Yaman Kaya

[email protected]

Bursa'da kral çıplak! Var mı soruşturacak?

28 Ocak 2025 Salı, 07:40

Dün yine hatırladık depremi.

Bursa'da şiddetli hissedilen 4.0 büyüklüğündeki sarsıntının merkez üssü Nilüfer'di.

Geçen dönemde ayyuka çıkan rant iddialarıyla gündemden düşmeyen ilçe, 'tek imza' ile sayısız kent suçuna sahne oldu ne yazık ki.

Nilüfer; fahiş emsalli inşaatlar, orantısız yoğunluk artışıyla müteahhitlerin cenneti, Türkiye'de imar yolsuzluğunun başkenti hâline getirilmişti.

Sarsıntıda can ve mal kaybı yaşanmadı neyse ki...

Deprem gerçeğini unutmamız çok sürmez yani!

Yapılanlarla yüzleşilmeden...

Yanlışlar düzeltilmeden...

Sorumlular hesap vermeden...

Bir felaket olduktan sonra harekete geçilirse bunun kime, ne faydası olacak peki?

Kısa süre sonra Kahramanmaraş merkezli depremlerin ikinci yıl dönümünde anacağız yine hayatını kaybedenleri.

6 Şubat felaketinden sonra bile Bursa'da çok sayıda kent suçu işlenmedi mi?

Nilüfer, 'tek imza'ya direnemedi!

Yeni planlanan sözde modern yerler, Osmangazi'deki 'Çarşamba' bölgesinden beter hâle sürüklendi!

Yahu bu kentte ruhsatsız, yapı denetimsiz koca siteler dahi inşa edilebildi!

Fay hattının tam üzerinde hastane yapıldı, hastane; var mı ötesi...

Plansız ve kanunsuz yapılaşma Nilüfer'le sınırlı kalmadı tabii ki.

Bursa'nın neredeyse her bölgesinde kent suçu işlendi.

Bilim insanlarının uyarıları çoğu zaman dinlenmedi.

Zeminle ilgili ikazlar da görmezden gelindi.

Örnekler o kadar çok ki!

Sıcaksu'ya mesela TOKİ konutları dikilmedi mi?

Bu kadar kent suçu işlendi de kim hesap verdi derseniz yanıt belli:

Hiçbiri...

Çok sayıda suç duyurusuna rağmen, soruşturuldu mu herhangi bir müteahhit, bürokrat ya da siyasi?

Bursa'yı parsel parsel yağmaladı rant çetesi.

Birileri milyarlarca lira yolsuzluk yaparak ceplerini doldururken, olan bitenler hangi gerekçeyle seyredildi?

Tamamen duygusal mıydı bunca pervasızca işlenen kent suçuna göz yumulmasının nedeni?

Sorumluların hesap vermemesi düşündürücü değil mi?

Şehir sadece hormonlu inşaatlarla darbelenmedi.

Plansızlığa mahkûm edilen Bursa'da mevcuda teslim olmak malum çevrelere daha kârlı gelmişti.

Ova kaçak fabrika ve depolama merkezleriyle de katledildi.

Kentin dört bir yanını saran, tarım alanlarını işgal eden düzensiz üretim tesisleri faaliyetlerine devam ediyor her an patlamaya hazır bir bomba gibi.

Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür'ün sözlerini bir kez daha hatırlatalım şimdi:

"Marmara bölgesi üretim, sanayi ve ticaretin yüzde 60'ı ve daha fazlasını kapsıyor.

Bu çarklar durduğu zaman, üretemez olduğu zaman bu ekonomiyi 2 sene içinde eski kapasite kavuşturamazsınız.

10 seneye kendine getiremezsiniz.

Ekonominin çarklarının durduğu Marmara bölgesinde, Türkiye ekonomik olarak diz üstü çöker. Çünkü ekonominin beyni, atardamarı Marmara bölgesi, onu durdurduğunuzda Türkiye diz üstü çöker. Ekonomik bağımsızlığını yitirir."

Yetkililere bir kez daha çağrıda bulunalım.

Yazıyı şu maddeleri sıralayarak sonlandıralım:

1- Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından Bursa için oluşturulan deprem senaryosunda bile en az 323 bin 977 binanın hasar alacağı öngörülmüşken yeni Çevre Düzeni Planı çalışmaları hızlandırılmalıdır.

2- Parsel bazlı plan değişiklikleri durdurulmalıdır.

3- Yeni planla ilgili çalışmalar devam ederken, Bursa'nın acilen giderilmesi gereken sorunu kentsel dönüşüm meselesinde, şehrin kaybedecek bir dakikasının kalmadığı bilinciyle sorumluluk üstlenilmesi kaçınılmazdır.

4- Bu bağlamda 'Bursa güçleniyor' adı verilen proje çerçevesinde bilim insanlarının rehberliğinde şekillenen kentsel dönüşümde izlenecek yeni yol haritası derhâl hayata geçirilmeli ve uygulama için Büyükşehir Meclisi'nde karar alınmalıdır.

5- Nüfusunun yaklaşık yüzde 65'i plansız ve çarpık yapılaşmış alanlarda yaşayan Bursa'da, büyük deprem tehdidi kapıdayken artık rantı değil kamuyu önceleyen gerçek kentsel dönüşümlere imza atılması şarttır.

6- Kentsel dönüşüm siyaset üstü yaklaşımla ele alınmalıdır.

7- Fahiş emsalli inşaatlara göz yuman tüm sorumlular soruşturulmalıdır.

8- İmar kanununa aykırı binaların, ruhsatsız dikilen blokların yapı güvenliği de mercek altına alınmalıdır.

9- Bursa'daki okul inşaatlarının da sıkıntılı iddialarla gündeme geldiği unutulmamalı, denetimlerden kamu binaları muaf tutulmamalıdır.

10- Kaçak sanayi tesisleri ve depolarla Bursa Valiliği öncülüğünde topyekûn mücadele başlatılmalı, tamamının planlı alanlara taşınması sağlanmalıdır...

Aksi takdirde yarın çok geç olacaktır!

Bursa hızla yok oluşa sürüklenirken rantçılara karşı sesini yükseltmeyen herkes olası felakette karşılaşacağımız tablonun vebaline ortaktır.

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar