İşte Bursa'da reddedilen teklifler! Bozbey'den dikkat çeken sözler

Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin iştiraklerinden BURULAŞ'ta toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı.

Bunun üzerine TÜRK-İŞ'e bağlı Demiryol-İş Sendikası önceki gün alınan grev kararını şirket binasına astı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey konuyla ilgili dün düzenlediği basın toplantısında süreci şeffaflık ilkesi doğrultusunda kamuoyuyla ayrıntılı şekilde paylaştı.

Bursa'nın Başkanı, BURULAŞ'ta yaklaşık yüzde 25 oranında zam teklif ettiklerini söyledi.

Gelin Büyükşehir'in son teklifine bakalım şimdi:

"Bakım formeni: 78.360 TL

Tren sürücüsü: 73.800 TL

Otobüs şoförü: 62.300 TL

En düşük maaş: 50.000 TL"

Sendikanın kabul etmediği çoğu üniversite mezununun maaşının üzerindeki bu teklifler net maaş.

Bozbey, "Ekonomik şartları ve belediyenin mali durumunu da düşünüyoruz. Sonuçta bu benim param değil. Bu milletin parasıdır. 3,3 milyon civarındaki Bursalının parasıyla, 13.800 civarındaki çalışanımıza yaşam standartlarını da yükselterek destek oluyoruz" dedi.

Büyükşehir'in teklifi ekrana yansıtıldığında toplantıyı canlı olarak izleyen bir tren sürücüsü şu mesajı gönderdi:

"Ne olduğu belli değildi. Bizim yapılan zamlardan, verilen bu net rakamdan haberimiz yoktu!"

Bu mesaj emekçilere sağlıklı bir bilgilendirme yapılmadığını gösteriyor.

Demiryol-İş Sendikası görüşmelerin başlangıcında yüzde 75 oranında zam istemişti.

Ardından yüzde 54, son olarak da yüzde 47 talep edildi.

Başkan Bozbey sendikanın talebinin gerçekçi olmadığını kaydetti.

"Bu artış hayata geçirilirse, sadece BursaRay'da maliyet üzerinden hesaplanırsa bilet fiyatının yaklaşık 56 TL olması gerekir. Uzun hatlarda da yaklaşık 64 TL olması lazım" dedi.

Büyükşehir, ulaşım iştiraki BURULAŞ'ı zaten her ay 350 milyon lira civarında sübvanse ediyor.

Ayrıca...

Eski yönetimin şirketi 1,5 milyar liralık vergi ve SGK borcuyla bıraktığını da unutmamak gerekiyor.

Toplu iş uyuşmazlıklarında devreye giren Yüksek Hakem Kurulu'ndan BURULAŞ'la ilgili zam için gelen oran yüzde 20-21 dolaylarında bu arada.

Büyükşehir'in sadece BURULAŞ çalışanlarının değil tüm işçilerinin hakkını eşit şekilde koruması, iş barışını tehlikeye düşürmemesi gerekir.

Başkan Bozbey konuşmasında buna da dikkat çekti.

Şunları söyledi:

"Bizler 13.800 kişilik büyük bir aileyiz. Bu aile arasında da bir fark oluşturmak istemiyoruz. BURULAŞ çalışanı da bizim için kıymetlidir, diğer şirketlerde çalışanlar da bizim için değerlidir.

Çalışanlarımızın her biri aslında bir Mustafa Bozbey'dir. Ona göre hizmet üretiyorlar ve bizleri temsil ediyorlar.

Tüm çalışanlarımıza güveniyoruz. Kurumsal sürdürülebilirliği, iş barışını ve kurum içi dengeyi de sağlamak ve uygulamak zorundayız."

Öte yandan sendika temsilcisi "Olumsuz bir uygulama olursa BURULAŞ'ı yakmak da bizim görevimiz" demişti.

Bozbey, toplantıda bu açıklamaya da değindi:

"Sendika başkanımızın BURULAŞ'ı yakmakla ilgili bir ifadesi oldu. Bir sendika yöneticisinin bu sözü ifade etmesine kırıldığımı ifade etmek istiyorum. 3,3 milyon Bursalının adına, çalışan arkadaşlarımızın adına üzüldüm. Bu sözü söylenmemiş olarak kabul etmek istiyorum.

BURULAŞ'ı bu günlere getiren çalışanlarımızın da bu lafı kabul etmemesi lazım. Bu lafın geri alınmasını Bursalılar adına talep ediyorum."

Sendikadan "20 Mayıs'ta greve başlayacağız. Trenler, otobüsler çalışmayacak. Bursa halkı mağduriyet yaşayacaktır" açıklaması da gelmişti.

Toplantıda Başkan Bozbey'e 20 Mayıs'a kadar anlaşma olmazsa Bursalıların mağdur olmaması için bir hazırlık yapıp yapmadıklarını sordum.

Bozbey, "Halkımızın işine, çocuklarımızın okullarına, vatandaşlarımızın bir yerden bir yere ulaşması için biz de hazırlığımızı yapacağız. Neticede Bursalıları bu hâlde bırakacak değiliz ama ben diyorum ki bakın bizim teklifimiz makul bir teklif. Üstelik de ekonominin bu denli kötü olduğu dönemde" dedi ve ekledi:

"36 milyar lira olan Büyükşehir bütçesinin gerçekleşmesinin 25 milyar civarında olacağını tahmin ediyoruz.

Çünkü geçen yıla baktığımızda vergilerde anormal bir düşüş var.

Devlet vergi toplayamadığında belediyelere pay aktaramıyor.

En son Orhaneli'deydim. 100 kişiden 95'i iş talebinde bulunuyor.

Geçen kasımdan bugüne kaç kişinin işten çıkarıldığını biliyor musunuz?

Fabrikalar kapanıyor, depo olarak kiraya veriyorlar. İçindeki malzemeyi de hurda olarak satıyorlar.

Yani inanılmaz bir durum var. Tüm bu şartlara rağmen biz yine çalışanımızı kolladık. Onların yanındayız."

Bozbey'in değindiği gibi Türkiye'nin içinde bulunduğu durum ortada...

Giderek derinleşen ekonomik buhranı hepimiz her gün iliklerimize kadar hissediyoruz ve çoğumuz geçinemiyoruz.

Enflasyon kontrol altına alınamadığı müddetçe hangi maaş artışı yapılırsa yapılsın bunun yetersiz kalacağını da biliyoruz.

Bu tablonun müsebbibi kim peki?

Ülkede milyonlar 22 bin liralık asgari ücretle geçinmeye çalışıyor...

Bir o kadar insan asgari ücrete dahi ulaşamıyor.

Diğer yandan CHP'li belediyeler mali olarak da kuşatıldı malum ancak buna rağmen yoksul yurttaşlara sosyal yardımlar sürdürülüyor.

Bursa'da da ciddi destekler sağlanıyor.

Hâliyle dengeyi gözetmek gerekiyor.

Bu konjonktürde gerçekçi davranmamak farklı siyasi soru işaretlerini beraberinde getirebilir.

Büyükşehir'in teklifinin sosyal medyada şaşırtıcı düzeyde yüksek bulunduğunu da belirtmemiz gerekir.