Yaman Kaya

[email protected]

O fabrikaya kötü haber!

17 Mayıs 2024 Cuma, 11:32

Geçen ay bu sütunlarda, UNESCO Dünya Mirası Adayı İznik'te, çevresi Organize Sanayi Bölgesi'ne dönen gölü bekleyen yeni tehlikeye değinmiştik.

Hektaş'ın "Tarım İlaçları Etken Madde Üretimi, Tehlikesiz Atıktan Bakır Sülfat Üretimi ve Kimyevi Gübre Üretim Tesisi" kurmak için harekete geçtiğini ifade etmiştik.

Hatırlatmak gerekirse...

Fabrikanın kurulmak istendiği Orhangazi ilçesi Muradiye mahallesindeki mülkiyeti Ordu Yardımlaşma Kurumu'na (OYAK) ait 80 ada 96 parselde yer alan 75.565,00 metrekarelik alanın niteliği 'tarla'ydı.

Hektaş'ın OYAK'tan bu alanın yanı sıra 7 parsel daha kiraladığı ortaya çıkmıştı.

Yapılan kiralama sözleşmesinde taşınmazlara lojistik, depolama ve sanayi amaçlı her türlü yapının inşa edilebileceği kayıt altına alınmıştı.

Hektaş, kiralamanın ardından taşınmazlarda seracılık ve ağaçlandırma yapılması talebiyle Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na başvurmuştu.

Kurul, yaptığı incelemenin ardından OYAK'tan kiralanan bazı parsellere "3. derece arkeolojik sit alanındadır" şerhinin konulmasını kararlaştırmıştı.

Kurulun ilgili yazısında yapılan inceleme neticesinde pişmiş toprak tuğla parçaları, stroter tipli çatı kiremidi parçaları ile seramik buluntularına rastlanılması, kiremit-tuğla bulguları gözlemlenmesi, Roma-Bizans dönemine tarihlendirilen seramik parçalarının iki bölgede geniş bir alana yayılım gösterdiğinin anlaşıldığından parsellerin 3. Derece Arkeolojik Sit olarak tescil edilmesine karar verildiği belirtilmişti.

Hektaş, 3. derece arkeolojik sit alanında gerçekten seracılık ve ağaçlandırma mı yapacaktı?

Yoksa bu alanlar depolama amacıyla mı kullanılacaktı?

Proje kapsamında oluşması muhtemel tehlikeli atık miktarı aylık 1.000 kilogramdan fazla olacaktı!

Bu nedenle geçici depolama izni alınması planlanmıştı.

Gün başına düşen oluşacak sıvı atık kapasitesi arıtma tesisi kurmayı da gerektiriyordu.

Atık su arıtma tesisinin de sit alanına kurulmasından endişe ediliyordu.

Hektaş, tesisin su gereksiniminin gölden karşılanmayacağını açıklamıştı ancak İznik Gölü'nün nasıl yok olmanın eşiğine geldiğine ilişkin soruyu Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkilileri yanıtlamamıştı.

Bursalıların büyük tepkisini çeken Hektaş'ın yeni fabrika girişimiyle ilgili dün önemli bir gelişme yaşandı.

Fabrikanın yaptığı Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvurusu iptal edildi.

ÇED sürecinin sonlandırıldığının bildirildiği yazıda "Komisyon üyeleri tarafından proje yerinin İznik Gölü'nün kısa ve orta mesafeli koruma alanına girmesi nedeniyle bu bölgede hiçbir sanayi kuruluşuna izin verilmemesi ve proje alanına 3 km'lik mesafe içerisinde vasıflı zeytinlik alanları bulunması nedeniyle proje alanının 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunu kapsamında kaldığı belirtilmiştir" ifadelerine yer verildi.

Cargill...

Asil Çelik...

Varaka...

Sirena Marine...

Ormo Yün İplik...

Döktaş...

Hektaş ve diğerleri derken İznik Gölü'ne bir darbe daha vurulması şimdilik engellendi.

UNESCO Dünya Mirası'na aday bir bölgeye başka herhangi bir ülkede zaten bu kadar zarar verilemezdi.

Tarım sektörünün çözüm ortağı olduğunu söyleyen bir şirketin tarlaya fabrika kurması kabul edilemezdi.

Umuyoruz bu karar İznik Gölü'nün kurtuluşunun başlangıcı olur.

Gölü yok eden hoyratlık artık son bulur!

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar