, oğlunuzu verirseniz ve siz de arkasında durursanız Bursa'da bir güven ortamı oluşur, biz de elimizden gelen desteği hep beraber veririz. Başka çıkış yolu bulamadım" dediğini de aktardı.

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın'ın sosyal medya hesabında Enes Çelik'in paravan şirket aracılığı ile Büyükşehir Belediyesi'nden 135 milyon liralık bir ihale aldığını iddia eden spekülatif bir içeriğe yer verilmişti.

Hem Çelik'i hem de Bozbey'i ağır şekilde suçlayan söz konusu paylaşım, daha sonra silinmişti.

Erkan Aydın, sahte hesap saldırılarının önüne geçilmesi amacıyla bu alanda hizmet veren bir firma ile anlaşıldığını, hesap kullanıcı bilgilerinin firma ile paylaşıldığını, ancak bilgisi ve onayı dışında bazı paylaşımların yapıldığını açıklamıştı.

Aydın'la telefonda görüştük diyen Faruk Çelik'in konuyla ilgili sözleri de çarpıcıydı:

"Kendisine çok net söyledim, bir haber atılıyor bir siteye, niye kaldırıyorsunuz? Kaldırmayın. Arkasından belediye başkanının tweeti atılıyor. Belli ki panikten, heyecandan karışmış. Bunu senin atman akla uygun değil, aynen katılıyorum ama kim yaptı bunu? Çıkarmak sizin göreviniz veya çıkarın belgeyi.

Eğer hesapları birisine verdiyse kim yaptıysa onu açıklamak durumundadır. Yoksa o şeyi oradan silmek mümkün değil. Soruşturmaya başladığını söylüyor Başkan, kim yaptıysa çıkarsın, herkes neyin ne olduğunu bilsin. Ya da bu olay gerçekte de böyledir, işte buyurun ispat ediyoruz diyeceksiniz."

Çelik'in, "İftira atılınca niye susalım kardeşim yeter artık ya bana yaptınız 20 yıl boyunca şimdi delikanlıya mı döndünüz? Ne bende, ne ailemde, ne de çocukta zerre leke bulamazsınız. Böyle bir iftira atılır mı? Sonra sert tweet gelince... Gençlik böyle, biz sabrediyorduk" ifadeleri söz konusu paylaşımla ilgili tepkisinin sürdüğünün göstergesiydi. Aile hattında 'sınır aşıldı' hissini çok net geçirdi.

"Niye Artvin Milletvekili Bursa'da gibi bir şey olabilir mi, o zaman ben başka şeyler sorarım. Ölüsü, dirisi Bursa'da olan bir aileyim. Görüşmeyelim mi Bursalılarla, bir yasak mı var? Keşke bize gelmeseler, ihtiyaç duymasalar. Nerede duracağıma ben karar veririm" sözleri ise Bursa'da bir boşluk var mesajını vermekteydi.

"Bursa'da olup olmamamın kazancını, kaybını millete sormak gerekir. Sipariş yazı yazıyorlar. Siparişleri kimin yaptığını aslında biliyorum, günü gelince söylemekte fayda var" açıklamaları da manidardı şüphesiz ki.

AK Parti içindeki rakiplerine "ben geri çekilmiyorum, hatta hesaplaşmayı göze alıyorum" diyerek meydan okuyan Çelik, dün bir anlamda siyaseten ring kurdu.

Üstelik bu ringde savunmada olmayacağını da açıkça ilan etti.

Tabanını konsolide ettiği kuşkusuz.

Ancak bu meydan okumanın seyrini Çelik'in Bursa'daki dengeye yaptığı sert müdahalenin Ankara'daki karşılığı belirleyecektir.

AK Parti'de nihai iradenin toplandığı yer bellidir ve bugün itibarıyla mutlak bir güce sahip olduğunu unutmamak gerekir.

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar