Yaman Kaya

[email protected]

Biri mühürlendi, diğeri için de harekete geçildi!

30 Mayıs 2024 Perşembe, 11:49

Nilüfer Belediyesi'ne ait kamu alanında, bir inşaat firmasına beton santrali kurdurulmasına bölge sakinlerinin gösterdiği tepkiye yer vermiştik bu sütunlarda.

Kayapa mahallesindeki 6228 ada 1 parselin ortaokul olarak ayrılmıştı imar planında niteliği.

Çevresi de konut alanıydı tahmin edeceğiniz gibi.

Buna karşın 'tek imza'Başkan'ın döneminde alışık olunduğu üzere çevre ve insan sağlığı değil her zamanki gibi rant öncelenmişti.

Bölge sakinleri, Nilüfer Belediyesi'nin yeni yönetimine Kayapa'da konut alanında hukuka aykırı olarak beton santrali kurulmasının engellenmesi, verilmiş bir izin mevcut ise hukuka ve mevzuata aykırı olması nedeniyle bunun sonlandırılması, verilen iznin kaldırılması talebiyle başvuru gerçekleştirmişti.

Belediyeye yapılan başvuruda "Beton üretim santralleri kurulması için planlı alanlarda, imar planları olan sanayi alanları ve planlarda beton santrali olarak onaylanmış özel mülkiyet arsalarında tesisin yapılması gerekmektedir. Meclis kararları ile etkenler değerlendirilmeden bu tarz işletmelerin özellikle eğitim alanları, konut yerleşke içerisinde ve arkası orman olan bölgede yapılması buradaki çevre ve insana zarar verecek etkenler göz önünde bulundurulmadan yapılması doğru değildir" denilmişti.

Edindiğim bilgiye göre şikâyetlerin ardından harekete geçen Nilüfer Belediyesi yetkilileri herhangi bir izin alınmadan gerçekleştirilmeye çalışılan beton santrali kurma girişimini mühürledi.

Dün o girişimle ilgili encümende ceza da kesildi.

Devam edelim şimdi:

Yine hatırlarsanız benzer durumdan 23 Nisan, Altınşehir, Ertuğrul mahalleleri de muzdaripti.

Altınşehir Mahallesi Muhtarı Melahat Ünlü Şanal, Kayapa'yla ilgili yazının ardından gönderdiği mesajda "Mahallemizin ortasındaki beton santrali üç mahalleyi mahvetti. Toz bulutu altındayız. Sesimizi duyan yok. Atış Yapı Babylon... Bir gecede kurdular santrali... Kaçak ve izinsiz... Nilüfer Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi'ne bildirdik. Nafile... Güya mühürleyip işlem yapmışlar. Harıl harıl çalışıyor. 6 aydır durum bu" demişti.

Şanal, yeni fotoğraflar da gönderdi...

Nilüfer Kent Konseyi Altınşehir, Ertuğrul, 23 Nisan mahalle komiteleri yarın akşam saat 19.00'da beton santralinin kapatılması talebiyle bir basın açıklaması gerçekleştireceklerini bildirdi.

Nilüfer Kent Konseyi'nden yapılan açıklamada, "Mühürlenmiş olmasına rağmen faaliyetlerine devam ederek insanlara, hayvanlara, çevreye zarar veren beton santralinin kapatılması talebiyle 31 Mayıs Cuma günü saat 19.00'da Altınşehir Metro İstasyonu önünde yapılacak olan basın açıklamamıza tüm mahalle sakinlerini bekliyoruz" denildi.

İnsanlara, hayvanlara, çevreye zarar veren bir tesisin mühürlenmiş olmasına rağmen faaliyetini sürdürmesi kabul edilebilir mi?

Bursa, bu kadar sahipsiz mi?

Nilüfer Belediyesi'nin yeni yönetiminin söz konusu santralin de faaliyetine son vermek için harekete geçtiğini belirtelim.

Süreci takip etmeye devam edeceğimizi ekleyelim.

Orhangazi'yi kim zehirledi?

Çevre suçlarının sıkı takipçisi, Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyon Üyesi Erol Çiçek, önceki gün Orhangazi'deki zehirli atıklarla ilgili çarpıcı bir mesaj yolladı.

Aynen aktaralım:

"'Kale' diye bilinen alanın güneyinde gördüğümüz manzara korkunçtu. Kendini dava dilekçelerinde 'yerli ve milli' ve 'stratejik' diye niteleyen, daha önce de bu tip vukuatları çok olan bir fabrikanın muhtemelen baca gazı fan tozlarının ormanlık sahaya döküldüğünü ve oradaki makilerin zarar görüp kuruduğunu gördük. Üstelik dökülen zehirli atık bir kamyon falan değil, en az birkaç kez döküm yapılmış. Bu zehirli malzemenin yağmur sularıyla Dereköy'deki zeytinliklere doğru yüzeyden veya yeraltı sularıyla taşınacağı apaçık bir gerçek.

'Gerçek Belediyecilik' diye nara atanların, bu ilçenin suyunun, toprağının ve havasının kirletilmesine karşı nasıl suskun olduklarını, fabrikalardan bağış adı altında aldıklarının karşılığının ne olduğunu soran yok.

Hani nerede; Belediye Başkanı, Kaymakam, Jandarma, vatandaşın dilekçesini almayan İlçe Orman Şefi? Ne diyor; 2872 sayılı Çevre Kanunu "başta idare, meslek odaları, birlikler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere herkes, çevrenin korunması ve kirliliğin önlenmesi ile görevli olup bu konuda alınacak tedbirlere ve belirlenen esaslara uymakla yükümlüdürler." Bu, çevreyi kasten kirletme suçudur; Cumhuriyet Başsavcılığı'nın derhâl harekete geçerek, soruşturma başlatması gerekir."

Çevre ve şehircilik özelinde felaketi yaşayan Bursa'da kim bilir belki de bu sesi duyar T.C. Bursa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri!

Bozbey'den mevcuda teslim olmayacağım mesajı

Dün, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 'Yeşil Şehir Eylem Planı' çalıştayını takip ettik.

Amaç, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) Yeşil Şehirler Programı'na katılarak doğa dostu projeler geliştirmek ve finansman sağlamak.

Başkan Mustafa Bozbey'in çalıştayın açılışında verdiği mesajlar önemliydi.

Hava, su kirliliği, yeşil alanların kaybı ve tarım arazilerinin azalması sorunlarının Bursa için büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi.

Bu problemleri çözmenin kolay olmadığını belirtti ve ekledi:

"Uzun ve zorlu bir yolumuz var ancak sorunları aşabilecek kabiliyetimiz de var."

Bozbey'in yerel seçimden önce de Başkan seçildikten sonra da eski yönetim anlayışının aksine mevcuda teslim olmayacağını dile getirmesi anlamlı.

Geçmişte sıklıkla tanıklık ettiğimiz gibi suçu geçmişe atmak, sorumluluk üstlenmekten kaçınmak zaten en kolayı.

Ancak hep dile getirdiğimiz üzere Bursa'nın popülizmle kaybedecek zamanı kalmadı.

Hâliyle, Bozbey'in "Yeşil şehir eylem planı çerçevesinde Bursa'mızdaki çevresel zorlukları belirleyeceğiz. Acil olarak ele alınması gerekenleri tespit edeceğiz. Bu sorunlara en kısa sürede çözümler üreteceğiz" perspektifi kayda değer açıkçası.

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar