Yaman Kaya

[email protected]

"Buna hangi vicdan dayanır" tepkisi! Bozbey, "Gereğini yapacağız" dedi

03 Aralık 2024 Salı, 11:01

Aslında yaklaşımını daha önce de ifade etmişti.

"Elimizi taşın altına koymamız gerekiyor. Sorumluluk alıp, irade gösterip sonuca ulaşmalıyız" demişti.

"Kaçak yapılar konusunda özellikle ilçe belediyelerimize ne zaman isterlerse yıkım için destek ekibi göndereceğiz. Kaçak yapıya göz yummak orada yaşayanın ölümüne göz yummak anlamına gelmektedir. Bu kent başıboş değil. Kentin sahibi Bursa halkıdır" ifadeleri dikkat çekiciydi.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, geçen cuma takip ettiğimiz, meclisin bütçenin onaylandığı kasım ayı üçüncü oturumunda da konuyla ilgili yine net mesajlar verdi:

"Hem belediye başkanlarımızdan, hem meclis üyelerimizden, hem de çalışma arkadaşlarımdan özellikle isteğim kaçak inşaata asla müsaade etmeyin. Kaçak inşaata müsaade etmek demek bu kentin geleceğini karartmak demektir. Hep beraber bu konunun üzerinde durmak zorundayız."

Ardından sözü kentin kanayan yarasına getirdi.

Meclis ve Bursalılar adına, Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkililerine şu sözlerle seslendi:

"Kaçak fabrikalara da asla müsaade etmeyelim. Derelerimizi ve havamızı kirleten bu fabrikalara asla müsaade etmeyin, gereğini yapın. Bu fabrikaları sizler biliyorsunuz. Bizler de biliyoruz ve ilgililere iletiyoruz. Şu anda dahi çocuklarımız, Bursalılar zehirli hava soluyor. Buna hangi vicdan dayanır? Bütçemiz içinde de pay ayırdık buna. Gereğini yapacağız. Bursa Büyükşehir Meclisi olarak Bursalıların sağlığını da Bursalıların güvenli bir alanda gezmesini de sağlamak zorundayız. Bu bilinçle bütçemizi hazırladık."

Hep vurguladığımız gibi, düzensiz üretim tesislerinin şehirden uzaklaştırılması için yeni Çevre Düzeni Planı'nın bir an önce bilim insanlarının rehberliğinde hazırlanması gerekli.

Süreç hızlı ilerlemeli.

Bu süre zarfında her türlü kaçak yapılaşmayla etkin mücadele ise Bursa için hayati.

Mahmut Demirtaş'ın Bursa Valisi olduğu dönemde, "Tiny House adı verilen taşınabilir tekerlekli evler tarım alanlarımızı âdeta istila ediyor. Taşınabilir tekerlekli evlerin kurulduğu verimli topraklara atılan beton, ülkenin geleceğine ihanet" sözleriyle başlattığı mücadele açıkçası kent adına tarihî nitelikteydi.

Bursa Valisi Erol Ayyıldız da sürdürüyor aynı hassasiyeti.

Kaçak yapılaşmanın sonunu getirmek için topyekûn harekete geçilmeli.

Mesele siyaset üstü bir perspektifte değerlendirilmeli.

Büyükşehir, ilçe belediyeleri ve devletin ilgili tüm kurumları birlikte hareket etmeli.

Yerel yönetimlerin tek başına bu mücadeleyi veremeyecekleri bazılarının da vermedikleri belli!

Kamu kurumlarıyla da irtibatlı, çeteleşen kaçak yapılaşma yapılanmasına devlet artık yumruğunu indirmeli.

Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nde hâlâ görevde olan dışarıdaki çevre danışmanlık şirketleriyle irtibatlı isimler temizlenmeli.

Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü hakkındaki iddialar da derhâl incelenmeli.

Yurttaşın da sürece duyarlılık göstermesi şüphesiz önemli diyelim ve yazının sonunda Gürsu'ya da değinelim.

Dün Kestel'e zehir saçan fabrikalara değinmiştik.

Aynı durum aslında Gürsu için de geçerli.

Kestel'in havası zehirli de Gürsu'nun ki temiz mi?

Sivil toplum örgütleri Kestel'de olan bitene sesini yükseltiyor.

Kestel Belediye Başkanı da kent suçu işleyenlerle etkin şekilde mücadele ediyor.

Halk da artık kanser olmak istemiyoruz diye haykırıyor.

Peki, aynı tepkilere Gürsu'da neden rastlanmıyor?

Bu konunun üzerinde sanki ayrıca düşünmek gerekiyor!

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar