Bursa'da flaş yeni imar adımı! Plan notu hazırlığı...

Fazla teknik ayrıntıya girmeden yalın şekilde özetleyelim meseleyi:

'Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği' 2017'de değişti.

Yeni yönetmelikte yaklaşık yüzde 30 emsal azaltılmasına gidildi.

100 metrekare bir daireniz var diyelim.

0.50 emsal artışından yararlanmadan, oturduğunuz binanın yenilenmesini istiyorsunuz.

Eski yönetmelikle yeni yönetmelik arasındaki farktan ötürü bugün aynı daireyi 100 metrekare değil 75 metrekare yapabiliyorsunuz.

Yani herhangi bir artış yapmadan, aynı dairelerin aynı metrekarelerle dönüşmesi şu an mümkün değil.

Çoğu konut sahibi, hak kaybı yaşamak istemediğinden dönüşüme yanaşmıyor.

Riskli yapılarda yaşamaya devam ediyor.

Dün 3.6 büyüklüğünde bir depremin daha meydana geldiği Mudanya'da köklü bir kentsel dönüşüm başlatmak amacıyla çalışmalarını sürdüren Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç ise bu durumu aşmak istiyor.

Mimarlar ve Şehir Plancıları Odası Bursa şubeleriyle bir araya gelen Başkan Dalgıç'ın mevcut binalarını aynı haklarla dönüştürmek isteyenler için üzerinde durduğu formül şu:

İmar planı ile katı uyumlu parsellerde aynı haklarla yapılaşma için bir plan notu ilavesi getirilecek.

Böylelikle herhangi bir imar artışı ya da kaybı olmadan binaların mevcut haklarıyla yenilenmesinin önü açılacak.

Burada önemli kıstas şu:

17 Ağustos Marmara Depremi'nin ardından Mudanya'da 5 katlı yapılaşan bazı yerler revizyonla 3 kata düşürülmüştü.

Bu alanlar düzenlemenin dışında bırakılacak.

Akademik odalar öneriyi kamusal çıkar doğrultusunda değerlendirecektir şüphesiz.

Deprem tehdidi kapıdayken, Bursa'nın bir an önce artık rantı değil kamunun hakkını önceleyen kentsel dönüşümler için harekete geçmesi gerektiğini belirtmeliyiz.

Bu arada...

Anayasa Mahkemesi'nden dün flaş bir iptal kararı geldi.

Yapı kayıt belgesiyle kayıt altına alınan yapının depreme dayanaklılığı hususunun malikin sorumluluğunda olmasını öngören kuralın Anayasa'ya aykırı olduğuna hükmedildi.

Başvuru gerekçesinde; devletin sağlıklı ve dengeli çevrenin oluşturulması bakımından pozitif yükümlülüğünün bulunduğu, yapı kayıt belgesi verilen yapıların can ve mal güvenliğini temin eden belirli bir standartta yapılıp yapılmadığına yönelik denetim yükümlülüğü getiren herhangi bir yasal düzenlemenin bulunmadığı, buna karşılık itiraz konusu kuralla yapının depreme dayanaklılığı konusunda sorumluluğun yapı malikine bırakıldığı, bu durumun devletin pozitif yükümlülükleriyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürülmüştü.

Belediyelerin ve yapı denetim firmalarının sorumluluktan kurtulmasına yasal zemin hazırlayan, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği, 3194 sayılı İmar Kanunu'na 11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle eklenen geçici 16. maddenin onuncu fıkrasının üçüncü cümlesinin ortadan kalkması, depremlerde evleri zarar gören yurttaşlara tazminat için dava yolunu da açtı.