Yaman Kaya

[email protected]

Bursa'ya bu ihaneti kim yaptı? Kamu ayağı soruşturulmalı!

23 Ağustos 2024 Cuma, 10:48

Kaçak fabrikalar, depolar, 'Tiny House' tarzı yapılaşmalar ile pervasızca işgal edilen Bursa'daki tarım alanlarının sayısı her geçen gün biraz daha azalıyor.

Ova zaten perişan vaziyete sürüklenmişken şehir içinde kalan son tarlalar da ranta kurban ediliyor.

Sözde planlı, salt menfaat sağlama odaklı değişiklikler de soru işaretlerini artırıyor.

Bu değişikliklerin temel dayanağı olan Toprak Koruma Kurulu'nun aldığı kararlarsa kamuoyuna açıklanmıyor!

Konutlaştırılmak, sanayiye açılmak istenen, özel endüstri bölgesi ilan edilen tarım alanlarına kimlerin hangi gerekçeyle kabul oyu verdiği gizleniyor!

Yetmiyor...

Eskiden insanların özgürce nefes alabildiği kamunun orman alanları tartışma yaratan ihaleler ile bazı firmalara kiralanıyor!

Bu arada yok sayılan çiftçi cephesindeki sıkıntılar da bitmek bilmiyor!

Ürünler tarlada kalıyor.

Yurttaşın isyanı sokaklara taşıyor.

Zarara uğratılan çiftçiler Bursa-Balıkesir karayolunu dahi kapatıyor.

Tonlarca ürün yerlere dökülüyor.

İhtiyaç fazlası ekim varsa ya da Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın söylediği gibi sözleşme dışına çıkan fırsatçılar ve üretimdeki dengeleri bozmaya yönelik girişimler mevcutsa bunları Bursa özelinde denetleyerek engellemesi gerekenler ne iş yapıyor?

Bursa'daki çiftçi neyi ne kadar ekip, biçiyor; hangi yetkili planlıyor?

Birilerinin derdi üretimi tamamen bitirmek mi?

Böylelikle her tarım alanı kaçak yapılara kolaylıkla peşkeş çekilebilir zihniyetinde mi?

Ovanın, şehir içindeki tarım alanlarının işgalini hangi gerekçeyle seyrettiniz peki?

Kaçak üretim ve depolama tesislerini, 'Tiny House' tarzı yapıları seyretmekle meşgul olmanız mı engelledi çiftçiyle ilgilenmenizi?

Devam edelim şimdi...

Kısa süre önce Emniyet Genel Müdürlüğü görevine atanan Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, tarım alanlarını işgal eden kaçak yapılara savaş açmıştı.

Demirtaş, "Tiny House adı verilen taşınabilir tekerlekli evler tarım alanlarımızı âdeta istila ediyor. Taşınabilir tekerlekli evlerin kurulduğu verimli topraklara atılan beton, ülkenin geleceğine ihanet" demişti.

"Tarım alanlarında yapılaşmaya asla müsaade etmeyeceğiz. Toprak kolay oluşmuyor. Tekerlekli evlerin imalatçılarını, bunları gelişi güzel yerleştiren kooperatifleri, kişileri, hepsini tek tek denetleyeceğiz. Tarım alanları dışında kalan yerlerde bu tür oluşumlara, ruhsatlı ise izin verilebilir ama şu an yapılanlar ovaya, verimli topraklara yapılıyor. Hepsini temizleyeceğiz. Kaçak depoları, kaçak fabrikaları denetimle tek tek belirleyerek temizleyeceğiz" sözleri de ses getirmişti.

Bu açıklamaların ardından çeşitli lokasyonlarda 'Tiny House' yıkımları da malum başladı.

Peki, Bursa İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Acar, Mahmut Demirtaş ile aynı duyarlılığı taşıdı mı?

Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nde Nilüfer bölgesinde yer alan tarım alanlarını işgal eden 100'den fazla kaçak yapıyla ilgili tutanaklar var mı?

Bu tutanaklarla ilgili bir ay içinde işlem yapıldı mı?

Yoksa işlem yapılan kaçak yapı sayısı sıfır mı?

Nilüfer'in nedir diğer ilçelerden farkı?

Bursa Valiliği'ne atanan Erol Ayyıldız'ın Mahmut Demirtaş'ın tarım alanlarını işgal eden kaçak yapılara karşı gösterdiği hassasiyeti devam ettirmesi kent adına açıkçası hayati.

Ayyıldız, Ankara bağlantılı Bursa ağının da üzerine durmalı ve yolsuzluk iddialarına cemaat kılıfı iddialarını da mutlaka soruşturmalı.

Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Bursa İl Millî Eğitim Müdürlüğü, Bursa İl Sağlık Müdürlüğü ve Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü hakkında daha önce defalarca kamuoyuna yansıyan vahim soru işaretleri aydınlatılmalı.

Bir kez daha ifade edelim:

Kamu kurumlarındaki yolsuzluk iddialarının en çok iktidara zarar verdiği unutulmamalı!

Bu arada...

Son olarak şunu da belirtelim:

Yeni Çevre Düzeni Planı çalışmalarının hız kazandığına, 27 Ağustos'ta tüm akademik odaların, Bursa'daki üniversitelerin, kent konseyinin katılımıyla Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde yeni Çevre Düzeni Planı'ndaki ana unsurların değerlendirileceği bir toplantı gerçekleştirileceğine geçen hafta bu köşede değinmiş, "Hâlâ plansız yönetilen Bursa'nın kaybedecek bir dakikasının dahi kalmadığını düşünürsek yeni Çevre Düzeni Planı ile ilgili sürecin bir an evvel hızlandırılması gerekiyor. Bu bağlamda artık daha somut adımlarla ilerlenmesi de önem taşıyor" demiştik.

27 Ağustos'ta yapılması planlanan toplantının öne çekilerek yarın gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı.

Bursa'nın bilim insanlarının rehberliğinde ortak akılla planlanması noktasında sergilenen tutumu önemsiyoruz.

Deprem tehdidi kapıdayken, Çevre Düzeni Planı'nın yanında kentsel dönüşümde yeni model çalışmalarına yoğunlaşılmasını da kayda değer buluyoruz.

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar