Yaman Kaya

[email protected]

Çelik'ten çok konuşulacak açıklamalar, çarpıcı mesajlar!

14 Ocak 2025 Salı, 10:44

Uzun süre kabinede görev yapan, Bursa siyasetinin en önemli isimlerinden Faruk Çelik'in oğlu Enes Çelik, Bursaspor'da başkanlığa seçildikten sonra kentin marka değeri olan kulüp kayda değer sinerji yakaladı.

Sadece tribünler dolmadı.

Bursa'nın dinamikleri arasında bazen gelgitler yaşansa da dikkat çeken bir birliktelik de sağlandı.

Faruk Çelik'in şehirdeki görüşme trafiğini artırması...

Çelik'e yakın bir ismin medya yatırımı derken kulislerde çeşitli iddialar da ortaya atıldı.

Bursaspor Kulübü Başkanı Enes Çelik'e, Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri'nde yaptığımız görüşmede, siyasi bir hedefi olup olmadığını sordum.

İleride ne milletvekilliğini ne de belediye başkanlığını düşünmediğini söyledi.

Bursaspor'u bir sıçrama tahtası olarak görmediğinin altını çizdi.

"1995'te babam il başkanıydı Refah Partisi'nde. Ben 9 yaşındaydım. Evimize gelen siyasinin haddi hesabı yoktu. Ben o zamanlar evde gelene gidene garsonluk yapardım. O kadar çok gelen giden oluyordu ki... 1999'da babam milletvekili oldu, çok heyecanlandım. 2012'lerden sonra ise bende siyasete karşı bir soğuma oluştu" dedi ve ekledi:

"Çünkü özelden çok mahrum kalıyorsunuz. Yapmak istediğinizi yapamıyor, bir yere gidemiyorsunuz. Çokça talep de oluyor. Bir süre sonra bıkkınlık da oluşuyor. 2012'den sonra programlara da gitmedim.

O ilk baştaki heyecanlı ben gitti, soğudum. Babam soğumadı, seviyor siyaseti hâlâ. Milleti dinlemeyi seviyor. Akşam Şanlıurfa'dan, Artvin'den bir muhtar arasın yarım saat dinler. Bunu bir insana parayla yaptıramazsınız, iddia ediyorum. Siyaseti gerçekten seviyor. Siyasetten uzak kaldığı Ziraat Bankası'ndaki 5 yıllık döneminde ben çok mutluydum ama babam sevdiği için inşallah tekrar girer dedim onun adına ama ben gerçekten soğudum, siyaseti sevmiyorum.

Bir süre siyaset yapmış gibi de hissediyorum kendimi ama futbol öyle değil. Futbolu seviyorum, severek takip ettiğim bir alandı. Burası gerçekten farklı. Siyasetle ilgili hiçbir hevesim yok."

Aynı zamanda Uludağ OSB'nin Yönetim Kurulu Başkanı da olan Çelik, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığı gibi bir hedefinin bulunmadığını da belirtti.

Bursaspor OSB gündeme gelecek mi, Uludağ OSB büyüyecek mi soruma ise şu yanıtı verdi:

"Bursaspor OSB'nin konuşulduğunu ben de duydum ama bizim böyle bir düşüncemiz yok. Uludağ OSB'nin yüze 96'sı dolu. Uludağ OSB'yi büyütmek gibi en ufak bir çalışmamız olmadı. Ben geldiğimde OSB'nin 150 milyon borcu vardı. Borcumuzu kapattık. Şu an Uludağ OSB'nin bankalara bir borcu yok. 5 milyonluk %9 faizli olduğu için bilerek kapatmadığımız bir borç haricinde."

Şöyle devam etti:

"150-160 dolara dönümü satılan yerleri, satılan yerleri diyorum bakın, 9 sanayici ile anlaşarak 360 dolara revize ettik. Yeni sattığımız yerleri de açık ihaleye çıkararak bazılarını 700 dolardan sattık. Hem borcu kapattık hem de 200 milyona yakın iş yaptık.

Oluşturduğumuz imkanlarla OSB'nin neredeyse yarısını asfaltladık. 250 tane fabrika var, 70 civarında fabrikaya bedava trafo verdik. 200 milyon civarı yatırım yaptık. Benden tüm sanayicilerin isteği sadece borçları kapatmamdı 4 yıllık süre içinde. Ancak bunları da başardık."

Kestel ve Gürsu'da malum çevre cinayeti pervasızca sürüyor.

Fabrikalardan çıkan zehirli gazlar ölüm saçıyor.

Başkan Çelik, "Ben her şeyimi satarım orada oturtmam çocuğumu akşamları" dediği bölgeyle ilgili RAM bacalarına dikkat çekti:

"Uludağ OSB büyümemeli. Bursa'da bir kere o bölgede ciddi manada RAM bacaları var, boyahaneler var.

Orada üzerimize vazife olmadığı halde biz 10 aydır bir boyahanede deneme yaptık. RAM bacasına ölçüm cihazı olur mu olmaz mı diye...

24 saat hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü hem OSB'ye veri akışı sağlayacak ölçüm cihazı taktık. Çevre müdürümüz ve eski valimizle görüşüyorduk. İkisi de değişti. Yeni valimizle de müdürümüzle de görüşeceğiz.

Konunun İl Mahalli Çevre Kurulu'na (İMÇK) gelmesi için Kestel ve Gürsu belediye başkanlarımızın bilgisi dahilinde çalışma yapıyoruz."

Çelik'in şu açıklamaları da notlarımızın arasına girdi:

"Filtresi olsa da çalıştırmayanlar, çalıştırmak zorunda olacak. Çalıştırmazsa anında sisteme düşecek. RAM bacalarındaki gaz 15 birimin üzerinde ise sistem uyarı veriyor hemen. Akşam şu anda nefes alamazsınız o bölgede. Berbat bir durum var. Bizim amacımız boyahanelerde bunu zorunlu hale getirip hava kirliliğinin önüne geçmek.

Bunu yapmadığınız zaman istediğiniz kadar şikayet edin, müfettiş gidiyor, zaten gittiğinde baca kapatılmış oluyor. Biz şu anda bunu bir boyahaneye kurduk ve sistem işliyor. İMÇK'da zorunlu hâle gelirse, o ölçüm cihazları RAM bacalarına takılırsa bölge nefes alır. Sadece bizim OSB'de 60 tane var RAM bacası."

Enes Çelik'le görüşmemizde OSB'lerdeki doluluk oranları, sanayiye yeni yer ayrılmalı mı tartışmaları da gündeme geldi.

"Önce OSB'lerin içindeki kendi dolulukları dolsun. Bizim doluluk oranı yüzde 96. Büyüyeceksek ilk bizim büyümemiz lazım ama biz istemiyoruz büyümek. Diğer OSB'lerde yüzde 50, yüzde 55 doluluklar var. Doldurun oraları" dedi.

Şöyle devam etti:

"OSB başkanlarının yetkisinde arazilerin satılıp satılmaması. Bizim muvafakatımıza bağlı. Kamulaştırın, kamulaştırdığınız fiyata verin sanayici yatırım yapsın. Bir sürü fiyat çeken sanayiciler var. Ben hepsine şu anda kamulaştırma açtım. Bizde yüzde 4'lük kısım var ya tamamını şu anda kamulaştırıyorum. 350-360 dolardan kamulaştırıp 370 dolardan sanayicilere oraları vereceğim.

Diğer OSB'ler de bunu yapabilir, yetkileri var. Kamulaştırdığı fiyat kaç para 12 bin lira mı dönümü 12 bin liradan versin. Öbür türlü sen gidiyorsun oradaki adama emlakçılık yapıyor. 20 bin lira istiyor. O fiyata aldıktan sonra sanayici ne yatırımı yapacak?"

"Önce içerideki yerler dolsun. Benim bakışım bu Soğuksu veya başka bir yerle ilgili önce mevcut OSB'leri dolduralım. Bununla ilgili de gerekli yetki OSB yönetimlerinde var ama bunu çoğu insan bilmiyor. Bir metrekare bile yer satılsa muvafakatımıza bağlı. Aynı şekilde boş bir yer yapılmıyorsa orayı da o zaman kamulaştır ver kardeşim. Diyelim bir OSB'de 1000 dönüm yer var. Bunun yüzde 40'ı boş. Bunun yüzde 40'ını kamulaştırıp verebilirsin sanayicilere yatırım yapmak isteyenlere" diyen Çelik, Uludağ OSB'deki kömürden buhar elde eden tesise de değindi:

"Buhar yakma tesisinden 1 milyon euroya yakın ilave bir rakam aldık OSB'ye. Kömürden kaynaklı yakıtlarla ilgili son bir tarih var İMÇK'nın aldığı, o tarihte zaten kapanmak zorunda, bu haziran ayında.

RAM bacalarının verdiği zarar ise ondan katbekat daha fazla.

Tesisteki kömür değeri saatlik, dakikalık olarak bakanlığa gidiyor. Yanlış yapma şansı yok. Filtresini bir saniye bile çalıştırmasa 500 bin lira ceza yiyor.

Denetimsiz RAM bacalarının verdiği zarar korkunç boyutta. Nefes alamıyor insanlar. Bunun için o ölçüm cihazı zorunlu hâle gelsin dedik. Nasıl orada denetim var, RAM bacalarında da olsun. Denetleme sistemi olmazsa filtreyi taktırsanız da çalıştırmazlar. O bölge için yapılması en acil şey bu."

Çelik, geçmiş dönemde sıkıntılı soruşturmalarla gündeme gelen Uludağ OSB'deki eski dosyalarla ilgili de konuştu:

"Uludağ OSB'de savcılıkta olan 4 tane konu var. Biz göreve gelmeden önce yoğun bir inceleme vardı Uludağ OSB'de geçmiş dönemle alakalı. Gerekli dosyalar savcılıkta. Sonuna kadar süreci takip etmeye devam edeceğiz."

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar