Yaman Kaya

[email protected]

Yeni peşkeş: Orası da Bursa halkından koparılıyor!

09 Temmuz 2024 Salı, 10:41

Bu köşenin okuyucuları ile paylaştık sayısız örneği...

Bilhassa pandemiden sonra artan 'Tiny House' tarzı yapılaşmalar Bursa'da çevreyi ciddi şekilde tahrip etti.

Bungalov kooperatifi oyunu ile tarım alanları parçalanırken devletin ekonomik yönden de zarar görmesine sebebiyet verildi.

Mesela Alaçam'a kıyılması Ümitalan, Kayacık ve Gölcük'ün de yok oluşunu tetikledi.

Nilüfer, Yıldırım ve Osmangazi özelinde çok daha vahim manzaralara tanıklık edildi.

Kaçak yapılaşmalar kadar ekoturizm kisvesi altında yerel yönetimler vasıtasıyla gerçekleştirilen şehircilik ilkelerine aykırı planlama girişimleri de rant uğruna verimli toprakları bitirdi.

Aynı zihniyet, sayısı her geçen yıl daha da azalan tarım alanlarında sadece bungalovların değil düzensiz sanayi tesisleriyle depolama alanlarının yaygınlaşmasına da izin verdi.

Üstelik bu bazen sözde planlı şekilde de gerçekleştirildi.

Mahkemelerin iptal kararları, bilim insanlarının uyarıları dinlenmedi!

Yahu bu kentte yerel yönetimler eliyle tarım alanına sözde lojistik merkez dahi dikildi!

Bursa'nın senelerdir bile isteye plansızlığa mahkûm edilmesi şüphesiz sorunun ana nedeniydi.

Kentin verimli toprakları, suyu, havası mahvedildi.

Şehrin trafiği içinden çıkılmaz hâle geldi.

Ama olsun, belirli gruplar zenginleşmedi mi zenginleşti.

Var mıydı sanki onlar için ötesi?

Bursa'da son dönemde sadece doğa darbelenmedi.

Kamunun hakkı da birileri daha fazla zenginleşsin diye gasbedildi.

Hatırlıyor musunuz nasıl kesilmişti Dağyenice'nin nefesi...

"Eskiden en durumu olmayan insanların bile ailesi ile gidip masasını kurup kahvaltı yapabileceği, yemek yiyebileceği, göl çevresinde yürüyebileceği, nefes alabileceği bir yerken, şimdi sadece zenginlere ve turistlere hizmet veren burjuvazi bir yer haline dönüşmüş. Her yer bu hale getiriliyor ne yazık ki."

Bu sütunlarda daha önce de yer verdiğimiz yukarıdaki yorum bir yurttaşa aitti.

Başka söze gerek bırakmayacak şekilde ne yapıldığını özetlemişti.

Aşağıdaki açıklama, önceki gün Bursa'da senelerdir çevrenin korunması için büyük mücadele gösteren Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği'nden (DOĞADER) geldi.

"Uludağ, Bursa halkından koparılıyor" başlıklı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Kültür ve Turizm Bakanlığı Bursa'daki doğa turizminin, özellikle Uludağ'ın ranta açılmasına sessiz kalıyor.

Çarpık yapılaşmış Oteller Bölgesi'nde Uludağ Alan Başkanlığı Yasası ile insan-yapı yoğunluğunu artırma projeleri hazırlanıyor.

Uludağ ile Bursa'daki diğer piknik alanlarında ve parklardaki sosyal tesislerde dahi fahiş fiyat uygulamaları çoğalırken, artık parası olanlara hizmet ediliyor.

Bursa halkının artık gidemediği, Bungalov turizmi ile belirli bir zümrenin kullandığı Dağyenice Göleti, Gököz Göleti ve Kocayayla geçtiğimiz yıllarda ranta kurban gitti.

Şimdi de dinlenme ve nefes alma alanlarından biri daha Bursa halkından koparılıyor.

Bursalıların cüzi miktarda giriş ücretiyle günü birlik piknik yapıp dinlendiği Baraklı mahallesinin yakınındaki Baraklı Göleti ve piknik alanı bungalov turizmine peşkeş çekiliyor.

Bu uygulamalar bir an önce son bulmalı ve Bursa'nın deniz ve doğa turizm alanları halkın ücretsiz olarak kullanımına açılmalıdır.

Devlet kurumlarının ve belediyelerin sosyal yönetim anlayışı da bu olmalıdır."

Bakın, projeleri bile çizilmiş...

BUSKİ'den kiralanan yere 40 adet bungalov inşa edilecekmiş.

Bursa'da yeni Çevre Düzeni Planı hazırlıkları devam ederken, gerekli altyapı ve üstyapı çalışmaları tamamlanmayan yerlerde, kimin, nasıl denetlediği belli olmayan foseptiklerle doğanın canına daha ne kadar okuyacağız?

Her yeri ticarileştirmek zorunda mıyız?

Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, geçen ocak ayının ortasında "Taşınabilir tekerlekli evlerin kurulduğu verimli topraklara atılan beton, ülkenin geleceğine ihanet" demişti.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de konuyla ilgili hep net duruş sergiledi.

Bursa kamuoyu bungalov temizliğini beklerken, Dağyenice metoduyla Bursa'nın daha fazla parsel parsel yağmalanmasına asla izin verilmemeli.

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılar