
Yaman Kaya
[email protected]Kurultay davası, Bursa'da tutmayan hesaplar ve daha fazlası...
01 Temmuz 2025 Salı, 10:42İlk duruşmada karar çıkması zaten beklenmiyordu.
Ancak 'normal' hukukçular ortada 'normal' bir dava olmadığı için karar çıkmasının şaşırtıcı olmayacağını da belirtiyordu.
CHP'nin 38'inci Olağan Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan davanın dün 8 Eylül'e ertelenmesi kararlaştırıldı.
Hâkimin "Menfaat temini nedeniyle irade fesadı olmuş mu olmamış mı, buna bakacağız. Sadece menfaat varsa olmaz siyaset bir bakıma menfaat işidir. Ceza davasındaki görevsizlik itirazının sonucunu bekleyeceğiz" ifadeleri de kamuoyuna yansıdı.
Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi, kurultaydaki usulsüzlük iddiaları nedeniyle açılan davada CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın'ın da aralarında bulunduğu 12 kişi hakkındaki dosyayı görevsizlik kararıyla ağır ceza mahkemesine göndermişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise bu karara itiraz etmişti.
İtirazla ilgili verilecek karar davranın seyrine etki edecek.
Nitekim Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisi CHP'nin kuruluş yıl dönümü olan 9 Eylül'den bir gün önce mahkemeden hangi kararın çıkacağı yine günlerce tartışılacak.
Giderek derinleşen ekonomik buhranda, 'bıçak' dayanmayı aşmış yurttaşın kemiği parçalanmış olsa da...
Demokrasi, adalet, özgürlükler, insan hakları ayaklar altında olsa da...
İktidara hizmet eden sözleriyle devrede olan birileri de var nasılsa.
Kurultay davasından önce Engin Özkoç, Mansur Yavaş ve Vahap Seçer'in Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmenin tutanaklarını Saygı Öztürk yayınlamıştı.
Yeri gelmişken o toplantıdaki ifadeleri tekrar hatırlayalım.
Zira ibret vesikası niteliğindeki açıklamalar tarihe birden fazla kez not düşülmeli.
Bakın ne demişti Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
"Arkadaşlar bu konuda telaşlanacak bir şey yok. Örgütün tepkisi ne olacak? 2-3 gün tepki gösterir. Neymiş, beni genel merkeze sokmayacaklarmış. Evet sokmasınlar. Genel başkan neredeyse genel merkez orasıdır. Bunların hepsi yoluna girer. Telaşa gerek yok. Bu karara karşı çıkılırsa hem kararlarını nasıl alacaklar? Maaşları nasıl ödeyecekler? Milletvekillerini nasıl seçecekler? Bu karara karşı çıkarlarsa belediye başkanını nasıl seçecekler?
Ekrem Başkan'la ilgili mitingler yapılmasını yanlış buluyorum. Bu mitinglere gerek yok. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Aziz Kocaoğlu 400 yıl hapis istemiyle yargılandı. Gittik, bir kez miting yaptık. Kendisine de, 'Bu seninle hukuk arasında bir meseledir' dedim. Burada da diyorum, bu konu Ekrem Bey'le hukuk arasında bir meseledir. Onun için böyle mitinglere gerek yok."
İmamoğlu'nun bu sözlere yanıt verirken kullandığı şu cümle çarpıcıydı:
"Beni beton duvarlar arasına gömmek istiyor."
Görünen o ki muhalefetsiz bir Türkiye'nin inşasına zemin hazırlayan bu sözler yalnızca İmamoğlu'nu değil ülkenin gençlerinin, yaşlılarının, yoksullarının, onurlu bir yaşam isteyen herkesin yarınlara dair umutlarını da yok etmeyi amaçlıyor.
Hapistekiler için verilen mücadelenin sadece içeridekilere özgürlük amacı taşımadığı, aynı zamanda topyekûn bir kurtuluş, emek ve ekmek savaşımı olduğu ortadayken bütün toplumsal muhalefeti boğmayı hedefliyor.
Kurultay davasına dönersek...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, erteleme kararının ardından kararlıydı:
"Partimize dönük hiçbir kumpas, 19 Mart Darbesi'nden bağımsız değildir. Duruşmanın da; sonuç odaklı değil, partimizi tartıştırmaya, iktidar yürüyüşümüzü kesmeye, mücadele azmimizi kırmaya yönelik süreç odaklı bir siyasi operasyon olduğu ortadadır. Asla hedeften şaşmayacağız, yolumuzdan dönmeyeceğiz" açıklamasını yaptı.
Ardından da 19 Mart'ta başlayan İBB operasyonlarının 100. gününde Saraçhane'de bugün saat 20.30'da düzenlenecek mitinge davet etti yurttaşları:
"Ekrem Başkanımıza, yol arkadaşlarımıza sonuna kadar sahip çıkacağız. Gençleri, kadınları, emekçileri, emeklileri... Bu ülkeyi seven herkesi her şeyin başladığı yere, Saraçhane'ye davet ediyorum."
CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır'ın mesajları da netti:
"Ülkeyi erken seçime götürmek istiyoruz. O seçimi kazanmak istiyoruz ve bu ülkeye huzuru, barışı getirmek istiyoruz. Gündemimiz bu ama bana göre şizofrenik bir dava dilekçesiyle dava açılıyor, Türkiye bununla meşgul oluyor. AKP'nin yarattığı gündemle bu koltukta oturabilecek hiç kimse yok."
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, davayı "Milletimizin ortak değerlerinden doğmuş, köklü bir geçmişe sahip Cumhuriyet Halk Partisi, kişisel çıkarların ve gündelik tartışmaların üstündedir" sözleriyle değerlendirdi.
Adaylığı kurultaydan önce Kılıçdaroğlu tarafından ilan edilmesine rağmen Özgür Özel'in desteklenmesi karşılığında aday yapıldığı öne sürülen, kurultay davasının sanıklarından Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ise sosyal medyada şunları kaydetti:
"Ne tesadüf ki 9 Eylül, baba ocağımız Cumhuriyet Halk Partimizin kuruluş yıl dönümü.
Ve Kurultay Davası'nın 8 Eylül'e ertelenmesi... Oldukça manidar.
Oysa bu dava, en başından açılmamalıydı.
Çünkü bu dava demokrasimizin temel kurumlarına; Siyasi Partiler Kanunu'na ve Yüksek Seçim Kurulu'nun varlığına, Anayasa'ya açık bir müdahaledir.
Alınacak karar, seçim güvenliğini tehlikeye atacak, halk iradesine gölge düşürecektir."
CHP örgütünde partiye 'ihanet' içinde olduğu belli olan kişilerle ilgili disiplin sürecinin bir an önce başlatılmasına yönelik bir beklenti mevcut.
Sosyal medyada da bu yönde mesajlar paylaşıldığı görülüyor.
Örgüt; milletvekili, belediye başkanı, eski il-ilçe yöneticisi demeden gerekli adımların atılmasını istiyor.
Son gelişmelerle CHP'yi parçalama amacı taşıdığı tescillenen saldırıların Bursa ayağına bakarsak...
Kılıçdaroğlu'nun etrafında kümelendiği görülen kimi isimlerin davadan önce bazı partilileri görevden alma hesapları yaptığı yerel kulislere yansımıştı.
Çıkacak karardan emin gibiydiler.
Dün itibarıyla hesapları tutmadı.
Şimdi '8 Eylül'de görüşeceğiz' denmeye başlandı...
Peki, parti yönetimi, ülke bu hâldeyken saldırıları seyretmeye devam mı edecek?
Yoksa örgütün beklentisi doğrultusunda ihraçlar için harekete mi geçilecek?
Kurultaydaki değişimin ardından önce 1 Nisan'da görüşürüz diyenlerin, 31 Mart 2024'te sandıktan tarihî zafer çıkınca bu kez Bursa'daki bazı belediye başkanlarını, değişimci siyasileri itibarsızlaştırmak için sayısız ahlaksız iftiraya, algı operasyonuna girişenlerin kimler olduğu biliniyor.
Aralarında eski il başkanları, eski ilçe başkanları, eski belediye başkanları da mevcut milletvekili de...
Aynı isimler kurultay davası sürecinin de içindeydiler.
CHP'deki yükselişi geriletmeyi amaçlayan organizasyonları bizzat yürüttüler.
Sabıka dosyası kabarık algı aparatlarıyla partiye her yönden saldırarak iktidara can suyu verdiler.
Bu isimlerle ilgili örgütün beklentisi gerçekleşecek mi sorusunun yanıtını önümüzdeki günler gösterecek.
Bu arada...
Bursa'daki malum ittifakların içinde kısa süreli de olsa yer alan bazı genç parti yöneticileri de vardı.
Siyaset müflisi dernekçinin de dâhil olduğu ittifakların bir ajandasının bulunduğu ortada olmasına rağmen bu ittifaklara nasıl dâhil olundu?
Gözden mi kaçtı?
Gençlik hatası mı?
Bugünlerde kontrollü sorulara verilen kontrollü yanıtlar durumu kurtarır mı?
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
-
Bursa Büyükşehir'de bekletilen dosyalar!
30 Haziran 2025 Pazartesi, 11:04 -
CHP'deki tarifsiz büyük ihanet ve Bursa...
27 Haziran 2025 Cuma, 12:26 -
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları, Bursa hesapları!
26 Haziran 2025 Perşembe, 12:16 -
Bursa ağır cezada 200 kişi neden hakim karşısına çıktı?
25 Haziran 2025 Çarşamba, 13:06 -
Bursa'nın süper talanları!
24 Haziran 2025 Salı, 11:41 -
Nilüfer'de 590 hektar imara açılıyor!
23 Haziran 2025 Pazartesi, 11:33 -
Bursa'dan bir 'bu ne yaman çelişki' hikayesi!
20 Haziran 2025 Cuma, 12:20 -
Bursa'da yine aynı senaryo!
19 Haziran 2025 Perşembe, 10:14 -
Nilüfer'de bu rant konti garanti mi?
18 Haziran 2025 Çarşamba, 10:54 -
CHP Bursa'daki disiplin süreci, aparatlar ve 'soytarılar'...
17 Haziran 2025 Salı, 10:33