Çarpıcı Büyükşehir raporu ve gerçekler: Bozbey, kapatılmalarını isteyecek!

Dün Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi'nin aralık ayı toplantısının birinci oturumunu izledik.

Açıkçası daha önceki birleşimlerde de iftira ve hakaret içeren konuşmalara denk gelmiştik.

Ancak saygı sınırlarının kişilerin inancını sorgulama boyutunda aşıldığına ilk kez tanıklık ettik.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, mesnetsiz sözlü saldırıların ardından, "Eleştiri haktır ama provokasyona müsaade edilemez" dedi.

"Milletin seçtiği bu makama saygı duymayı öğreneceğiz. Kimse, kimseyi inancıyla sorgulayamaz. Hiç kimsenin inancı kilogramla tartılamaz. Ben Özlüceliyim. Mustafa Bozbey'in ne olduğunu herkes bilir. Bazıları gibi de göstermelik bir inanca sahip değilim" şeklinde devam etti.

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz'ın "Birbirimizi en şiddetli şekilde eleştirebiliriz ancak provoke edecek yaklaşımlardan kaçınalım. Şehrimize fayda getirecek konuşmalar içinde olalım" sözleri de notlarımızın arasına girdi.

Kentin gerçek gündemine dönelim şimdi...

Çevre ve Sağlık Komisyonu'nun; mecliste görüşülen Osmangazi ilçesi, Panayır mahallesindeki Deliçay deresine sanayi ve Yeşil Çevre Arıtma Tesisi'nden geldiği iddia edilen kirli su deşarjlarına ilişkin raporuyla devam edelim...

Büyükşehir'in geçen eylüldeki toplantısında meclis üyeleri Emel Duman, Mustafa Arslan ve Berna Işıkdoğan'ın imzalarıyla verilen önergede şu ifadeler yer almıştı:

"Panayır mahallesi Deliçay deresinde, sanayiden kirli su deşarjları ve Yeşil Çevre Arıtma Tesisi'nden gelen kirli su nedeniyle büyük bir kirlilik yaşanmaktadır. Dere katran renginde akmaktadır. Yeşil Çevre Arıtma Tesisi'nin kuruluş amaçlarından biri, tarımsal sulamaya yönelik su sağlamaktır. Fakat tesisin deşarjında kirli su çıkışı olduğu görülmektedir."

Yazılı önergenin komisyona sevki oy birliği ile kabul edilmişti.

Komisyonun konuyla ilgili açıklanan raporu kayda değerdi:

"Yeşil Çevre Arıtma Tesisi, 07.11.2024 tarihinde yerinde komisyonumuzca incelenmiştir.

Yapılan incelemede, uygulanan işlemlerde Bakanlıkça ekte sunulan Tablo 19 kriterlerine uygun olarak arıtmanın yapıldığı, 15 dakikada 1 numunelerin alındığı görülmüştür.

Bu numunelerin Bakanlıkça sürekli ölçüm izleme sistemi ile denetlendiği tespit edilmiştir.

Söz konusu önergede belirtilenin aksine Yeşil Çevre Arıtma Tesisi'nin dereye uygun kriterlerde arıtılmış suyu deşarj ettiği görülmüştür.

Dereyi kirletici diğer kaynakların Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün ilgili şubeleri tarafından denetlenip kaçak deşarjların önlenmesi ve gerekli işlemlerin yapılmasının komisyonumuzca uygun olacağı görüşüyle raporumuzu Büyükşehir Belediye Meclisi'ne sunarız."

Başkan Bozbey, raporla ilgili, "Kaçak olarak deşarjlar söz konusu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile ilişkileri daha da güçlendirip bir an önce kaçak deşarj yapan fabrikaların hem cezalandırılması hem de gerekirse kapatılmasına kadar giden sürecin başlamasını isteyeceğiz" dedi.

Bu yaklaşım kent adına şüphesiz çok değerli.

Bursa'daki derelerin zehir aktığı tartışmasız bir gerçek.

Meclis üyelerinin gerçek kirletici sebebin ortaya çıkması doğrultusunda verdiği önergenin ardından komisyonun yaptığı incelemeyi önemsiyoruz.

Arıtmaya tabi olmayan kaçak fabrikaların derhâl faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiğini düşünüyoruz.

Senelerdir dile getirdiğimiz gibi bir kez daha Bursa'nın toprağını, havasını, suyunu, trafiğini mahveden, olası depremde ya da bir patlamada kenti cehenneme çevirecek binlerce düzensiz üretim tesisinin acilen kent merkezinden uzaklaştırılmasının artık bir zorunluluk hâline geldiğini ifade etmek istiyoruz.

Bu arada...

İnegöl'deki Eymir, Sülüklügöl, Kurşunlu, Süpürtü, Babaoğlu, Küçükyenice mahallelerini etkileyen alanda sürdürülen altın arama çalışmaları da gündemdeki konulardan biriydi.

CHP Büyükşehir Grup Sözcüsü Yücel Akbulut, "Şu anda sondaj çalışması yapıldığı söyleniyor. Altın bulunduğu takdirde faaliyetlere geçilecek. Altının çıkarılması ne yazık ki siyanürle oluyor. Bu bölgedeki insanlar altın aranmasını dahi istemiyor. Orada hayvancılık ve tarım yapıyorlar. Sularının, topraklarının kirlenmesini istemiyorlar. Bu çalışmanın durdurulmasını talep ediyoruz. Bu olmadığı takdirde bölge insanıyla dayanışma içinde bu çalışmalara karşı koyacağız" dedi.

Başkan Bozbey ise şunları söyledi:

"Altın madenine yönelik işletme kurulması hedefleniyorsa yer altı suları kirlenecektir. Bursa'nın şu anda 200'e yakın yerde yer altı suyunu çekiyoruz. Bunların da kirlenmesi söz konusu olacak. Çünkü Bursa 155 metre yüksekliğinde bir alüvyon tabakasına sahip. Bursa ovası komple İnegöl'e kadar gidiyor. Bu anlamda oralarda yapılacak bu tür tesisler direkt yer altı suyunu da etkileyecektir."

Bozbey'in "Bugüne kadar yapılan altınla ilgili bütün anlaşmalarda ülkenin kazancı yüzde 2! Yani 100 kilogram altının iki kilogramı ülkede kalıyor. 98 kilogramı yurt dışına gidiyor" sözlerinin de altı çizilmeli!