Yaman Kaya

[email protected]

Bursa'nın kanını emen gerçek!

02 Mayıs 2025 Cuma, 11:43

Kentin anayasası hüviyetini taşıyacak 2050 vizyonlu 1/100.000'lik Çevre Düzeni Planı çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen Bursa Planlama Ajansı'nın 5. Danışma Kurulu Toplantısı geçen pazartesi yapıldı.

Bursa Çevre Düzeni Planı Analiz Çalışmaları masaya yatırıldı.

Sanayi, Depolama ve Lojistik başlığında Prof. Dr. Aydan Sat, Prof. Dr. Çiğdem Varol Özden, BursaPlan'dan Leyla Peker Doğan ve Ramazan Altun'un yer aldığı çalışma grubu tarafından hazırlanan raporda çarpıcı tespitler yer aldı.

Kapsamlı verilerin bulunduğu rapor firma anketleri ve derinlemesine görüşmeleri de kapsayan saha çalışmalarıyla hazırlandı.

Raporda Bursa'daki sanayi, depolama ve lojistik sektörlerinin Türkiye'deki konumuna ilişkin şu tespitler yer aldı:

"-Bursa ili yenilikçilik kapasitesi ve potansiyelleri açısından önemli kaynaklar olan Tasarım Merkezleri ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB), Ar-Ge merkezi ve tasarım merkezi sayıları açısından Türkiye'nin öncü illerinden biridir.

-Bursa 2025 yılı Ocak ayı itibarıyla Türkiye'de en fazla Ar-Ge merkezi olan 4. ildir.

-Sektörel bazlı sıralamada ilk üç sırada otomotiv yan sanayi, makina ve teçhizat imalatı ve tekstil sektörleri gelmektedir.

-Türkiye'deki tasarım merkezlerinin %9,30'u Bursa'da hizmet vermektedir. Bursa 2025 yılı Ocak ayı itibarıyla Türkiye'de en fazla tasarım merkezi olan 3. ildir."

Gelelim raporun can alıcı kısımlarına...

Yer seçimi, alan kullanımı; çevre, sürdürülebilirlik ve yenilikçilik bölümlerinde yer alan tespitlerden bazıları şöyle:

"-İşletmelerin konut alanları ve donatı (okul, hastane vb.) alanları ile mekânsal yakınlığı önemli bir sorun oluşturmaktadır.

-İşletmelerin %50,9'u yakın gelecekte alansal büyümeyi düşünmektedir.

-Mevcut sanayi alanlarına yakınlık, ulaşım olanakları, iş gücüne yakınlık ve arsa özellikleri (fiziki yapısı, fiyatı, vb.) yer seçimi kararını etkileyen en önemli unsurlardır.

-Kirletici olarak nitelendirilen faaliyet kollarındaki işletmelerin hem yerleşim alanları içerisinde hem de korunan ve korunması gereken alanlarda yer aldığı görülmektedir.

-İşletmelerin %69,5'inin Ar-Ge birimi bulunmamaktadır.

-Üniversitelerle iş birliği içerisinde olan işletmelerin oranı sadece %12,8'dir.

-İklim değişikliği ve afetlerle bağlantılı çalışmalar yapan işletmelerin oranı %10,2'dir.

-OSB dışında yer alan işletmelerin %73,3'ünün arıtma tesisi bulunmamaktadır.

-Çevre ve enerji yönetimi konusunda çalışmaları olan işletmelerin oranı %35,2'dir."

Raporda sonuç olarak ise şu değerlendirme yapılmış:

"Tüm veriler dikkate alındığında var olan sektörlerde mevcut potansiyeller yeterince kullanılmamaktadır.

-Yer seçim kararlarının yerleşim alanları ve korunan alanlar açısından problemler barındırdığı anlaşılmaktadır.

-Planlama sürecinde geliştirilecek stratejilerin hassasiyetle bu konulara odaklanması gerekmektedir."

Bursa'nın sadece havasını, suyunu değil trafiğini de katleden, OSB dışındaki plansız üretim tesislerinin acilen planlı alanlara taşınması kent için hayati.

OSB dışında yer alan işletmelerin %73,3'ünün arıtma tesisinin bulunmaması kabul edilebilir mi?

Arıtma tesisi olanların standartları karşılayıp karşılamadıkları, arıtma tesisini çalıştırıp çalıştırmadıkları ise bilinmiyor.

Çünkü denetlenmiyorlar...

Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, OSB dışında yer alan işletmelerin kaçını denetledi bugüne kadar?

Neden hiçbir açıklama yapılmıyor, kamuoyuyla bilgi paylaşılmıyor?

Kaçak sanayi tesisleri Nilüfer Çayı'nda canlı yaşamını yok etti, hava kirliliği insanları kanser etti ancak bu tesislerle ilgili senelerdir nedense harekete geçilmedi.

Bursa'nın yeni planı şehrin bu kanayan yarasına neşter vurmak zorundadır.

Aksi takdirde kentin kronik problemleri asla çözüme kavuşamayacaktır.

Sanayinin iklim krizi, beklenen afetler karşısında savunmasız ve hazırlıksız olduğu da ortadadır.

İşletmelerin sadece %10,2'sinin iklim değişikliği ve afetlerle ilgili çalışma yürüttüğü gerçeği göz önünde bulundurularak acilen bir eylem planı hazırlanmalıdır.

Bilimsel bilgiye dayalı sürdürülebilir üretim kültürünün zayıflığının da üzerinde durulmalıdır.

1 Mayıs notları...

19 Mart sürecinin ardından nasıl geçeceği açıkçası merak ediliyordu...

Dün takip ettiğimiz 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü için yapılan kortej yürüyüşünde CHP Bursa ön plana çıktı diyebiliriz.

Partililerin katılımı yoğundu.

CHP'li gençler coşkuluydu.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Bursa milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Hasan Öztürk, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, CHP PM Üyesi Canan Taşer, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan da alandaydı.

Bursa'nın kamucu Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Ankara'daki 1 Mayıs kutlamasındaydı.

CHP'lilerin yoğun katılımının dışında Bursa'da standart bir 1 Mayıs yaşandı diyebiliriz.

Partili olmayan gençlerin katılımı 19 Mart'ta başlayan protestolara nazaran azdı.

Alandaki herkesin ortak talebi ise adalet ve eşitlikti...

Tertip Komitesi yürüyüşün sorunsuz geçmesi için yoğun emek sarf etmişti.

Bu emek karşılığını verdi.

Yürüyüşte Kadın Savunması'nın taşıdığı bayrak nedeniyle yaşanan kısa süreli gerginlik dışında bir sorun yaşanmadı.

Polis ekipleri, Kadın Savunması üyelerini taşıdıkları LGBTİ+ bayrağı ile Kent Meydanı'ndaki alana almak istemedi.

Atatürk Stadyumu Kütüphanesi'nden Darmstad Caddesi'nin ortasına kadar yürüyen gruptan bayrağı kaldırmaları istendi.

Grup, Tertip Komitesi ve polis ekipleri arasında yapılan müzakerenin ardından bayrak Tertip Komitesi'ne teslim edildi.

Yürüyüşün ardından Kent Meydanı'nda hayatını kaybeden emekçiler unutulmadı.

1 dakikalık saygı duruşunun ardından sahneye çıkan Moğollar'ın peformansı da başarılıydı.

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar