Bursa'da fütursuz yolsuzluk: İhbarlar yapıldı, harekete geçen var mı?

Bu şehrin vicdanı olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Mimarlar Odası Bursa Şubesi, dün bir basın toplantısı düzenleyerek, geçen seneye ilişkin değerlendirmelerini ve yeni yıldaki hedeflerini kamuoyuyla paylaştı.

Kent suçlarıyla mücadelesini tavizsiz şekilde senelerdir sürdüren Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek'in şu sözleri çarpıcıydı:

"2020'den bu yana uygunsuz plan hareketlerine karşı gösterilen mücadele kadar imar kirliliğine karşı da önemli bir mücadele verdik. Başta Nilüfer bölgesi olmak üzere halk arasında 'hormonlu' diye tabir edilen mevcut imar koşullarını ihlal etmiş, hakkı olandan fazla inşaat alanı ile oluşturulmuş sözde ruhsatlı ancak mevzuatlara aykırı şekilde üretilmiş yapılarla herhangi bir proje ve ruhsat sürecinden geçmemiş tamamen belgesiz kaçak yapılara karşı net bir tavırla karşı duruş sergiledik."

Başkan Şimşek, "Önümüze düşen ve bir şekilde fark edilen tüm bu yapılar Cumhurbaşkanlığı, Bursa Valiliği, Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ve ilgili yerel idarelere bildirildi, gereği için çalışma talep edildi" dedi ve ekledi:

"Ne yazık ki ilgili kurumlarca gerek hormonlu yapı dediklerimizle gerekse tamamen kaçak yapılarla ilgili hızlı refleks bir türlü alınamamakta, gerekli yaptırımlar ve özellikle tarım alanlarını fütursuzca yok eden kaçak yapılara karşı önleyici tedbirler sağlanamamaktadır."

Dağyenice'deki külliyen kaçak villalar, Osmangazi'deki külliyen kaçak cemaat külliyesi mesela yıkıldı mı?

Tam bu noktada şunu da söyleyeyim:

Geçen dönemde ayyuka çıkan rant iddialarıyla gündemden düşmeyen...

Deprem tehdidi kapıdayken 'tek imza' ile sayısız kent suçu işlenen...

Fahiş emsalli inşaatlarla mahvedilen...

Fazla katlar, orantısız yoğunluk artışlarıyla neredeyse tamamı katledilen...

Müteahhitlerin cenneti, Türkiye'de imar yolsuzluğunun başkenti hâline getirilen Nilüfer'de Şadi Özdemir'in Belediye Başkanı seçilmesinin ardından bugüne kadar geçen sürede imar kanununa aykırı bir ruhsat kesilmemiş.

Bu irade Bursa adına sahiden kıymetli.

Rantçılara direnmenin hiç kolay olmadığının da altı çizilmeli.

Bir de ortak akıl söyleminin hakkı tam olarak verilse...

Ücret adaletsizlikleri giderilse...

Kaçak yapılarla eski-yeni ayrımı yapılmadan mücadele edilse...

İmar çetelerine karşı sürdürülen kararlı direnişe halel getirmek gayretinde olan bazı takipçilerin yeni dönemin toplumdaki algısını zedeleyebilecek hamleleri önlense...

İşte o zaman çok daha farklı bir Nilüfer'den söz edebiliriz.

Bu kent son 5 senede kelimenin tam anlamıyla yağmalanmıştır.

Hâliyle artık her türlü rant girişimi sonlandırılmalıdır.

Tarım alanları, eski-yeni tüm kaçak yapılardan arındırılmalıdır.

Osmangazi Akpınar'daki 1050 Konutlar'da dönüşüm çalışmaları sürerken bu sütunlarda daha önce hep uyarılarda bulunduk.

Ciddi bir yoğunluk artışına neden olacak dönüşüm kapsamında; bacalar, çıkmalar derken projelere aykırı çok sayıda imalat yapıldığına yönelik bilgiler geldiğini aktardık.

Bakın...

Göreceksiniz...

Böyle giderse bölge zaten içinden çıkılmaz hâle gelecek, ruhsat iptali davaları da konuyu farklı bir noktaya sürükleyecek dedik.

Akpınar'daki dönüşümün bir an önce ilgili teknik akademik odaların denetimine tabi tutulmasını da istedik.

Şirin Başkan'a yönetmeliklere aykırı imalatlarla karşılaşırsanız ruhsat iptali davası açacak mısınız sorusunu yönelttim.

Böyle bir durumla karşılaşırlarsa kesinlikle ruhsat iptali davası açacaklarını kaydetti.

Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra Nilüfer Belediyesi ile Mimarlar Odası Bursa Şubesi ve İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi arasında bir protokol imzalanmıştı hatırlarsanız.

Nilüfer'de bulunan ruhsatlı ve ruhsatsız ticari işletmeler ve eklerinde yer alan taşıyıcı sistem elemanlarının yerinde olup olmadığı mercek altına alınacaktı.

Ayrıca taşıyıcı sistem tahribatlarının gözlemsel tespiti yapılacaktı.

Protokolün ardından çalışmaya Beşevler mahallesinden başlanmış, çok sayıda yer de taranmıştı.

Özellikle Görükle'deki taramalarda 7 kolonu kesik iş merkezlerine dahi rastlandığını duymuş, çalışmanın neticesinde hangi adımların atılıp atılmadığını da gündeme taşımıştık.

Başkan Şimşek'e bu tespiti yapılan yerlerle ilgili son durumu da sordum.

Belediyenin ve diğer ilgili kurumların sadece gerekli çalışmalar yapılıyor demekle yetindiğini aktardı.

O binalar orada duruyor.

Yarın bir deprem olursa...

7 kolonu kesik iş merkezleri yerle bir olursa vebali çok ama çok ağır olur; unutmamak gerekiyor.