Bozbey dur demeliyiz demişti, bu yanlıştan dönülmeli! O ihaleye Mudanya da giriyor

Geçen salı yayınlanan "Yeni peşkeş: Orası da Bursa halkından koparılıyor!" başlıklı yazıda Keles ilçesindeki Baraklı Göleti'nin de ranta kurban edilmeye çalışıldığını aktarmıştık.

Konuyu gündeme Bursa'da senelerdir çevrenin korunması için büyük mücadele gösteren Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği taşımıştı.

DOĞADER'den yapılan açıklamada şu ifadeler kullanılmıştı:

"Bursa halkının artık gidemediği, Bungalov turizmi ile belirli bir zümrenin kullandığı Dağyenice Göleti, Gököz Göleti ve Kocayayla geçtiğimiz yıllarda ranta kurban gitti.

Şimdi de dinlenme ve nefes alma alanlarından biri daha Bursa halkından koparılıyor.

Bursalıların cüzi miktarda giriş ücretiyle günü birlik piknik yapıp dinlendiği Baraklı mahallesinin yakınındaki Baraklı Göleti ve piknik alanı bungalov turizmine peşkeş çekiliyor.

Bu uygulamalar bir an önce son bulmalı ve Bursa'nın deniz ve doğa turizm alanları halkın ücretsiz olarak kullanımına açılmalıdır.

Devlet kurumlarının ve belediyelerin sosyal yönetim anlayışı da bu olmalıdır."

Biz de o yazıda şunları dile getirmiştik:

"BUSKİ'den kiralanan yere 40 adet bungalov inşa edilecekmiş.

Bursa'da yeni Çevre Düzeni Planı hazırlıkları devam ederken, gerekli altyapı ve üstyapı çalışmaları tamamlanmayan yerlerde, kimin, nasıl denetlediği belli olmayan foseptiklerle doğanın canına daha ne kadar okuyacağız?

Her yeri ticarileştirmek zorunda mıyız?"

DOĞADER Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demir, konuyla ilgili yaptığımız görüşmede, "Doğal alanları korumazsak, kaybederiz. Bir doğal varlığın güzelliğinden yararlanmak için o varlığın doğallığına uygun davranmamız gerekir. Ona zarar vermemeliyiz. Bir gölün, akarsuyun, şelalenin, ormanın, dağın kendi yapısını bozacak faaliyetlere izin verilmemelidir" dedi.

Şöyle devam etti:

"Zaten şehirlerimizde AVM'ler, restoranlar, kafeler fazlasıyla varken korunması gereken alanları kırsal turizm tesisi adında yapılaşma yapmak hem doğayla etkileşim yapma kültürüne aykırılıktır hem de o doğal varlığın doğasına aykırılıktır ve zararlıdır. Yani insanlar şehirden uzaklaşıp, doğaya gidiyorlarsa oranın o hâlini sevdikleri için gidiyorlardır. Amaç sosyal tesis ise şehirde zaten fazlasıyla var."

Demir'in sözlerinin üzerinde düşünülmeli.

Kentin vizyonunu ortaya koyacak olan 2025-2029 stratejik plan çalışmaları devam ederken...

Yeni Çevre Düzeni Planı ile ilgili istişareler sürerken...

Bungalovlar vasıtasıyla da Bursa'da doğa zaten fazlasıyla darbelenmişken...

Kamuoyu 'Tiny House' tarzı yapılaşmaların sona erdirilerek ortadan kaldırılmalarını beklerken...

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, "1/100.000'lik plan çalışmaları devam ediyor. İnanıyorum ki meclisimiz Bursa'nın kent anayasasını hep beraber yapacak. Katılımcı bir anlayışla bunu gerçekleştireceğiz. Parçacıl planlardan kurtulmamız, bütüncül planlarla Bursa'nın geleceğine damga vurmamız gerekiyor. Bu tür yeni planlar mutlaka gelecektir ama onlarla ilgili kesinlikle meclis olarak dur dememiz lazım. Bekleyin, 1/100.000'lik planı yapalım, kentin anayasasını oluşturalım, zaten bu tür planları o çerçeve içerisinde değerlendirme imkanına sahip olmamız gerekiyor Bursa'nın geleceği açısından. Bunu yapmak, başarmak zorundayız. Başka türlü Bursa'yı kurtaramayacağız" demişken...

Ortada plan falan da olmadan kimse kafasına göre proje çizdirip, istediği yerde bungalov falan konduramamalı!

Geçmiş dönemden kalan rant uygulamaları sonlandırılmalı.

BUSKİ'deki hayli geciken değişim de bir an önce tamamlanmalı.

O ihaleye Mudanya da girecek

Dün bu sütunlarda Bursa'nın Mudanya ilçesi Altıntaş mahallesi Tilkitepe bölgesinde bulunan 11,59 hektar orman alanının, Bursa Orman İşletme Müdürlüğü tarafından ihaleye çıkarıldığını kaydederek şunları aktarmıştık:

"Yangınlar, planlı ve plansız talanlarla Bursa, orman alanlarını zaten kaybediyor.

Halkın eskiden özgürce nefes alabildiği lokasyonlar ticarileştirilince fahiş fiyat uygulamaları nedeniyle sadece bir grup seçkinin yararlanabildiği yerler hâline geliyor.

Bunun önüne geçmek için devlete ait alanların işletilecekse de en azından kâr amacı gütmeyen kamu iştirakleri tarafından işletilmesi, yani Dağyenice'deki gibi nefesinin kesilmemesi gerekiyor.

Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi'nin temmuz ayı ikinci oturumunda, Başkan Mustafa Bozbey'e ihaleye katılması için oy birliği ile yetki verildi.

Umuyoruz ihaleyi Büyükşehir kazanır da en azından Burfaş aracılığı ile vatandaşa uygun hizmet imkânı sağlanır."

O ihaleye Mudanya Belediyesi de katılma kararı aldı.

Mudanya Belediyesi'nden konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Tarihimize, kültürümüze, denizimize, toprağımıza, ormanımıza sahip çıkma sözü verdik. Yakında yapılacak olan Çamlıbel Orman Parkı ihalesine Mudanya Belediyesi olarak, Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte katılarak hem koruma hem halkımızı yararlandırma hem de ormanın Mudanyalılarda kalması görevimizi yerine getireceğiz" denildi.

Bu yaklaşım açıkçası değerli.

Dün de ifade ettiğimiz gibi:

Kamunun malı kamuda kalmalıdır.

Kamu alanları üzerinden haksız zenginleşmeler artık son bulmalıdır!

Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün yanı sıra Bursa Orman Bölge Müdürlüğü de acilen mercek altına alınmalıdır!