Bursa'da sıra o alanlara geldi! Nilüfer'de müdür değişikliği...

Partileri pek fark etmiyor.

Yerel yönetimler hız kesmeden parsel parsel satışları sürdürüyor...

Daha önce defalarca ifade ettik bu sütunlarda:

Bursa'da deprem tehdidi kapıdayken...

Rezerv alanların eksikliği kentsel dönüşümde en önemli sorunlardan biri olarak gösterilirken...

Belediyelerin ellerindeki parselleri hangi gerekçeyle sattığı, elde edilen gelirin nerede kullanıldığı mutlaka açıklanmalıdır.

Sadece borcumuz var bahanesinin ardına saklanılmamalıdır.

Şeffaflık ilkesi doğrultusunda kamuoyu aydınlatılmalıdır.

Oy isterken, belediyeye yani halka ait arazileri parsel parsel satacağız dediniz mi?

Nasıl olsa seçildim, istediğimi yaparım anlayışı ile hareket edilmesi etik mi?

Gerçekten demokratik mi?

Bu yaklaşım sosyal belediyecilik anlayışı ile örtüşmekte mi?

Arsa satarak iflah olan herhangi bir yerel yönetim var mı peki?

Bakın...

Son dönemde satış furyasına belediye hizmet alanları da eklendi.

Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği'ne dönelim şimdi...

Belediye hizmet alanı şöyle tanımlanıyor:

"Belediyelerin görev ve sorumlulukları kapsamındaki hizmetlerinin götürülebilmesi için gerekli itfaiye, acil yardım ve kurtarma, ulaşıma yönelik transfer istasyonu, araç ve makine parkı, bakım ve ikmal istasyonu, garaj ve triyaj alanları, belediye depoları, asfalt tesisi, atık işleme tesisi, zabıta birimleri, mezbaha, ekmek üretim tesisi, pazar yeri, idari, sosyal ve kültürel merkez gibi mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçları karşılamak üzere kurulan tesisler ile sermayesinin yarıdan fazlası belediyeye ait olan şirketlerin sahip olduğu tesislerin yapılabileceği alandır."

Bursa'da belediye hizmet alanlarına ihtiyaç had safhada!

Buna karşın belediye hizmet alanları da plan değişiklikleriyle ticarileştiriliyor.

Sonra da satılıyor!

Sanki yeterince orantısız yoğunluk artışına imza atılmamış gibi belediye hizmet alanlarının da ticarileştirilmesi kenti uçuruma sürüklüyor ne yazık ki!

Kamu alanları geçen dönemde sermaye gruplarına zaten yeterince peşkeş çekildi.

Aynı anlayışı sürdürerek halkın hakkını sömürmek sorunları derinleştirecek.

Sadece burjuvaları biraz daha zenginleştirmekle göreceksiniz bütçeler falan da düzelmeyecek!

Yazının devamında dün takip ettiğimiz basın toplantısına da değinelim.

Nilüfer Belediyesi 2013'ten beri sürdürüyor 'Yılın Yazarı' etkinliğini.

Bu sene 40 kuşağının önde gelen kalemlerinden Rıfat Ilgaz 'Yılın Yazarı' seçildi.

Yıllar önce, "Yaşamak bir yürek işçiliği günümüzde" demişti.

Sanatçı Altan Gördüm'ün de dünkü toplantıda dikkat çektiği gibi sahiden de hâlâ öyle değil mi?

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, yılın yazarının açıklandığı basın toplantısında Rıfat Ilgaz'ı sadece salonlarda, kütüphanelerde değil okullarda, fabrikalarda da anıp, etkinliklerle anlatacaklarını söyledi.

Toplantıya Altan Gördüm'ün yanı sıra Yılın Yazarı Danışmanı Turgay Fişekçi, usta yazarın torunu Anıl Ilgaz, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin de katıldı.

Bu arada...

Edindiğim bilgiye göre Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü'nde bir değişim yaşandı.

Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nejla Aslan nihayet görevinden ayrıldı!

Aday değişimini herhâlde pek kaldıramamıştı...

Müdürlükte işler sarpa sarmaya başlamıştı.

Aslan'ın yerine müdürlüğe Nurgül Işık atandı.

Işık, arkeolog.

Kültürel Miras ve Turizm Büro Sorumlusu olarak belediyede görev yapıyordu.

Işık, üstlendiği zor görevde ilk olarak uzun süredir yaşanan birimler arası kopukluğu onarmalı.

Nilüfer'de başka değişikliklere gidileceği de ifade ediliyor.

Şadi Başkan da zaten her an değişiklik olabileceğinin sinyalini veriyor.