İltimas geçilenler ceplerini dolduruyor, Bursa kaybediyor!

Bursa, güne yine bir yangın haberiyle başladı.

Orhangazi'deki Çeltikçi mahallesinde bulunan, Sirena Marine isimli Türkiye'nin ilk seri yat üreticisinin fabrikasından yükselen dumanlar gökyüzünü kapladı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve iştirakleri, 20'den fazla araç ve yaklaşık 70 personel ile müdahale edilen yangını söndürmek için hummalı bir çalışma başlattı.

Hatırlarsanız kısa süre önce de Yıldırım'daki geri dönüşüm tesisinde başlayan alevler, başka fabrikalara da sıçramıştı.

Vakıf mahallesi araç trafiğine kapatılmış, Bursa'da faciaya ramak kalmıştı.

Olay yerinde incelemelerde bulunan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, "Millî bir servetimiz burada yok oldu. Bir işi yapacaksak doğru yerde yapmak zorundayız. Yangın, Bursa'nın yeni bir plana ihtiyacı olduğunu gösterdi. Yangınları önlemek için yeni bir plana ihtiyacımız var. Bu tür depoların yaşam alanlarından tahliyesine ihtiyaç var. Önümüzdeki süreçte planlama yapıp belediye başkanlarıyla da görüşerek bir sonuca ulaşmayı hedefliyoruz" açıklamasını yapmıştı.

Bugün yaşanan fabrika yangını da Başkan Bozbey'in ifade ettiği gibi Bursa'nın doğru mekânsal planlamaya ne kadar ihtiyacı olduğunu bir anlamda tekrar ortaya çıkardı.

Tam da bu noktada Bozbey'in "Bir işi yapacaksak doğru yerde yapmak zorundayız" sözlerinin üzerinde ayrıca durulmalı.

Sadece yerleşim alanlarına sıkışıp kalan düzensiz üretim tesisleri değil kentin sıkıntısı.

Tarım arazilerinin üzerine başına buyruk şekilde tekil olarak yayılan; şehrin havasına, suyuna, toprağına, ulaşıma kısacası yaşama büyük darbe vuran devasa fabrikalar da mercek altına alınmalı.

Cargill, Asil Çelik, Varaka, Ormo Yün İplik, Döktaş, Hektaş, bugün alevlere teslim olan Sirena Marine ile UNESCO Dünya Mirası Adayı olan İznik'te gölün çevresinin nasıl Organize Sanayi Bölgesi gibi bir hâle geldiği sorgulanmalı.

İznik Gölü'nün mutlak koruma alanı statüsüne sahipken yok olmasına şunun şurasında zaten ne kaldı!

Şimdi iki sene önceye dönelim.

30 Ağustos 2022'de yayınladığımız "Bursa'da o zeytinlik parseller fabrikaya mı dönüşecek?" başlıklı yazıdan bir bölümle devam edelim:

"Ne plan hükümleri umursanıyor ne de tarım alanlarının talan edilmesine ses çıkarılıyor...

Yargı süreçleri dahi alenen çiğneniyor.

Âdeta bir suç makinesi edasıyla ticari çıkarlar uğruna Bursa'ya aralıksız zarar veriliyor.

İltimas geçilenler ceplerini doldururken şehir kaybediyor.

Kentte onarılması mümkün olmayan yaralar açılıyor.

Planların delik deşik edildiği salt rant odaklı imar değişikliklerinden son dönemde fazlasıyla nasibini alan ilçelerden biri de Orhangazi.

2006'da İnan Kıraç'ın kurucusu olduğu Kıraça Holding bünyesinde bölgede faaliyete başlayan Sirena Marine isimli lüks seri tekne üreticisi için hazırlanan imar düzenlemesini kısaca irdeleyeceğiz.

145 ada; 5, 8, 9, 10, 11, 12 numaralı parsellerde büyümek isteniyor.

İddiaya göre fabrika için sanayiye dönüştürülmek istenen bahsettiğimiz parseller 1/100.000 Ölçekli Bursa Çevre Düzeni Planı'nda özel ürün (zeytinlik) arazisinde kalıyor.

Buna karşın hukuka ve üst ölçekli planlara aykırı imar değişikliği ile özel ürün (zeytinlik) arazileri, sanayi alanı olarak imara açılmaya çalışılıyor."

Tarım alanlarında sanayi faaliyeti yetmiyor...

Bir de büyümek isteniyor!

Tek başına faaliyet gösteren bu tesisleri kim, nasıl denetliyor?

Plansız alanlarda sonra bir yangın çıkıyor, millî servet kül oluyor.

Bu arada şehir içindekiler de her an patlamaya hazır bir bomba gibi beklemeye devam ediyor.

Deprem tehdidi kapıdayken, yeni Çevre Düzeni Planı'nın ivedilikle hazırlanması gerekiyor!

Şimdi şu Sirena Marine fabrikası için yapılan plan değişikliği meselesinin ilginç bir boyutu da bulunuyor!

Geçen dönemin Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı, fabrikanın büyümesi için yapılmak istenen düzenlemeye ilişkin kurum görüşü yazısında önce şunu diyor:

"Plan değişikliği talebiyle alanın "Sanayi Alanı" olarak planlandığı görülmektedir. Bu kapsamda 1/100.000 ölçekli Uygulama İmar Planına aykırı olarak noktasal ve kullanım amacının ne olacağı belirlenmeyen sanayilerin oluşmaması için Sanayi Alanı plan değişikliği uygun olmayıp, mevcut 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planındaki kullanımın devam ettirilmesi uygundur."

Sonra ne mi oluyor?

Birileri birilerine ulaşıyor, düzenleme değerli artışlarla meclisten geçiyor!

Yeri gelmişken bir kez daha belirtelim:

Büyükşehir'in 7. katını mesken tutan, halka hep üst perdeden hoyratça yaklaşan, bolca bağışlanmada rekorlara ulaşan, seçim gecesi dosya temizleme paniğine kapılan, seçim hezimetinden sonra çaldığı her kapıdan kırmızı kartla yollanan, kaş yapayım derken hep göz çıkaran, bugünlerde derinlere dalan anlayışın mutlaka yargılanması gerekiyor!