Yaman Kaya

[email protected]

İntikamı acı olacaktı: Bursa'da vahim hata sonlandırıldı!

15 Mayıs 2025 Perşembe, 11:15

Bursa Uludağ Üniversitesi'nden emekli olan Ziraat Mühendisi Prof. Dr. İsmet Arıcı'yı geçen ay kanser aramızdan ayırdı.

Önemli bir bilim insanıydı.

Türkiye'de arazi toplulaştırma, Eskikaraağaç, leylekler, Uluabat deyince akla ilk gelen isimlerden biriydi.

Can çekişen Nilüfer Çayı'yla ilgili hassasiyetleri de kayda değerdi.

Yaklaşık 3 sene önce yaptığımız görüşmenin ardından 'Bursa'ya kritik uyarı: Nilüfer Çayı intikamını alır' başlıklı yazıda yer vermiştik çarpıcı sözlerine.

Bursa'da uzun süredir Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen Nilüfer Çayı'nın taşkın alanları dolduruluyordu!

Doğal yapısının korunması gerekirken dere yatağı, moloz ve hafriyat dökülerek mahvediliyordu!

Arıcı, "Islah adı altında büyük bir hata yapılıyor. Nilüfer Çayı intikamını alır" demişti.

Şöyle devam etmişti:

"Çay boyunca uzanan taşkın alanlarının büyük bir bölümü Ruhsatlı Hafriyat Döküm Alanı ilan edildi. Dipleri doldurulan ağaçlar kurumaya başladı.

Doldurma işlemleri, daralmış çay yatağında sel felaketlerine davetiye çıkarmaktadır.

Çay boyunca doğal alanlar yok oldu, biyoçeşitlilik fakirleşti, hayvanların ve bitkilerin geçiş koridoru bozuldu, göçmen kuşlar dinlenebilecekleri yer bulmakta zorlanıyorlar.

Akarsular ve taşkın alanlar asla çöplük ve hafriyat deposu olmamalıdır."

Şunları da eklemişti:

"Eskiden Nilüfer Çayı boyunca doğal alanlar uzanıyordu. Geçmişte kullanılan kum ve taş ocakları da kendiliğinden doğal alanlara dönüşmüştü.

Çok zengin bir doğal hayat barındırıyorlardı. İlkbaharda taşkın alanlar göç eden beyaz ve kara leyleklerin ve diğer su kuşlarının beslenme, dinlenme ve barınma ihtiyaçlarını sağlıyorlardı. Geçmişte leylekler Nilüfer Köyü'nün çevresinde güvenli biçimde dinleniyordu.

Aslında bu tür alanların uluslararası anlaşmalara göre korunması gerekmektedir. Bern Sözleşmesi, Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesi, Türkiye'de 1984'te onaylandı."

BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı, Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı V. Ali Alper Makam, önceki gün yaptığımız görüşmede yeni dönemde bu yanlıştan vazgeçildiğini söyledi.

Makam, "Hafriyat dökümü ile ilgili atık süreci artık daha düzenli ve disiplinli yönetiliyor. Dere yatakları, taşkın sahaları korunuyor" dedi.

Peki, atıklar nereye gidiyor?

Yeni dönemde boşalan maden sahaları, gerekli izinler alınarak hafriyat dökümü için kullanılıyor.

Daha sonra alanlar ağaçlandırılıp rehabilite edilerek doğaya kazandırılıyor.

Bu adım kent adına hayli değerli.

İklimler değişirken...

Şiddetli yağışlar Bursa'da da artık sık görülürken...

Kent merkezinin dahi sular altında kaldığı düşünülürse taşkın alanlarını doldurmak faciaya davet çıkarmakla eş değerdi.

Nilüfer Çayı'nın taşkın alanlarının yanı sıra kendisi de gerçek manada korunmalıdır.

Kapitalizmin vahşi atıklarının yol açtığı çevre katliamları sonlandırılmalıdır.

Bu şehrin ve Marmara'nın geleceği daha fazla karartılmamalıdır.

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar