Yaman Kaya

[email protected]

Kent suçluları, çakır çukur işler ve gerçekler: O binalar yıkılacak mı?

17 Ocak 2025 Cuma, 09:06

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla Erdem, dün kaçak yapılaşma ve kentsel dönüşüm başlıklı bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Erdem'in toplantıdaki şu sözleri dikkatimi çekti:

"Nilüfer'de planlı arsalar üzerine yapılan, ruhsatlı ancak olması gereken emsalin katbekat fazlası yapılarak yükselen inşaatların varlığı hepimizin malumu. Bu imara aykırı inşaatlar kentimizde ulaşımdan altyapıya, yaşanabilir şehir kültüründen uzaklaşmamızın en önemli etkenlerindendir.

Hukuki olarak yapılması gereken imar planlarına aykırı yapılmış tüm binaların mevcut imar şartlarına uygun hale getirilmesidir.

Fakat bu sorun hukuksuz uygulamalarla o kadar büyümüştür ki çözüm artık teknik ve bilimsel olmaktan çıkmış siyasal ve sosyolojik bir hale evrilmiştir."

Erdem, şöyle devam etti:

"Meslek odaları hukuka, tekniğe ve bilime bağlı kalmak gibi bir sorumluluğa sahiptirler bu yüzden hukuki olmayan çözüm adı altında üretilen uygulamaların içerisinde bulunmayacağımızı buradan bir kez daha duyurmuş olalım.

O yüzden diyoruz ki elbette hukuksuz talepler her zaman olacaktır.

Peki, kamu ne için var? Bu tarz hukuksuz taleplere dur demek için değil mi?

Bir daha Bursa'mızda sosyolojik sorunlar yaşamamak için kamu kurumlarını bu tarz hukuksuz uygulamalara izin vermemeye davet ediyoruz."

Erdem, Nilüfer'in yeni yönetiminin kurmaya çalıştığı akademik kurulda yer almayacaklarını belirti.

Şimdi...

Yapılanlar hukuki değilse yargı yoluna gidilecek mi?

Kaçak binaların yıkımı yönünde bir irade sergilenecek mi?

Şunu da belirteyim:

Akademik kurulun oluşturulma amacı yalnızca geçmişteki dosyalarla ilgili değil.

Esas hedef ortak akıl ile bundan sonraki planlamaların şekillenmesi.

Başkan Erdem'e ilk sorum kamu kurumlarını hukuksuz uygulamalara izin vermemeye davet etmenin yeterli olup olmadığına dairdi.

İMO gibi köklü bir meslek örgütünün kaçak yapılaşmaya etkin şekilde mücadele etmesi gerekmez mi?

Şu ana kadar kaçak yapılarla ilgili kaç ihbar gerçekleştirdi?

Kent suçlarının idari sorumluları hakkında yargıya gidildi mi?

Mimarları, şehir plancılarını hep konuşuyoruz da kent suçlarına karışan inşaat mühendisleri masum mu peki?

Kent suçlusu herhangi bir inşaat mühendisiyle ilgili bir mesleki disiplin süreci işletildi mi?

Ezcümle İMO, kendi sorumluluğunu geçmişten günümüze yerine getirdi mi?

Erdem, inşaat mühendisleriyle ilgili soruşturma yetkisine genel merkezin sahip olduğunu, kendilerinin gelen şikâyetleri genel merkeze ilettiklerini kaydetti.

Peki, iletilen bir şikâyet var mı diye merak ediyorsanız söyleyeyim, yokmuş!

Şikâyet olmadığı için herhangi bir inşaat mühendisi hakkında disiplin süreci başlatılmamış!

Sayısız hormonlu inşaat varken, eğitim kurumlarının yapımında dahi çakır çukur işler dönerken herhâlde kimse şikâyet edilecek proje bulamamış!

Daha önce bu sütunlarda Kestel'deki Soğuksu ve Seymen mahallelerinde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından hazırlanan 'Sanayi ve Depolama Alanı' amaçlı plan değişikliklerine akademik itirazın ardından davanın da geldiğine değinmiş ve Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi'nin dava gerekçelerine detaylı şekilde yer vermiştik.

İMO'nun da Soğuksu'ya dava açtığını belirtmiş, İMO umarız her yeri saran fahiş emsalli inşaatlara, Bursa'yı parsel parsel yok eden orantısız yoğunluk artışlarına da dur der demiştik.

Başkan Erdem'e Nilüfer'i mahveden parsel bazlı plan değişikliklerine itiraz ya da dava süreci başlatıp başlatmadıklarını da sordum...

"Biz parsel bazlı davalara çok doğru bakmıyoruz. Burada sistemsel bir sıkıntı var. Bursa'daki bütün parsellere dava mı açacaksınız? Kestel Soğuksu'ya dava açmamızın nedeni makro bir proje olması. İmarlaşma alanı. Parsel parsel sorgulayıp her birine dava açmamızı beklemeyin" dedi.

Tam bu noktada "Ancak Nilüfer parsel parsel mahvedildi" dedim.

Erdem, "Burada sistemsel sıkıntı mevcut. Hangi parsele dava açacaksınız? Yani Bursa'daki tüm parsellere dava mı açacaksınız?" yanıtını yineledi.

Peki, sisteme dava açıldı mı?

Kent suçlarının idari sorumluları, mesela 'tek imza'cı hakkında gerekli işlemler yapıldı mı?

Başkan Erdem, onlarla ilgili de bir dava süreci başlatmadıklarını söyledi!

Erdem, "Dava açmaktan ziyade savcılığa şikayet olabilir. Şu ana kadar böyle bir şey yapmadık. Değerlendirilir. Bu da gündemimize girer" dedi.

Nilüfer parsel parsel talan edilirken; müteahhitlerin cenneti, Türkiye'de imar yolsuzluğunun başkenti hâline getirilirken biz parsele bakmıyoruz yaklaşımında olmak kabul edilebilir mi?

Evet gerekirse parsel parsel bakacaksınız, gereğinin yapılması için ilgili birimlere başvuruda bulunacaksınız!

Aksi takdirde kentin vicdanı olunabilir mi?

Böyle davranılırsa bitmez tabii ki vesayet eleştirileri...

Bu arada...

Kükürtlü, Gaziakdemir mikro ölçekte projeler mi?

Osmangazi'de tarım alanının üzerine pervasızca dikilen devasa kaçak cemaat külliyesi de parsel bazlı olduğu için mi görmezden gelindi?

Kentsel dönüşüme gelirsek...

İMO'nun hormonlu inşaatlara nispeten daha gerçekçi bulduğumuz şu yaklaşımını aktararak yazıyı bitireyim:

"Yoğunluğu yüksek olan mevcut yapılaşmış bölgelerde rezerv alan oluşturulmadan dönüşüm imkansızdır. Bu sebeple Bursa Büyükşehir Belediyesi kent anayasası içerisinde sadece kentsel dönüşümde ihtiyaç olan rezerv alan oluşturmak adına şehir merkezinde kalmış, depremsellik açısından risk taşıyan, atıl, çöküntü haline gelmiş sanayi ve konut bölgelerinin boşaltılıp taşınması için yeni imar alanları oluşturulabilir.

Sanayi arsa üretim taleplerini mevcut sanayi bölgeleri tam olarak dolmadan istenmesini iyi niyetli bir yaklaşım olarak kabul etmemiz mümkün değildir.

Ancak kent anayasası içerisinde tarım alanlarımız, su kaynaklarımız ve ulaşımı sıkıntıya sokmayacak yeni sanayi alanları şeffaf bir şekilde belirlenip bunlar sadece kent içerisinde kalan deprem riski barındıran atıl duruma gelmiş sanayi bölgelerinin merkezden uzaklaştırılıp taşınması için açılmalıdır.

Bu uygulama sonucunda kent içinde boşalan sanayi bölgelerinin kentsel dönüşüm için rezerv alan olarak değerlendirilmesi en önemli önerilerimizdendir."

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar